-13

806 47 32
                                    

Kustuğum an, sınıftan herkes bize bakıyordu. Ben artık yerin en dibine girmenin yollarını arıyordum. Ama artık o kadar sarhoş olmuştum ki, milleti önemsemeden, Kanat'a dönmüştüm. O ise benim yaptığımı, görmezden gelip, ayıbımı kapatıyordu. "Gel iyice gitmişsin sen" diye kolumu eliyle çektiğinde, "ama-" diye arkasından sürüklenmiştim. "Ekim ne vardı bu kadar içcek?" sorusunu sorduğunda, "eğlence vardı" diye cevap vermiştim. "Senin eğlence anlayışın kusana kadar içmekse, eğlenme Ekim." Niye benim napcağıma karar veriyordu şimdi? „Bunu bana zorbadan eğlence bulan çocuk demiyor deme?" diye geri sorduğumda, "bak bu iyimiş küçük hanım ama maalesef ayağımda kusmuğunla seni çok ciddiye alamıyorum." Kartları böyle oynuyordu yani. Halen yürürken yandan yana sendelerken, Kanat'ı güldürebilmiştim. "Gel buraya" dediği an, sırtına almıştı beni. İlk çırpınmış olsam da, kafamı omzuna koyup, tüm yol boyunca uyumuştum.

Beni otele kadar taşıdığında, yatağa bırakmıştı beni. Ama sarhoş olduğum için, saçmalamaya başlamıştım. "Kanat?" diye elini tuttuğumda, şaşkın bir şekilde "noldu?" diye sormuştu. "Siz bana burayı zindan edeceksiniz deme?" demiştim alışmış bir şekilde. "Hadi bunları düşünme" diye konuşan Kanat'a "seni başka sanmıştım" diye geri cevap vermiştim. "Sen o hayal dünyandan çıksan iyi olur" diye göz kırptığında, elini daha sıkı sıkıp, "kendin gibi olabilirsin yanımda" demiştim. Bir süre suskanlıktan sonra, 2 dakikalık uyuyup, geri uyanmıştım. Eli saçımda olan Kanat, yanlış yakalanmıştı. Demek ki beni uyurken sevmişti. "Şey saçında birşey vardı da" diyen Kanat'a sırıtıp, "aynı rüyamda ki gibi ilerliyor durumlar, kıskanç çocuk." Tabi ayılmış olduğumda, dediklerimin hepsinden pişman olacaktım. "Rüyanda beni mi gördün?"diye ciddi bir şekilde sorduğunda, "evet hemde öpüşüyorduk" diye sevinçli şekilde söylediğimde, Kanat'ın yüzü kırmızıya dönmüştü. Şu an ne yaptığımı bilmeyen ben, Kanat'ın dudaklarına doğru eğilmiştim. "Rüyamı gerçeğe çevirmeye ne dersin?" diye sorduğumda, Kanat biraz istekli görünse de "hadi uyu artık bu halinden faydalancak değilim" demişti. "Kusura bakma beni sadece kurban diye görüyorsunuz değil mi?" diye birden sinir patlaması yaşadığımda, ağlamaya başlamıştım. Kanat şaşkın bir şekilde tüm ruh hallerimi izlerken, 2 dakika sonra sanki hiç birşey olmamış gibi davranan ben'e, iyice şok içinde bakıyordu. "Sevgilin aramasın seni bide" dediğimde, "yok o şu an yüzüyordur" diye cevap vermişti. Kanat üstümü örttüğünde son sorumu sormuştum "sen bana niye bugün yardım ettin?" Kanat yüzüme doğru yaklaşıp, saçlarımı kulaklarım arkasına koyduğunda, kulağıma doğru eğilip "sen çok düşünme" demişti. Kokusunu içime çektiğimde, çok çekici bir erkek parfümü kokmuştum. Bir süre üzerimde durduktan sonra, Kanat odadan çıkmıştı.

Çok kötü bir kafa ağrısıyla akşam uyanmıştım. "Ay kafam" diye söylendiğimde, Ayşe gülerek "o uyandın sonunda" demişti. "Ayşe? Kanat ve Ozan nerde?" diye sormuştum. "Onlar kulüp'e gittiler" dediğinde, nedensiz bir şekilde içimde komik bir his vardı. "Saat kaç ki?" soruma, "saat 1" demişti. Baya uyumuşum ve kendimi kaybetmişim. Sarhoş olduğum zaman yaptıklarım aklımda değildi. Bi Kanat beni otele götürüp, üstümü örttüğünü hatırlıyordum. "Dün noldu Ayşe?" dediğimde, bana gülerek olanları anlatmıştı. "Komik mi bunlar Ayşe ne demek Kanat'ın ayağına kustum?" İyice zorbalarıma rezil olmuştum. "Seni sonra odaya taşıdı, sonrasını bende bilmiyorum" dediğinde, "hemen eve gitmek istiyorum Ayşe" diye paniklemiştim. "Zaten 2 gün sonra geri döncez" diye sabrımı yerine getirmeye çalışan Ayşe, üzgün bir şekilde yere bakmıştı. Bu kızda tuhaf davranıyordu son zamanda. "Artık anlat bana birşey oldu" dediğimde, "Dağhan benimle olamıcağını söyledi" diye cevap verdiğinde, yerimden kalkıp, sinirli bir şekilde kapıya doğru ilerlemiştim. "Ona gösteririm şimdi kalbini kırmak ne demekmiş" diye gitmek istediğimde, Ayşe kolumu tutup "pişman etme sana güvendiğim için" demişti. Bu beni biraz kendime getirmişti. "Neden öyle dedi ki?" diye sorduğumda, "bilmiyorum aslında herşey çok güzel ilerliyordu Ekim" demişti. Derdini anlatırken, göz yaşlarına hakim olamamıştı. Telefonuma bir mesaj gelmişti.
Ozan.: Bana bulaşırsan işte arkadaşın böyle olur
Ayşe'ye çaktırmadan, biraz hava alcağımı söylemiştim. Melisa'nın instagramda ki konumu takip edip, o klübe doğru ilerliyordum. Ozan bu sefer çok ilere gitmişti. Beni Ayşe'yle test edemezdi ve sevdiği oğlandan ayıramazdı.

Sahte kimlikle içere alındığımda, masalarını arıyordum. Dudakları başka bir kızda olan Kanat'ı gördüğümde, tuhaf olmuştum ama Melisa çok üzgün görünüyordu. Aman bana ne Kanat'tan diye düşündüğümde, Ozan'ın önünde durmuştum. "Gel!" diye emir verdiğimde, Kanat da bize dönmüştü. "Ekim? Yeni ayıldın yine mi içmeye geldin?" dediğinde, "sende mi biliyordun Ozan'ın planından?" diye sormuştum. Kanat bana kafası karışmış bir şekilde baktığında, ona inanmayarak Ozan'a dönmüştüm. "Sizden ne beklediysem" diye sinirim bozuk bir şekilde güldüğümde "senin sorunun benimle, Ayşe'yi rahat bırak" demiştim. Ozan bana doğru geldiğinde, "ama daha yeni başlamıştım" demişti. Kısa süre sonra "yanlış kişiyle uğraştın" diye eklemişti. Benim yüzümden Ayşe'nin canını yakmasına izin veremezdim. "Ozan sana Ayşe'nin arkadaşı olarak tavsiye veriyorum, onunla uğraşırsan fena yaparım seni" dediğim an, "bunu benimle uğraşmadan önce düsüncektin" demişti. Tam konuşmak isterken, Melisa arkamdan alkolünü başımdan aşağıya dökmüştü. "Seversin sen" diye Kanat'tan hariç herkes güldüğünde, gözyaşlarımı zor geri tutuyordum. "Siz gerçekten kötüsünüz" diye ordan koşarak çıktığımda, nereye koştuğumu bilmeden, gitmiştim. Yeterki onlardan uzak olsun....



Sizce Ozan Ayşe'ye ne yapcak ve niye ayırdı Dağhanla?
Umarım beğendiniz bölümü ❤️❤️

Kalbimin sırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin