25. Bölüm

96 6 0
                                    

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum canlar...❤️❤️❤️❤️

Aycan'dan
Dere kenarına geldikten sonra oturdum ve kocaman taşa yaslanıp elimi karnıma götürdüm ve okşamaya başladım. Sonrada konuşmaya başladım:Baban gitti. Baban, o kız yüzünden gitti. Ama sana söz veriyom. Babanın intikamını ondan alıcam. Bunu daha önce yaptım yine yapıcam. O kıza sayı kazandırmıycam.

-Ve sonuna kadar gidicem bebeğim. O kupayı babana hediye edicem. Birlikte yapıcaz bunu. 5 ayımız kaldı. O zamana kadar pes etme. Tamm mı bebeğim?

-Seni nasıl anlıycam bilmiyom. Beni duyuyon mu onuda bilmiyom. Ama duyuyosan asla pes etme. Baban için pes etme. Baban için benimle mücadele et. Mücadele et ki sonuna kadar gidelim. Bunu birlikte başaralım. Babanı mutlu edelim.

-Senin için yapıcam bunu aşkım. Senin için kupayı alıcam. Sen o final koltuğuna oturdun finalist oldun, bende senin için şampiyon olucam.
Bunu kendi kendime söyledikten sonra arkamdan bir ses geldi. Arkamı dönüp baktığımda Seda ablaydı. Yanıma oturarak konuşmaya başladı:İyi misin?

Aycan:İyiyim. Nisa'ya sinir oldum sadece
Seda:Çok güzel konuştun onunla.
Aycan:Seda abla ben gerçekten çok sıkıldım. Barış onun yüzünden gitti. Ama o hala onun arkasından konuşuyo
Seda:O ne derse desin sen ona yine cevabını verirsin.
Aycan:Nereye kadar vericem peki Seda abla? Kız makineli tüfek gibi, konu Barış değilken Barış'a getiriyo konuyu.

Seda:Biliyorum. Nisa'nın amacı zaten Barış'ı düşürüp burdan gitmesini sağlamaktı.
Aycan:Ve bunu başardıda şuan sevdiğim adam burda değil.
Seda:Ama çok yakınında. Unutma bir süre burda kalıyoruz. Sonra dönüyoruz Türkiye'ye.

-Barış, seninle vedalaşmak için geldiğinde neden ona sarılmak istemedin?
Aycan:Sarılırsam bırakamamaktan korkuyodum. Bırakamadımda zaten.
Seda:Kolyesini sana mı bıraktı?
Aycan:Bu kolyeyi ona ben doğum günü hediyesi olarak almıştım. Bana birgün elenip gidersem sana vericem demişti. Gitti ve verdi.

Seda:Ben senin yerinde olsam her oyun kazandığımda bu kolyeyi öperdim ve sayımı ona armağan ederdim.
Aycan:Yapıcam. Her kazandığım sayıyı ona armağan edicem.
Bunu söylememle yine arkadan bir ses geldi. Berkan gelmişti. O da tam karşıma oturduğunda ben elindeki küçük kutuyu gördüğümde konuşmaya başladım:O elindeki ne Berkan?

Berkan:Al bak. Sana.
Aycan:Bana mı?
Dedim ve elime kutuyu elime alıp içine baktığımda bir kolye ve bir not vardı.

Notu elime alıp okumaya başladım:Zamanın birinde, iki genç tutkulu bir aşka kapılır. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen direnmeye çalışırlar fakat başaramazlar...

-Umutsuzca ayrılmak zorunda kalırlar. Ayrılığın sonrasında sevdiği kızın ismini bu çiçeğe veren aşık, her kavuşamayana Açelya çiçeği armağan eder.

-O günden beri Açelya çiçeği, birbirine deliler gibi aşık olmasına rağmen bir türlü kavuşamayanların çiçeği olmuştur.
Kolyeyi elime alıp baktığımda gözyaşlarıma hakim olamadım. Gözyaşlarım yanaklarımdan ardı ardına süzülürken Berkan konuşmaya başladı:Arkasındada yazıyor bişey.

Ben hemen notun arkasını çevirip okumaya başladım:Sende benim Açelyamsın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben hemen notun arkasını çevirip okumaya başladım:Sende benim Açelyamsın. Deli gibi aşık olduğum ama kavuşamadığımsın. Bana kavuştuğunu anlamam için bu kolyeyi tak ve asla çıkarma fıstığım

Aycan:Berkan takar mısın?
Berkan:Tabi
Berkan bunu söyledikten sonra ayağa kalkıp arkama geçti ve kolyeyi boynuma takarken Seda abla konuşmaya başladı:Barış bu notu daha yeni yazmış galiba. Çünkü konseyde kullanılan kağıtlar bunlar.
Berkan:Bu notu yazmak için almıştır.. Oldu.
Aycan:Teşekkür ederim Berkan.
Berkan:Rica ederim.

Aycan:İkisinide asla çıkarmıycam.
Seda:Altın kolye?
Seda abla bunu söyledikten sonra ben hemen altın kolyemi çıkardım ve kapüşonumun cebine koydum. Berkan yine tam karşıma oturarak konuşmaya başladı:Napıcaksın şimdi?
Aycan:Bişey yapmıycam. Mücadeleme devam edicem. Sonuna kadar gidicem. O kupayı Barış için alıcam.

Berkan:Alırsın sen eminim.
Aycan:Arkamda mısın sonuna kadar?
Berkan:Tabikide
Seda:Bende arkandayım.
Seda abla bunu söyledikten sonra ben ona gülümsedim. Sonrada Seda ablaya bakarak konuşmaya başladım:Seda abla, bizim şimdi 5 ayımız var ya..
Seda:Eee
Aycan:İşte o 5 ay içinde karnım belirginleşir mi?
Seda:Dediğim gibi karnın yavaş yavaş büyüycek. 5 ay içinde karnın çoktan belirginleşmiş olur. Ama onuda kendin bir şekilde saklamak ve Acun abiye söylemek zorundasın.

Aycan:Ya yarışmayı bırakmamı söylerse?
Seda:Bırakman en doğrusu olur zaten. Ama sen bırakmak istemiyorsun
Aycan:O kupayı Nisa'ya kaptıramam Seda abla.
Seda:Yarın gidelim oyun öncesi konuş Acun abiyle olur mu?
Aycan:Tamm Seda abla.

Berkan:Hadi yat artık. Yarın oyun var.
Dedi ve ayağa kalktı. Banada ellerini uzattığında ben uzattığı elleri tutarak ayağa kalktım. Sonrada birlikte barakalara gittik. Geldiğimizde Berkan kendi barakasına bizde kendi barakamıza gittik.

Ben, Seda abla ve Evrim'in ortasında yatıyodum. Kapüşonumun şapkasını başıma geçirip kendimi uykunun kollarına teslim ettim. Burdan şampiyon olarak çıktığımda sevdiğim adamla geçireceğim güzel günleri düşünerek uykuya daldım.

Yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz canlar...❤️❤️❤️❤️

Seni Seviyorum (Kartal Ve Civciv) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin