-67

276 36 73
                                    

"Babası tarafından bırakılmış kızlar biraz daha sorunlu oluyor genellikle" dediği an, duyduklarım yüzünden kaynar sular akmış gibiydi üzerimden. Arkama dönük olduğum için gözlerimin dolduğunu görmemişti. Gitmeden önce ona son bir kez dönüp, "bu kadar düşmüş olamamışsın" demiştim. "Ne senin dediğin gibi biri olmaktan başka bir şey yapmıyorum ki şu an, neden şaşırıyorsun?" dediğinde, yutkunmuştum. "Ben senin iyiliğin için tuzak kurdum ve evet yanlış bile olsa, asla senin tabu noktaların üzere seni bilerek üzmedim" demiştim. "Bilerek üzmedin ama beni acınacak birisi olarak gördüğünü gösterdin, hangisi daha kötü?" diye konuştuğunda, "tamam istemiyorsan gitme ama bizim böyle geleceğimiz felan olmaz, unut bunu" demiştim kesin bir şekilde. Kanat beni iki kolumdan sıkıcı tutup, "evet bende sana bunu anlatmaya çalışıyorum" demişti. Bizden gerçekten vazgeçmiş miydi? "Ay-rıl-dık hatırlarsan" diye yine dediği lafları hatırlattığında, "belki bu o kadar da kötü bir fikir değildir" demiştim. Gitmeden önce, "arkadaşlarımdan doğru beni vurmaya çalışma, bu sana yakışmadı Kanat Günay" dediğimde şaşkın bir şekilde bana bakmıştı.

Ne kadar da güçlü göründüysem, canım dediği şeylere çok yanmıştı. Onun gerçekten bu agresif tavırlarına karşı psikolojik yardıma ihtiyacı vardı ama o bunu direkt bir saldırı olarak algılıyordu. Tiyatro dersine yetişmek için koşmaya başlamıştım. Bekir de beni görüp, kolumu tutmuştu. "Geç kalmayız korkma, 5 dakka var daha" dediğinde, "iyi misin?" diye endişelenmiştim. "Onu artık sadist ruhlu eski sevgiline sorarsın, çünkü iyi olmayan kesinlikle o" diyerek kızdığında, Leyla da bize gelmişti. "Iyh Bekir duşa felan girseydin, baya çöpten çıktığın belli olmuş" diye yine ağzını tutamadığında, Bekir utanmıştı. "Aslında duş aldım ama koku gitmiyor" dediğinde, Leyla bana dönmüştü. "Ee ne konuştunuz o insan kostümünde angutla?" diye konuştuğunda, Bekir gülmekten yarılmıştı nerdeyse. "Öyle demesen daha hoş olur" diye uyardığımda, Leyla gözlerini döndürmüştü. "O da insan gibi davransın ozaman" demişti ciddi bir şekilde konuşup. "Yani fazla bir şey konuşmadık" diye Kanat'ın dediği kötü şeyleri onlara söylemediğimde, "belki şu yanındaki çocuk bunu yutar ama Kanat'ın ne kadar nefret dolu bir çocuk olduğunu burda hepimiz biliyoruz" demişti. Bekir onu onaylayarak, "biraz senden hıncını almak için bizi kullanıyor gibi ondan dikkat edin kendinize" diye Leyla'ya baktığında, birlikte derse girmiştik. Kanat'ı gördüğüm an, kafamı çevirip, halkaya oturmuştum. Biraz geç kalmıştık çünkü öğretmen bir şeyler anlatıyordu bile.

"Evet doğaçlama da tam olarak böyle birşey" diye lafının üstüne geldiğimizde, özür dileyip, oturmuştuk. Öğretmen bize "tamamdır" gibi bakmıştı. Kanat hiç dinlemiyordu dersi ve telefonuna bakıyordu sadece sıkılmış bir şekilde. "Ve tam olarak bugün sizin halka içinde doğaçlama yapmanızı istiyorum" dediğinde, Bekir sevinerek, "belki seksi bir kızla doğaçlamak zorunda kalırım" demişti. Öğretmen Leyla'ya bakıp, "sen ilk kalk kızım" diye konuştuğunda, "üff hayır ya" demişti sadece. Geç geldiğimiz için bize ders vermeye çalıştığı belliydi. "Bide Can oğlum sen kalk" dediğinde, Aziz'e bakmıştım otomatikman. Çok belli etmemeye çalışsa bile çok kıskanmıştı. "Tamam sizin konunuz böyle görünüyor" diye onlara döndüğünde, "ikiniz birbirinizi çocukluktan beri seviyorsunuz ama engelleriniz var" demişti. Aziz direkt bir reaksiyon gösterip, "ne alaka hocam?" demişti. Herkes şaşkın bir şekilde ona döndüğünde, "yani ne alaka şimdi aşık felan" diye biraz susmuştu. Leyla kıskanmasını beğenip, "tamamdır hocam ben yaparım" demişti inadına. İkisi oynamaya başladığında, öğretmen hele Leyla'nın performansını beğenmişti. "Kızım bu oyunculuk çok iyi ama Can sen biraz kötü oynadın oğlum" dediğinde, "yani seni Leyla çalıştırsa daha iyi olur" demişti Leyla'ya dönerek. "Tabi olur hocam" diyerek cevap veren Leyla, bir göz ucuyla sinirden patlayan Aziz'in reaksiyonunu ölçmeye çalışıyordu. Gözüm artık Kanat'a  kaçtığında, Melisa ona birşeyler fısıldıyordu. Arkadaş olduklarını bilsem bile bu beni biraz sinirlendiriyordu. Aklıma dedikleri yine geldiğinde, önüme dönmüştüm sinirle.

Artık öğretmen ikimize de sinirlenip, Kanat, Ekim?" demişti. "Madem biriniz sıkıntıdan konuşup, arkadaşıyla gülüşüyor ve diğeri geç gelip, dinlemiyor, ikinizi görmek isterim" demişti. "İstemez" dediğinde, "bencede hocam, bence başkasını verin bana" demiştim. Öğretmen bana dönüp, "tamam sana madem başka bir erkek seçim" diye gözüyle aradığında, Kanat ayağa kalkmıştı. "Tamam sadece bir doğaçlama zaten, uzatmaya gerek yok" diye kıskandığını belli etmişti. Bu benim biraz sırıtmama sebep olduğunda, "yani bende seninle bunu yapmaya meraklı değilim" diyerek kendini açıklamıştı. "Tabi tabi öyledir zaten" diyen Bekir onu daha da sinirlendirmişti. "Tamam ikiniz de gelin şuraya" diye herkesin ortasına aldığında, nedensizce heyecanlanmıştım. „Siz ikiniz imkansız bir aşkın içindesiniz ama birbirinizden uzak duramıyorsunuz," diye başlamamız için baktığında, "ee tamam hocam tam bunları anlattınız" diyerek araya konuşmuştu Leyla. Herkes güldüğünde, öğretmen hepsini susturmuştu. "Ekim senin ismin Rosella, Kanat seninde ismin Ares" dediğinde, hadi başlayın artık!" diye kızmıştı. Kanat gözlerini döndürüp, konuşmak istediğinde, ben başlamıştım.

"Bizden olmuyor Ares" diye Kanat'ın gözlerine baktığımda, Kanat ellerimi tutup, "neden olmaz Rosella?" demişti sorgulayarak. "Çünkü biz çok farklıyız" diye aslında gerçek düşüncelerimi söylediğimde, "zaten bizi biz yapan şeyler değil mi bunlar?" demişti bana soruyu geri atarak. "Bizi biz yapacak şeyler insanları eğer kıracaksa ben kendim olmak istemem" diye aslında ona laf soktuğumda, "sen başkaları için yaşamaktan vazgeçmelisin Rosella" demişti bana. Bu beni sinirlendirdiği halde, rolümde kalmak zorundaydım. "Sen artık onlar için değil de benim için yaşasan, engeller kalkar" diye saçımı okşadığında, tüylerim diken diken olmuştu. "Ama bu bencil Kanat" diye ağzımdan gerçek ismini kaçırdığımda, Kanat bundan çok keyif almıştı. "Hayır bencil değil Ekim" diye çenemi kaldırdığında, utançtan kendimi yere gömmek istemiştim. Tüm sınıf gülmeye başladığında, öğretmen bile biraz sırıtmıştı. "Tamam bu kadarı yeter baya gerçekci oynadınız, yani hissleriniz bana bile geçti" diye bana göz kırptığında, hemen yerime oturup, kendimi milletin içinde saklamıştım. Leyla bana gülerek döndüğünde, "Leyla şimdi değil" diye direkt lafını söylemesini bile izin vermemiştim. Nasıl olurda bu kadar rolüme kapılmış olabilirdim? Kendini öldürmenin 6 yolunu telefonumda arattığımda, Leyla gülerek telefonumu kapatmıştı.

Ders bittiğinde, "rezil oldum" diye fısıldamıştım. "Çocuğa o kadar konuşma yaptım bide bitti diye" dediğimde, Kanat omzuma hafif çarpıp, "iyi oynadın Rosella" demişti. Leyla, Kanat gittiğinde, gülmekten nerdeyse yere düşmüştü. "Bak kendimi zor tuttum ama ben bile o cringe'i hissettim, çok kötü oldum" demişti. Dershaneden çıkıp, kantine indiğimizde, "olsun ya belki unutur" demişti Bekir gülmemeye çalışırken. Artık gülmelerine sinirlenip, "yok siz beni deli edeceksiniz" demiştim önden yürüyerek. Yemek yemeğe başladığımda, Bekir hızıma şaşırmıştı. "İki saniyede bitirdin bi biraz sakin ol" dediğinde, "bu stresten dolayı böyle tıkıyor kendini" demişti Leyla beni biraz sinir ederek. Biraz provoke etmeyi seven birisiydi ve bununla yaşamak zorundaydık. Melisa bizim masamıza oturduğunda, "bakın sizi aslında günahım kadar sevmem-" diye cümlesine başladığında, "cümleye iyi başlıyoruz" demişti Leyla. "Ama yarın doğum günüm ve siz geldiğinizde, nedense ortam biraz daha heyecanlı oluyor" diye doğum günü için kart verdiğinde, "tabi geliriz" demişti Bekir direkt zıplayarak. "Bilmiyorum Melisacım, samimiyetin geçmedi" diye onu biraz zorlayan Leyla'ya katılmıştım. "Yani evet gelmemizin bir anlamı olmaz" diye Bekir'e gösterip, "hele bugün olanlardan sonra" demiştim. "Ay Kanat sataşmaz korkmayın hem orası benim partim" dediğinde, "ne korkması? Sadece sorun çıkmasını istemiyoruz o kadar" demiştim altını bastırarak. "Kontrolümün altında, mutlaka gelin yarın" diye cevap verip, gittiğinde, Bekir sessizliği bozup, "tabiki de gitcez" demişti. "Ya Bekir bu kadar gurursuz olma ya, seni bugün çöpten çıkardık" diye kızan Leyla'ya, "yok hayır bizde gideceğiz, bizim de eğlenmemize hakkımız var. Ve kimseden de korkumuz yok" demiştim.

Hepsi bana şaşkınlıkla baksa bile, bende oraya gitmeye kararlıydım...










Bu bölüm en sevdiğiniz kısım hangisiydi?

Uzun süre yazamadım ama 1 haftadır defterlerle boğuştum 👀
Umarım hikayemi özlemişsinizdir 😈

Kalbimin sırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin