Konuşma, tahmin ettiğim gibi küçük çaplı bir kaos yaratmıştı. İnsanlar bir savaş olacağını bilmesine rağmen, liderlerinin çetin bir savaş yaşanacağını ve bulabildikleri her türlü yardıma ihtiyaç olacağını söylemesi paniklemelerine neden olabilecek bir şeydi. Fakat ilk defa, herkesin söylediği gibi padrenin neden gerçekten muhteşem bir lider olduğuna ve insanları tarafından nasıl saygı duyulduğuna şahit oldum. Panikleyen kalabalığı bastırdı, onları başarılı bir şekilde sakinleştirip motive etti. Öyle ki, konuşması sona erer ermez neredeyse bütün yetişkinlerin, gençlerin, sınıf arkadaşlarımızın birçoğunun savaşta gönüllü olmak istediğine kendi gözlerimle şahit oldum.
Yüzlerinden bu, yolu sislerle kaplı, sonucu tahmin edilemeyen savaştan korktukları apaçık belliydi fakat yine de gönüllü oluyorlardı. Herkes dört bir yana dağılmış, organize olmaya çalışırken biz; Gabriel ve ben, Joshua ile olan ilk eğitim günümüzü geçirmek üzere daha önce izinsiz girdiğimiz askeri eğitim bölgesine artık birer asker olarak gitmiştik. Oraya vardığımızda talimler çoktan başlamış, askerlerin bir kısmı yüzlerinde büyük bir kararlılık ve ciddiyetle ok ve kılıç talimi yapıyor bir kısmı da kan ter içinde kalmış, şimdiye kadar sadece filmlerde gördüğüm garip dövüş teknikleriyle rakiplerini alt etmeye çalışıyordu. Son gelişimizden bu yana bir köşeye ufak bir kulübe kondurulmuştu.
Joshua oradan yanında uzun boylu, kumral, sakal ve bıyığı birbirine karışmış, yüzü gözü piercing dolu biriyle çıktı. Bu çocuğu okuldan tanıyordum. Dış görünüşüyle diğer insanlardan bir hayli farklı olduğu için merak edip Amanda ve Jenny'e sorduğumda, kimseyle geçinemeyen aykırı biri olduğunu söylemişlerdi. Adının Cameron olduğunu hatırlıyorum. Onu Joshua'nın yanında görür görmez aramıza katılacak dördüncü kişi olduğunu anlamıştım. Nitekim yanımıza geldiklerinde Joshua bizi selamladıktan sonra konuyu uzatmayarak,
"İşte merakla beklenen dördüncünüz." Dedi.
"Cameron, bunlar Inanna ve Gabriel. Bir de Julian var, o aramıza iki gün sonra katılacak."
Cameron'ın iki parmağıyla verdiği garip selamlaşmamızdan sonra Joshua bizi kulübeye götürdü. İçeride katlanabilir bir somya yatak ve eski kare bir ahşap masadan başka bir eşya yoktu. Masanın yüzeyi, üstüne saçılmış türlü türlü kâğıtlardan görünmez haldeydi.
"Pekâlâ." Dedi Joshua, boğazını temizleyerek.
"Üçünüz de neden bugün burada bulunduğunuzu biliyorsunuz. Önümüzdeki dört hafta boyunca, yani savaşa kadar sizleri hızlandırılmış bir eğitimden geçireceğiz. Gündüzleri burada benimle talim yapacak, akşamları okuldaki eğitmenlerinizden birebir pratik dersler alacaksınız. Sabahları sizden saat tam altıda burada olmanızı bekliyorum."
Gabriel ve bana döndü.
"Beni tanıyor olmanız size hiçbir şekilde iltimas geçmemi sağlamaz bunu şimdiden açıklığa kavuşturalım. Artık öğrenci değil birer askersiniz ve geç kalırsanız diğer askerler gibi ceza alırsınız. Ben bu işi fazlasıyla ciddiye alıyorum, siz de şimdiden bu ciddiyeti benimserseniz yararınıza olur. Talimler akşamüstü altıda biter. Bu da okulda, her zamanki sınıflarınızda eğitmenlerinize katılmak için tam bir saatiniz var demek. O bir saati nasıl harcayacağınız size kalmış. İster yemek yer, ister duş alır, ister uyursunuz. Ben olsam uyumayı tercih ederdim. Okuldaki eğitiminiz gece birde sona erdiğinde ertesi gün saat altıya kadar yeniden dilediğinizi yapmakta özgürsünüz. Anlaşılmayan bir şey?"
Joshua'nın sarsılmaz duruşu ve ciddiyetindeki birşey beni adeta hipnotize etmiş gibiydi. Başımı iki yana sallarken kulaklarıma hücum eden kanın ve akabinde gelen uğuldamanın hayal meyal farkındaydım. Önümüzdeki bir ay boyunca her gün beş saat uyku uyuyacak olmak ve bu uykunun yorgunluktan bitap düşmüş bedenlerimize asla yeterli gelmeyeceğini bilmek beni endişelendirmek yerine içimdeki tutuşmaya hazır bir tarafı ateşlemişti sanki. Joshua yeniden boğazını temizlediğinde dağılan dikkatimi toplayıp ona yönelttim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVAHERONA I Zosimos Günceleri I Kitap 1 HAVA I #Wattys2022 (Tamamlandı)
FantasyElementler serisinin 1. (HAVA) kitabıdır... On yedi yaşındaki Inanna, sıradan sorunları olan anormal derecede normal bir genç kızdır. O yaz, tatilini büyükannesinin yanında geçirmesi için babasının zoruyla küçük ve sıkıcı bir kasaba olan Finderton'a...