-60

335 34 88
                                    

Annem beni sabah o kayak tatili için Uludağa'ya kadar sürmek istemişti. Tabi ilk Kanat beni sürecekti ama annemin gözü arkada kalmasın ve beni azarlamasın diye bu alternatifi seçmiştim. Zaten Kanat'tan da pek hoşlanmıyordu daha da kıllandırmaya gerek yoktu. "Ee kimler olacak orda bakalım?" dediğinde, beni yine geri sürmemesi için "işte sınıf gezisi" demiştim. "Ozan felanda var" diye sakinleştirdiğimde, "iyi onun gelmesi iyi olmuş, o dikkat eder sana" demişti. Ozan'ın son zamandaki tavırları beni deli etmiş olsa bile haklıydı. Benim abim olduğunu öğrendiği günden beri beni herşeye karşı savunmuştu. Ama artık dediklerini hiçe sayamıyordum. "Yani evet belki benim oğlum değil ama o senin yinede abin" diye konuştuğunda, ne kadar güçlü bir kadın olduğunu düşünmüştüm. Kocam beni başka bir kadınla aldatıp, başka bir kadından çocuk yapacak ve ben onun oğlunu halen sevecem annemin sevdiği gibi? Asla olmazdı diye düşünürken istemsizce Kanat'a sinirlenmiştim kendi düşüncelerim yüzünden. Hele bi dene Kanat bey bak seni napıyorum.

Tüm yolculuk nerdeyse herkesin dedikodusunu yapmıştık. Ondan sonra Bekir ve Ayşe'nin ne kadar iyi kişi olduğuna dair bir konuşma yapmıştı annem. Yani evet haklıydı bende Ayşeyle Bekir'i çok seviyordum ama doğru konuşmak gerekirse Ayşe'yi daha çok seviyordum. En büyük sorunlarımı hep ona anlatmışımdır. O benim zamanla kardeşim olmuştu. "Evet geldik" diye sonunda konuştuğunda, "oh be bu yol çok uzundu" demiştim. "Bana bak bana yavaş sürücü felan mı diyorsun?" diye sinirlenen annemin yanağını öpüp, arabadan inmiştim. "Kendine dikkat et" diye arkamdan bağırdığında!, "tamam" diyerek geri bağırmıştım. "Sakın ıssız yerlere gitme!" diye daha da bağırdığında, "tamam, tamam anne" demiştim. Tek kızı olduğu için üzerime daha da bi titriyordu ve bu çok tatlı da olsa bazen sıkıcı da olabiliyordu. Orda halka şeklinde dikilen arkadaşlarım da beni bekliyordu. "Sonunda" diye mırıldanan Tugay, Kanat'ın göz hareketi tarafından susturulmuştu. "Artık düşündüğümüzüde kontrol edecek" diye devam yürüdüğünde, Kanat'ın sakinleşmesi için koluna girmiştim.

"Seviniyor musun?" dediğimde, "yani keşke seninle baş başa tatile gelseydim" demişti burnumu kıstırarak. "He he istersen abartma" diye biraz karışan Ozan, yine önüne dönmüştü. Kanat onu duymazdan gelip, "anneni nasıl ikna ettin?" dediğinde, "hiç kolay olmadı ama sınıf gezisi olduğunu açıklayınca, izin verdi" demiştim. "Ya kızım tamam da sen artık genç kadın sayılırsın, bu kadar karışması normal değil" diye sigarasını yaktığında, "sen sanki annemden daha umursamazsın Kanat" demiştim. "Abartma ya ben o kadar karışmıyorum sana" dediği an, gülmeye başlamıştım. "Sen ciddi misin?" dediğimde, biraz kızmıştı. "Tabi ben seni asla kısıtlamam" diye devam konuştuğunda, "tamam test edelim ozaman seni" demiştim. "Ne testi ya?" diye söylendiğinde, "senin toksik olup, olmadığına dair bir minik sabır testi" demiştim. "Sen zaten her gün sabrımı test ediyorsun bu çekiciliğinle" diye bana yaklaştığında, "Kanat konu karıştırma, var mısın?" demiştim parmağımı uzatarak. "Tamam ya varım" demişti iddialı bir şekilde. Parmağını benimkine taktığında, şimdiden dediği şeyi geri almak istiyor gibiydi. Tabiki abartmayacaktım sadece onu biraz kendisiyle yüzleştirmek istiyordum.

Hepimiz biraz yürüdüğümüzde, lüks bir evin önüne gelmiştik. "Oha burası şimdi bizim mi 2 günlük?" diye soran Can'a, "yok maymunlar için yapıldı" demişti Kanat. Onu biraz dürttüğümde, "aşkım ama saçma sorular beni kolay sinirlendiriyor" demişti. Ozan kapıyı açtığında, buz gibiydi ortalık. "Tamam ilk yerleşelim sonra erkekler odun almaya gider" diye konuştuğunda, "a a niye kızlar gidemicekmiş?" demişti Ayşe. "Sen orda iki saate kadar donarsın, yarısını da taşıyamazsın" dediğinde, bu sefer Melisa çıkışmıştı. "Tamam bende korumak istemiyorum fakir arkadaşımızı ama haklı yani. Neden bize çok görüyorsun bu kadar basit bir işi?" diye sorduğunda, Ozan artık anlatmaktan usanmıştı. "Kızım ayakkabılarına bak bi, sen bununla kendini bile zor taşırsın" diyen Bekir'e şaşkınlıkla dönmüştüm. "Dur tamam onları anladım da Bekir unutma seni mahalledeki tüm kızlar teklemişti futbolda" dediğimde, "sussana kızım karizma çiziyorsun" demişti panikle. Gülmeye başlayan Ozan, "işte max Bekir" dediğinde, "sen ne gülüyorsun? Yapamayacağımızı mı sanıyorsun?" demiştim. Kanat kafasını kaşıyıp, "aşkım yorulma şimdi" diye beni kendine çektiğinde. "Kanat bana sulanmanın doğru zamanı değil, bu kadın gururumuza dokundu" diye geri çekildiğimde, "tamam hadin ozaman hepimiz erkek ve kız gruplarına ayrılıp, 2 saate odun bulmaya çalışacağız" dediğimde, "ve en çok odun getiren diğer cinsiyetin daha üstün olduğunu kabul edecek" demiştim.

"Yada bak daha iyi fikrim var biz şu köşede öpüşelim ve bunlar odun toplasın" diye fikrini bildiren Kanat, Ozan tarafından kulağından çekilmişti. "Bak evet dersen, burdayım" diye dışara götürülen Kanat, beni güldürebilmişti. "Çok tatlı bir çiftsiniz" diye konuşan Asena'ya "orayı geç, Kanat'a yazdığın mektubu okudum" dediğimde, yüz ifadesi değişmişti. "Ozaman anlamışsındır ciddi niyetimi" diye omzumu ellediğinde, elini attırmıştım üstümden. "Tek anladığım şey senin büyük bir kaltak olduğun" dediğimde, daha da sinirlenmişti. "Kanat sadece benim, onu bu salak beynine sok" diye kafasını parmağımla ellediğimde, gözlerini döndürmüştü. Daha fazla onun saçmalıklarını dinlememek için, dışara çıkmıştım. Melisa, Ayşe ve Leyla'ya doğru gidip, onlarla odun aramaya başlamıştım. Baya iyi ilerlediğimiz söylenebilirdi. "Kızlar erkeklerin bugün egolarını kırabiliriz" diye gülen Melisa, Asena'dan bölünmüştü. "Evet ondan ondan, Kanat o gruptayken biz nah kazanırız" demişti yine sinirimi bozarak. "Bu pick me de kim?" diye yine açıksözlü olan Leyla, beni güldürmüştü. "Kızım uyan Kanat seni burda duymuyor, yani böyle davranmana gerek yok" dediğinde, onu aşırı sempatik bulmuştum. "Hadi git şimdi odun topla, yoksa git içere otur" diye kızdığında, "üç saattir hem yardım etmiyor hemde başımı yedi" demişti Leyla sonunda. Asena'nın gözleri dolmuştu ve ben bir gram bile üzülmemiştim onun için. "Oh be gitti şu salak" diye yine konuşan Leyla, Melisa tarafından beğenilmişti. "Kız sende baya farklı bir zengin vibe yakaladım" diye göz kırptığında, "bende daha çok zengin kocaya sahip olan kız vibe'ı var" demişti gülerek. "Daha da çok zeki bir kocaya sahip vibe'ı" diye önüme döndüğümde, "ne ima ediyorsun?" diye hem kızarıp, sinirlenmişti. "Öyle Azizle sadece atışıyorum" dediğinde, "Aziz üzere konuştuğumu nerden çıkardın, çok zeki çocuklar var sınıfta" demiştim onu daha da utandırarak. "Hani onunla daha da çok konuştuğum için öyle sandım" diye mahçup bir şekilde konuştuğunda, "oha bu Aziz'e kapılmış" demişti Melisa. "Nasıl ya Aziz mi?" diye şaşıran Ayşe, "üff tamam susun yok öyle birşey" demişti Leyla.

Kanat'tan bir mesaj aldığım için, gruptan ayrı bir yere gitmeye karar vermiştim.
Aşkım.: Gel ormanda buluşalım ;)
Ben.: Kanat gidemem şimdi
Aşkım.: hadi seni görmem lazım bekliyorum
Kızlara gittiğimde, "şey kızlar ben 5 dakkaya geliyorum" demiştim. "Kız kaybolma sevgiline gitmek isterken" diye beni uyaran Ayşe'nin içi hiç rahat değildi. "Oraya kadar bende gelim" dediğinde, "yok yok siz odun toplayın şu erkeklere gününü gösterelim" demiştim sevinerek. Kazanacağımızdan emindim. Resmen herşeyi yerde bırakıp, Kanat için ormana yürüyecek kadar aşıktım. Bu eşek bunun değerini bilmeseydi onu dövecektim bu sefer.

Kanat.:
Baya odun toplamıştık ve çoğunlukla ben hepsini getirmiştim. Ozan bana döndüğünde, "Ekim benden halen nefret ediyor mu?" diye sormuştu. Canının bu duruma ne kadar sıkıldığını görebiliyordum. Nede olsa o kadar sene sonra bulduğu kardeşiydi ve Ekim onu intahardan kurtarmıştı benimle birlikte. "Yani sen bi kızla konuşsan ve şu inadını yana atsan, herşey kolaylaşacak" dediğimde, "işte o kadar kolay değil o benim tamamen değişmemi istiyor" demişti. "Ne bekliyorsun kanka, kızın zorbalardan çekmediği kalmadı" diye konuştuğumda, "iyiki benim öyle sorunum yok" demişti Aziz. "Evet çünkü zorbalanan sen oluyordun" diye gülen Can'ın yakasına yapışmıştım. "Seni de bir zamanlar halletmiştim hatırladın mı?" dediğimde, sadece korkarak gözlerime bakıyordu. Koşarak yanımıza gelen Asena yüzünden, hepimiz kavgayı bırakmıştık. "Ekim yok Kanat" diye panikle bağırdığında, herşeyi ve herkesi unutmuştum. "Nasıl olur bu, siz dikkat edemediniz mi?" diyerek kızdığımda, "tamam sinirlenme hemen, Ekim'i bulmaya çalışalım ilk" demişti. Sevdiğim kızı burda kaybedersem, kendimi asla affedemezdim. "Kanat?" diye omzumdan tutan Asena'ya çok minnettardım. Kızlardan tek fark eden o olmuştu. Gözlerim dolmaya başlamıştı otomatikman.

Ekim nerdeydi?










Evet sizce, tahminlerinizi alim?
En çok odun toplayanlar between kız grubu 💅

Sınavlar baya üst üste geliyor biraz ara verebilirim ama bölüm gelebilir de bilmiyorum 🤷‍♀️
2. Part daha iyi olabilir çünkü bu yazdığım sadece tatil yerinin tanıtımı gibi birşeydi

Kalbimin sırrıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin