Artık bir nevi toplantı odası görevini üstlenmiş olan mutfaktaydık. Karşımda ikisi kızgın, ikisi ise gergin dört tane yüz gözlerini dikmiş bana bakıyordu.
"Tamam, çocuklar bakın." Dedim, iki hiddetli yüzü hedef alarak.
Julian'ın ifadesini gördüğümde kendimi farklı kelimelerle yeniden ifade ettim.
"Julian, hayatım-" dedim, elimle onu işaret ederek. Ve ardından beni şimdi ilgisiz bir şekilde izleyen Gabriel'a döndüm.
"Gabriel, ımmm-"
Gabriel'a ne diye hitap etmem gerekiyordu ki?
"Bu kadarı yeterli."
Büyükannem oturduğu yerden sabırsızlıkla kalktı.
"Inanna, tatlım otur lütfen."
Yaşlı kadının yerine geçerken rahatlamış bir nefes bıraktım ve itaatkâr görünmeye çalıştım. "Teşekkürler büyükanne."
"Şimdi delikanlılar-" dedi, büyükannem işaret parmağını sallayarak. "Beni çok dikkatli dinlemenizi istiyorum."
Büyükannem konuşmaya başladığı anda hem Julian hem de Gabriel'ın kendilerini toplamalarını ve sandalyelerinde dikleşmelerini gördüğümde gülmemek için kendimi fazlasıyla sıkmam gerekmişti. Ronny'e döndüğümde onu her zaman yaptığı gibi bıyık altından gülerken yakalamıştım.
"Bildiğiniz gibi burada bir ölüm kalım durumuyla karşı karşıyayız. Bu yüzden sizden en azından bir süreliğine, yani bu problemi kökten çözene kadar farklılıklarınızı bir kenara bırakmanızı istiyorum. Eğer ikinizden birinin buna bir itirazı varsa gitmekte özgürsünüz. Ama ikiniz de çok iyi delikanlılarsınız ve son derece faydalı olacağına inandığım değişik yeteneklere sahipsiniz, bu yüzden ikinizi de kaybetmek istemem ancak eğer torunumu sizin ellerinize emanet edeceksem ve birbirinizle kavga etmek yerine onu koruyacağınıza dair size güveneceksem, bu durumu kontrol altına aldığımıza emin olmak zorundayım."
Şimdi, bu konuşmanın ardından ben bile ciddileşmiştim. Düşündüğüm zaman, büyükanneme hak vermemek elde değildi. Hayatımı onlara emanet ediyordu. Bunda en ufak bir hataya bile yer yoktu.
Bu sabah aslında her şey güzel başlamıştı. Dün gece Julian'dan sonra büyükannem ve Ronny'le konuşmuştum. Onun tutuşturucu olması ikisini de şok etmiş olsa da ve Julian gibi onlar da bu durumdan şüphelenseler de, sonuçta üç melezin aynı kasabada toplanması olasılığı neydi ki, Julian'ın yardım etmek istemesine mutlu olmuşlardı. Özellikle de, şimdi onun da bizden biri olduğunu öğrenen büyükannem.
Sabah Ronny ve ben kitaplara gömülmüş bir haldeyken Julian gelmişti. Onu Ronny'e tanıtmıştım ve ikisinin de anında birbirlerine kanları ısınmıştı. Öğleden sonra, tam büyükannem bazı haberler vermek için bizi aşağıya çağırdığı sırada Gabriel uğramış ve o andan itibaren işler maalesef çığırından çıkmaya başlamıştı. En başta Gabriel da Julian da birbirlerini gördükleri anda gerilseler dahi ses çıkartmamışlar, gönülsüzce de olsa merhabalaşmışlardı. Ancak daha sonra büyükannem arkadaşından haber aldığını, firavun faresinin kim olduğunu artık bildiğimizi söylediğinde olaylar patlama noktasına gelmişti. Büyükannemin arkadaşına göre, firavun faresi Aiden adında gerçekten de hava ustaları arasında yaşayan bir şekil değiştirendi. Haberi duyduğumda gidip onu bulmamızı önerdiğimde hem Julian hem de Gabriel aynı anda,
"Seninle ben gelirim." Demiş ve ardından kimin daha çok bilgisi ve kimin daha çok kas gücü olduğuna dair kavgaya tutuşmuşlardı.
Bu da bizi şu an bulunduğumuz noktaya getirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVAHERONA I Zosimos Günceleri I Kitap 1 HAVA I #Wattys2022 (Tamamlandı)
FantasyElementler serisinin 1. (HAVA) kitabıdır... On yedi yaşındaki Inanna, sıradan sorunları olan anormal derecede normal bir genç kızdır. O yaz, tatilini büyükannesinin yanında geçirmesi için babasının zoruyla küçük ve sıkıcı bir kasaba olan Finderton'a...