Bölüm 22 - ALBİNONUN HİKÂYESİ

21 4 0
                                    

Herkese iyi geceler diledikten sonra aşağıya indiğimde beni bir sürpriz bekliyordu. Annem ve padrenin karşılıklı çay içip sohbet ettikleri gerçeğini kabullendikten sonra yanlarına gittim.

"Hoş geldiniz. İyi akşamlar." Dedim gülümseyerek.

Tuhaf bir şekilde bu yaşlı adamı her görüşümde içimden gülümsemek geliyordu. Yaydığı enerjideki içtenlik ve güven o kadar fazlaydı ki kolayca bana da bulaşıyordu sanırım.

"İyi akşamlar Inanna. Hoş geldin. Nasıl, hayatından memnun musun?"

"Teşekkür ederim. Memnunum. Tabii ki babamı ve büyükannemi özlüyorum ama arkadaşlarımın burada olması işleri kolaylaştırıyor. Jacob ve Joshua da ellerinden geleni yapıyorlar."

Padre nezaketle gülümsedi.

"Genç Jacob ve Joshua... Evet, onlar harika çocuklar. İyi geçinmenize sevindim. Onlardan öğrenecek çok şeyin var."

Padre çayından bir yudum alırken başımı salladım. "Evet, öyle."

"Alice, rica etsem inip benim için Oliver'a göz kulak olabilir misin? Bugün çok yalnız kaldı."

"Elbette." Dedi annem, derhal ayağa kalkarak.

"Teşekkür ederim. Biliyorsun onu senden başkasına emanet edemiyorum."

"Oliver da kim?" diye sordum, annem gittiğinde.

"Aaa Oliver- O benim baykuşum." Dedi padre, bana gülmem için meydan okur gibi bakarak.

Haklıydı da, kahkahamı zar zor kontrol edebiliyordum. Eğer saygıdeğer bir insan olmasa kesinlikle katıla katıla gülerdim.

"Evcil hayvan olarak çok iyi bir seçim yapmışsınız efendim." Dedim, ağzımı açmak için kendime güvenebildikten sonra.

"Kesinlikle kesinlikle." Dedi dalgınca.

Bir süre sonra sakalında gezinen ince uzun parmakları durdu ve bana döndü.

"Annenle aranız nasıl Inanna?"

Bu beklenmedik soru karşısında şaşırmıştım. Sanırım çay sohbetleri sırasında annem işlerin pek de iyi olmadığından bahsetmişti padreye.

"İyi sanırım."

Büyükannemle yarışır bir, doğruyu söylemiyorsun bakışı attığında ekledim.

"Aslında kötü."

"Peki, düzeltmek istemiyor musun?"

"Aslında istiyorum ama-" Başımı iki yana salladım. "Bilmiyorum. Sanırım aramızın düzelebilmesi için önce yaptıklarını kafamda mantıklı bir yere oturtmam, beni bırakıp gidişini affedebilmem lazım."

"Pekâlâ." Dedi padre, durup bir süre düşünerek. "Sana bu konuda yardımcı olabileceğimi düşünüyorum."

Gülümsedi. "Şimdi yat saat geç oldu. Yarın, akşam yemeğinden sonra aşağıya beni ziyarete gelebilir misin?"

"Tabii." Dedim, başımı sallayarak.

Padrenin elinde annemi affetmemi sağlayacak ne gibi bir kozu olabilirdi merak etmiştim.

"İyi geceler, efendim."

"Bir dakika Inanna. Senden yarın, akşam yemeğini annenle yemeni rica edebilir miyim?"

İsteği bir kere daha beni şaşırtmıştı. Anlaşılan o ki yaşlı adam annemle aramızı düzeltmekte kararlı görünüyordu. Her ne kadar yakın bir zaman içinde annemle yemek yemek gibi bir niyetim olmasa da padreye duyduğum saygıdan teklifini reddedemezdim. Cevap vermekte geciktiğimde yeniden konuştu.

AVAHERONA I Zosimos Günceleri I Kitap 1 HAVA I #Wattys2022 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin