1 gün geçmişti ve ben nedensizce çok yorgun bir şekilde uyanmıştım. Bugün Melisa'nın partisi olduğu için kendime elbise arıyordum. Hiç bir elbiseyi beğenmediğim için nerdeyse tüm yatağım 10 çeşit eşyalarla kaplıydı. Sonunda Ayşe ve Leyla'yı görüntülü aradığımda, ikiside açmıştı. "Ekim, hiç uyanmıcaksın sandım bir an" diye gülen Leyla'ya sadece "hiç sorma Leyla" demiştim. "Onun için aramadım sizi aslında" dediğimde, Ayşe "ne için aradın?" diye sormuştu. "Ben ne giyinim?" diye dert ettiğimde, "ne üzülüyorsun, ben modacı olurdum zengin olsaydım" demişti Leyla. Dolabımı onlara gösterdiğimde, Leyla bir tanesinde "dur dur" diye bağırmıştı. "Şu sana fena yakışır" diye konuştuğunda, "olmaz çok kısa" demiştim. "Sevgilin seni bıraktı diye hatırlıyorum" diye cevap veren Leyla'ya sadece "evet ama kendim rahatsız olurum" demiştim. Off çeken Leyla, "kızım ya biraz özgüvenin olsun, milleti kudurt. Bomba gibi vücudun var neden zenginler giyinsin de sen mahrum kalasın?" demişti.
Elbiseyi elime aldığımda, Leyla "ohh şöyle ol işte" diye gülmüştü. Ayşe'ye baktığımda, "bencede yakışır" demişti sadece. "Tamam sağol canlarım sonra görüşürüz" dediğimde, telefonu kapatmıştım. Elbiseden halen emin değildim. Bir tane açık elbise giyindiğimde, resmen elbisemi değiştirmem için elinden geleni yapmıştı Kanat. Ama artık sevgili değildik ve o karar veremezdi bunun üzere. Elbisemi giyindiğimde, hem beğenmiştim hemde sorgulamıştım.
Baya kısaydı ama başka bir seçeneğim yok gibiydi. Saçlarımı da düzleştirdiğimde, makyajımla tamamlamıştım. Telefonumu açıp, zamana baktığımda, geç kalmak üzere olduğumu farketmiştim. Leyla ve Ayşe'yi ancak partide görecektim. Annem evde olmadığı için, sorgusuz sualsiz dışara çıkıp, bir taksiye binmiştim.
Taksiye bindiğimde, üzerime hırka geçirmiştim çünkü adamın bakışları beni rahatsız etmişti. "Üff Leyla" diye önüme konuştuğumda, adama sürmesi için el hareketi çekmiştim. Muhatap olmamak için telefonumda oyalanıyordum.
Leyla.: Nerdesin?
Ben.: taksideyim daha
Leyla.: Tamam yetiş Bekir içkiyi gömüyor ve bizi rezil ediyor şu an
Ben.: klasik Bekir. 10 dakkaya ordayım
Kanat'ı merak da etsem sormamayı tercih etmiştim. Benden ayrılmıştı nede olsa benimde artık umrumda olmaması gerekiyordu. Gerçekten sevseydi beni, terapiye giderdi benim hatırım için. Aynadan bana bakan taksici beni gerçek anlamda rahatsız etmeye başladığı için, telefonuma polisin numarasını yazmaya başlamıştım. "Geldik hanımefendi" dediğinde, eline parayı sertçe yapıştırıp, "benden size bir tavsiye: kadınları taciz etmek yerine yola odaklansanız, eminim daha da çok para kazanırsınız" demiştim. Kapıyı sertçe kapatıp, Melisa'nın evine doğru yürümüştüm. Gerçekten sinirlerim tepemdeydi. Ziline bastığım an, Melisa beni şaşırtıp, direkt kollarını açmıştı. "Nerde kaldın cadı?" dediğinde, "evin uzak olduğu için, onca taksi parası döktüm" demiştim gülerek. "Al hediyen" dediğimde, "bak beğenmezsem bozuşuruz" demişti beni eve alarak. Ev çok sesli ve doluydu. Melisa beni peşinden takıp, "şuraya gel, hepimiz toplandık" diye konuşup, önden yürümüştü. Yürürken elbisemi aşağıya çekmeye çalışıyordum. Geldiğimiz masada Leyla, Ayşe, Bekir, Ozan, Aziz ve Kanat vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin sırrı
Romance17-yaşındaki Ekim "Gerçek koleji" için kayıt olduktan sonra bir kaç macera yaşar. Arkadaşı Leyla yürüme gücünü kaybettiği o günden sonra kendine yemin etmiştir bu sırrı çözeceğine. Çünkü o okuldan birisinin suçlu olduğunu biliyor. „Bana aşık olduğun...