Bölüm 8 - BABA MCKINNEY

52 6 0
                                    

"Evet, dökül bakalım." dedi Tara, elindeki havluyla saçlarını kurularken ayaklarını sürüye sürüye yatağında oturan bana yaklaşarak.

Sıkılarak kuzenime baktım. Plajda, Julian'la olanlardan sonra eve dönmek istememiştim. Biraz rahatlamaya, kısa bir süre de olsa nefes alıp her şeyi unutmaya ihtiyacım vardı. Bunu da çılgın kuzenimden daha iyi başaracak kimsenin olduğunu zannetmiyordum. Üstelik diye düşünmüştüm eğer her şeyi anlatamıyorsam, en azından Julian'la ilgili kısımları anlatır ve nasıl davranmam gerektiği konusunda fikir alırım. Tanrı biliyordu ya, onunla aramı nasıl düzelteceğime dair en ufak bir fikrim yoktu. Olanları baştan sona anlattığımda Tara'nın yüzünde onaylamaz bir ifade vardı.

"Ee ne diyorsun?" diye sordum, onaylamaz ifadenin kendime mi yoksa Julian'a mı yöneltilmiş olduğunu anlamak için.

Tara başını iki yana salladı. "Klasik Julian." Dedi, dudağını kemirerek. "Başka erkekler kıskanır ama o hayal kırıklığına uğrar."

"Ama neden?" diye araya girdim.

"Tatlım-" dedi Tara, kucağımda rahat durmayan ellerime uzanıp tutarak. "Sana daha önce de dediğim gibi Julian dışarıdan umursamaz, rahat görünür ama aslında dünyanın en hassas ve tatlı erkeğidir. Hayal kırıklığına uğradı çünkü seni başka bir erkeğe bakarken yakaladı-" İtiraz etmek için açılan ağzım Tara'nın elini kaldırmasıyla kapandı. "Hayır, seni suçlamıyorum sakın yanlış anlama. Yani, albinodan bahsediyoruz. Hangi kız olsa bakar. Demek istediğim, seni albinoya parantez içinde-" dedi, işaret parmaklarıyla parantez işareti yaparak. "-gizemli ve yakışıklı birine, bakarken yakaladığında kendisinin senin için yeterli olmadığını düşündü. Ki, bu da onun sana verdiği değerin ne kadar çok olduğunu gösterir."

"Nasıl yani?"

"Yani, sana o kadar değer veriyor ki tatlım kendisinin sende aynı derecede bir değer taşımadığını düşündüğü için hayal kırıklığına uğruyor."

Başımı salladım. Şimdi her şey daha anlamlı geliyordu.

"Ama ben onu üzmek istemedim ki Tara. Böyle olacağı aklımın ucundan geçmezdi." Yüzümü ellerimin arasına gömdüm. "Uff, her şey çok güzel gidiyordu oysaki. Ne yapacağım ben şimdi?"

Tara ellerimi yüzümden çekerek bana sarıldı. Çoktan kurumaya yüz tutmuş olan kızıl bukleleri burnumu gıdıklamıştı. Geri çekildiğinde anlamlı bir şekilde gülümsedi.

"Sence ben sevgili kuzenimin üzülmesine razı olur muyum hiç?"

Gülümsedim. "Senin dilinin altında bir şey var."

"Aynen öyle. Bak şimdi..."

Az sonra Tara planını anlatmayı bitirdiğinde Julian'ı aramak üzere telefonuma uzandım. "İşe yarayacak mı gerçekten?"

Kuzenim cin gibi bakan yeşil gözlerini devirdi.

"Güven bana. Yaramazsa, ben Julian'ı kulağından tutar onun aklını başını getiririm. Hadi ara."

Beş dakika sonra, yüzümde büyük bir gülümsemeyle telefonu kapattığımda Tara'nın ben sana demiştim bakışlarını üzerime yöneltmiş olduğunu gördüm.

"Yarın ikide." Dedim, içimde bastıramadığım bir heyecanla koşup ona sarılarak. "Çok teşekkür ederim."

Tara kendini kıskacımdan kurtardığında gülümsedi ve uzanıp kulağımın arkasından kaçmış küçük bir tutamı yerine soktu.

"İşe yaramasına çok sevindim. Erkekler her zaman sürpriz yapan taraflar oldukları için kendilerine sürpriz yapılmasından hoşlanırlar." Ciddi bir sesle ekledi. "Şimdi, hazırlanmamız gereken bir piknik var. Ama önce lütfen bir şeyler yiyelim çok acıktım."

AVAHERONA I Zosimos Günceleri I Kitap 1 HAVA I #Wattys2022 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin