Kalbimin sırrı

-49

Kanat ve benim sarılmamızın üzerinden 1 hafta geçmişti ve bana ne yazmıştı ne de benimle konuşmuştu. Kollarımdan ayrılmadan önce kulağıma hatırlamak istemediğim bir cümle söylemişti. "İstediğin gibi olsun kahraman kız, seni daha fazla rahatsız etmicem" demişti. Herşey son zamanlar üzerime gelmişti, hele babamın Kanat'ın kapısının önünde bitmesi. Annem'e tabiki de anlatmamıştım bunları yoksa üç saat boyunca onun azarını işitecektim. "Kanat da ne yapıyordun?" yada "hiç konuşmasaydın babanla" gibi cümleler işitmek istemiyordum. En önemli ve aklımda kalan şey Kanat'ın kanlı bıçak meselesiydi. Ama o unuttuğumu sanıyordu büyük ihtimal. Yoksa babası mı zarar veriyordu ona? Ama öyle olsa neden o bıçağı yanında tutsun? Hiç bir yapboz parçası oturmuyordu.

Dalgın bir şekilde yürürken, okula geldiğimi hiç fark bile etmemiştim. Tiyatro oyunumuzun provasından sonra öğretmen bize bir haber vermemişti. Unutmuş olamazdı ama unutmuş gibi davranıyordu. Yolda yürürken Ozan'ı görmüştüm ve hızlı bir şekilde arkasından koşmaya başlamıştım. Onu kendime döndürdüğümde, Ozan biraz sinirli bakıyordu. "Ekim biraz yavaş ol" diye siniri bozuk bir şekilde sırıttığında, üstüne benim yüzümden döktüğü kahveyi göstermişti. "Kusura bakma korkutmak istemedim" dediğimde, "neyse ne oldu?" diye konuyu kapatmıştı. "Ozan Tugay'a sataşmanın sebebi ne?" diye sorduğumda, bana yaklaşmıştı "çünkü o aptalın teki" demişti. Devam yürümek istediğinde, önünü engellemiştim. Gözlerini döndüren Ozan, kollarını göğüsünün önünde dolaştırmıştı. "Ne olcak bu şimdi?" diye beni kolayca yana çektiğinde, "uzak dur ondan, o iyi birisi değil!" demişti. Tam birşey söylemek isterken, Ayşe yanıma gelmişti ve Ozan çoktan uzaklaşmıştı.

Arkasından biraz melankolik bakan Ayşe, bana göre daha ona aşıktı. "Ee ne konuşuyordunuz abi kardeş?" diye provoke ettiğinde, onun omzuna vurmuştum. "Şey Kanat'ı gördün mü?" diye sorduğumda, "evet ama kızma" demişti. "Ne oldu yine birisini mi zorbalıyor? Yoksa Tugay'ı kazan dairesine mi kapattı?" diye en kötü senaryoları kafamda çizmeye başladığımda, "hayır öyle birşey değil" demişti. "Nasıl birşey ozaman?" dediğimde, zil çalmaya başlamıştı. "Teneffüste anlatırım" diye koşarak dersini vermeye giden Ayşe, beni cevapsız bırakmıştı. Dersi dinlemeyen ben, camdan dışarıya bakmaya başlamıştım. Gördüğüm şey hiç hoş değildi. Kanat başka bir kız ile arabanın önünde gülüşüyordu bide üstüne üstlük kızın sigarasının ucunu yakmıştı. "Ekim!" diye beni uyaran öğretmenim bile beni sadece zor bir şekilde tahtaya baktırabilmişti. "Dışara bakacağına tahtaya baksan daha iyi olur. Sınavı siz yazacaksınız, ben değil" diye hepimizi tembihleyen öğretmen, yine zilden bölünmüştü. "Şu gacı hiç susmayacak diye korkmuştum" diye gülen Melih ve Can, öğretmenden duyulmuştu. "Hemen büroma geliyorsunuz" demişti.

Kanat.:
Müzik eşleşmesinde karşıma Asena diye bir kız çıkmıştı. Gayet iyi birisiydi ve anlaşacağımızdan emindim. Kantine inerken, arkamdan seslendiğinde şaşırmıştım. "Ee sır dolusun, basketbol takımın kaptanısın ve aynı müziği seviyoruz" diye konuştuğunda, "ne bilmek istiyorsun?" demiştim. "Yapamadığın bir şey var mı acaba?" diye omzuma omzuyla çarptığında, "abartıyorsun" demiştim. Ekim'i gördüğüm an Asena'nın dediklerini duymamaya başlamıştım. Onun güzelliği beni her seferinde hipnotize ediyordu. "Kanat duydun mu?" diye sorduğunda, "he evet" demiştim. Bana inanmayan Asena, gülmeye başlamıştı. "Sevgilin çok güzelmiş" diye konuşup, gülümsediğinde, "sevgili değiliz" demiştim. "Ozaman bu kimyayı tek anlatan şey aşık olman olabilir" dediğinde, ona biraz kötü bakmıştım. Ağzını fermuarla kapatır gibi bir hareket yaptığında, "tamam anladım, o kadar iyi tanımıyorsun beni daha" demişti. Bana biraz daha baktıktan sonra, "ama tanıyabilirsin" demişti telefonumu eline alarak. "Napıyorsun?" diye kızdığımda, kolaylıkla telefonumun şifresini çözmüştü. "Bakma öyle Galatasaraylı olduğun 100 metreden anlaşılıyor" dediğinde, telefonuma kendi numarasını eklemişti. "Tamamdır, arkadaşım" dediğinde, "izinsiz hareketleri sevmem" demiştim. "Ee Kanat benimle müzik projesinde eşleştiysen bunlara alışman gerek" diyerek yukara çıktığında, telefonumu yukardan tam elime atmıştı.

Ozan yanıma geldiğinde, sorguya çekileceğimi biliyordum. "O kimdi?" dediğinde, "sınıf arkadaşım" demiştim. "Sen genellikle kızlarla arkadaş olmazsın" diye sorduğunda, "evet ama bu sefer olabileceğini anladım" demiştim. "Nasıl oldu o?" dediğinde, "en azından ön yargılı birisi değil" diyerek çatalımı salatama batırmıştım. "Tamam sakin Kanat. Sadece sordum" dediğinde, "neden benim normal arkadaşlarım olamazmış?" diye pasif agresif bir şekilde sormuştum. "İllaki önümdeki kızı yatağa mı atmam gerek?" diye devam ettiğimde, "tamam anlaşılan sen bana patlıyorsun şu an" demişti. Gözlerimi elimle açtığımda, "kusura bakma" demiştim kısaca. Biraz sinirlerimi toparladığımda, "kız sadece müzik projesinden ve öyle düşündüğün gibi şeyler istemiyor benden. Benim arkadaşım olmak istiyor" dediğimde, önüme çantasından çıkardığı küçük bir ayna tutmuştu. "Gerçekçi olalım, hiç bir kız senden sadece arkadaşlık istemez" demişti. Gülerek aynasını kapattığımda, "sağol ama belki kız ne bilim lezbiyendir yada sevgilisi vardır bile" dediğimde, "bak bu kadar açık görüşlü bakmamıştım bu olaya" diye cevap verdiğinde, Ekimle göz teması kurmuştuk. Sırıtmaya başlayan Ozan, "göründüğü gibi bazıları hiç hoşlanmamış bu durumdan" dediğinde, "saçmalama o beni istemiyor bunu bana binlerce kez söyledi de" demiştim. Ozan sadece şüpheli ve sakin bir şekilde önüne dönmüştü. "Kanat naif misin yoksa sadece naif gibi davranmayı mı seviyorsun?" diye sorduğunda, "kız öyle davranıyor çünkü baya kötü şeyler işledik geçmişte" diyerek devam konuşmuştu. "Ve baksana bana bile abisi olarak 100% güvenemedi daha olanlar yüzünden" demişti. "Neyse ne, yüzlerce kez özür diledim ve sevgilim olması için yalvardım" diye cevap verdiğimde, "ve şimdi istediği şeyi yaptığımda yine suçlu ben mi oluyorum?" demiştim. Artık sinirlerim alt üst olmuştu. Bana bi benden uzak dur diyordu sonra böyle bakışlar atıyordu.

Ekim.:
Uzun bir konuşmaya dalmış olan arkadaşlarımı ben bölmüştüm durduk yere. "Erkekler gerçekten çok enteresan değil mi?" diye sorduğumda, Bekir gülmeye başlamıştı. "Hadi ama kızım beni bu genellemeye ekleyemezsin" demişti. Ayşe de Ozan'a bakıp, "gerçekten öyleler" demişti. Masada tek susan Leyla'ya döndüğümde, telefonuna dalmış bir şekilde bakıyordu. "Ee sen ne diyorsun erkeklere?" diye sorduğumda, "çok güzel" demişti aklı karışık bir şekilde. "Leyla? Burda mısın?" dediğimde, "hee konu neydi?" diye sormuştu sadece. "Ne oldu sen son zamanlar bi dalgınsın" diye konuşan Ayşe, cevabını alamamıştı. "Ay hiç ya öyle arkadaşıma yazıyordum" diye konuştuğunda, Bekir şakasına telefonunu eline almıştı. Şok içinde Leyla'ya baktığında, Leyla çok sinirli bir şekilde elinden telefonunu almıştı. "Bekir bunu bir daha yapma!" diye kızdığında, "kızım sen salak mısın?" demişti Bekir. "Sen o psikopatla olanlardan sonra nasıl yazışırsın?" diye endişelendiğinde, "öyle sandığın gibi birşey değil" diyerek masadan kalkmıştı. "Ya millet ben bu Aziz'e hiç güvenmiyorum" diye paniklediğinde, "evet orası öyle" demiştim. "Leyla ona oyun oynamak istiyordu galiba" diye devam konuştuğumda, "işte Ekim bu daha riskli değil mi? Sevgiye aç bir çocuğun hisseleriyle oynamak..." diye konuşup, sustuğunda hepimizi korkutmuştu.

Önümüze oturan Melisa elimize birer kart dağıtmıştı. "Ne bu?" diye merakla soran Bekir'e, "karaoke bar diye bir mekan açılmış" demişti gözünü kırparak. "Ay yok sağol canım, son faciadan sonra istemez" dediğimde, "ama sizin dramınız olmadan tadı çıkmıyor" diye konuştuğunda, kimlerin geleceğini sormuştum sadece Kanat'ı merak ederek. "İşte benim tayfa ve şu Kanat'ın müzik projesi için eşleştiği kız" dediğinde, "geliyoruz" demiştim. "Geliyor muyuz gerçekten?" diye şaşıran Ayşe'yi dirseğimle dürtmüştüm "hee evet geliyoruz" diyerek beni bozmamıştı.

Onların arasında ne olduğunu ancak böyle öğrenebilirdim...

Bu bölüm aslında perşembe günü gelecekti ama o kadar bekletmek istemedim ❤️
Biraz Ekim'i de Kanat gibi süründürmek istedim 👀

Diğer bölüm muhtemelen cumartesi günü gelir ❤️❤️
Vote vermeyi unutmayın aşklar ve kendinize iyi bakın❤️