13.BÖLÜM: SAVUNMASIZ

26 3 0
                                    

-Dikkat: Yetişkin içerik, şiddet ve olumsuz örnek oluşturabilecek davranış içerir.-

💎

*Arya*

Gözlerimi açtığımda göğüs kafesim inip kalkıyordu. Ellerim çarşafı kavramış sıkıyordu. Saçlarımın dipleri ve ensem terden yapış yapış olmuştu. Nerde olduğumu anlayana kadar bir yaş daha yaşlanmıştım sanki.

Her zamanki gibi tüm duygularımı bir anda hissettiren o kâbuslardan görmüş ve gecenin bir köründe uyanmıştım. Ne zaman rahat uyuyabiliyordum ki zaten?

Yatağın yanında duran kırmızı ışıklı saate baktım. Neredeyse sabah dörde geliyordu. Üstümdeki battaniyeyi atıp ayağa kalktım. Biraz daha bu yatakta kalırsam kâbus ile gerçeği ayırt etme yetimi kaybedecektim.

Kendimi o kadar çok kasmıştım ki tutulmuş bedenimi yavaşça hareket ettirerek lavaboya geçtim. Her yerim ağrıyordu. Yavaşça esnemeye çalıştım. Boynumu esnetirken çıkan kıtırtılar az da olsa rahatlatmıştı.

Yüzüme sağlam elimle su çarptım. İkinci su darbesinde fark ettiğim şey kendime gelmeme neden olmuştu. İki elimi de gözlerimin önüne uzattım. Dün gece peçete bastırdığım ve şimdiye kanı üstünde kurumuş olması gereken elim sarılmıştı.

Musluğu kapatıp vücudumu dikleştirdim. İlaç dolabına yapıştırılmış kâğıdı gördüğümde "Aptal!" diye kendi kendime fısıldadım. Profesyonelce çizilmiş bir karakalem portresiydi bu. Çizilen kişinin gözleri kapalıydı ve kaşları çatıktı. Yutkunma ve nefes alma yetimi kaybetmiş gibi bir süre kâğıtla bakıştım. Uyku sersemliğimden mi diye düşündüm. Ancak gayet uyanıktım. Resmedilmiş kişi bendim.

Çizimin yanındaki yazı dikkatimi çekti. "Tamamen savunmasız olduğunu ne zaman anlayacaksın?"

Sinirle ellerimle yüzümü ovuşturdum. Ateş'in uyurken bana bu kadar yaklaşması ve ruhumun bile duymaması, korkunçtu. Kâğıdın arkasında "Kendi resmime karşılık..." yazısını okuyunca yaptığım kapüşonlu adam çizimini hatırladım ve ne demek istediğini anladım.

Uykumun çok hafif olduğunu, en ufak seste bile uyandığımı düşünüyordum ancak anlaşılan uykumdan bile daha hafif hareket edebilen bir adamla karşılaşmıştım. Elimi sarmış, resmimi çizmiş ve bunu banyoya asacak kadar zamanı olmuştu. Bunları ise ben uykumun bilmem kaçıncı evresindeyken yapmıştı.

Algım sonunda açıldığında ve kâbusun etkileri silindiğinde hemen yapılması gerekenleri planladım. Ölümle burun buruna yaşayınca tuvalete dahi silah koymam gerektiğini neyse ki biliyordum. Dolabı açıp havluların arasına sakladığım silahı aldım. Tereddüte yer bırakmadan hızla lavabodan çıktım.

Adamın az önce odamda olmadığına emindim. Uyandığımda başımda duruyor ve beni izliyor olsaydı, herhalde bunu fark edecek kadar sağduyu sahibiydim. Ancak lavabodayken odama geçmiş olabileceğini de biliyordum. Bu nedenle ilk oraya bakacaktım.

Çevremi kolaçan ederek temkinle yatak odasına ilerledim. Kapıyı ittirip içeri girdiğimde karanlıkta onun silüetini gördüm. Koltukta oturan ve beni bekleyen katilin...

Silahı ona doğrultup "Ateş." Dedim soğuk bir sesle.

Sanki elimde SAR9X tutmuyormuşum gibi rahatça konuştu. "Sonunda beni fark edebilmene sevindim Arya." Sesinden eğlendiği çok açıktı. Maske sesini perdelemişti. "Üzerindekiler güzelmiş." diye devam etti utanmaz bir ifadeyle beni izlerken. Üzerimdekilere bakmaya tenezzül bile etmedim. Dün nasıl yattıysam o haldeydim. Yani siyah iç çamaşırlarıyla...

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin