_Hayat şaşırtır insanı. Kimse kimsenin kaderini bilmez. Hayatımıza giren ve çıkan kişiler kaderimizde yazılanlardır. Bazen Allah imtihan eder kulunu. Ama sadece kaldıra bileceği kadar. Hayatımızdan çıkan kişiler büyük oranda bize zararlı olanlardır. Bu yüzden Zeynep için üzülmeye değmiyor._
-------------------~•~--------------------Genç adam karşısında gördüğü çatık kaşlı erkeğe sordu:
"Merhabalar. Buyurun kime bakmıştınız?""Berra içerde mi?"
"Evet de, siz kimsiniz?!"
Sinirli çatık kaşlı adam genç adamı iterek içeri geçti. Ali'nin arkadan seslenmelerini boş vererek ilerledi. Genç adam da kapıyı kapatarak o sinirli adamın peşinden geldi.
Direk olarak sesler gelen mutfağa doğru gitmişti. Mutfağa girdiğinde, Berra eski kocası Cevdet ve ardından Ali'nin geldiğini gördü. Hemen ayağa kalkarak Arda'nın ve Hilal'in önünde durdu. Ali de hemen çocukların önünde durarak Berra'nın yanına geçti.
Cevdet özlem ve pişmanlık ile oğluna bakarken küçük çocuğun gözleri dolmuştu. Babasından babalık görmemişti hiç. Annesinden de annelik. Ama annesi birşeyleri yoluna koymak için çalışıyordu. Arda bunun farkındaydı. Berra daha fazla duramadan konuştu:
"Neden geldin? Dün yeterli cevabı alamadın mı? Banu mu terk etti yoksa seni ha? Yıllardır arayıp sormadığın bizler şimdi mi aklına geldi?""Berra bir sakin ol. Bak sinirleniyorum şuan. Tamam bir hata yaptım. Bunu inkar etmiyorum. Ama nolur şuan sadece sakin ol."
Berra ellerini saçlarına daldırarak bağırır tarzda söyledi:
"Ya sen! Ne sakin olmasından bahs ediyorsun? Nasıl sakin ola bilirim? Lütfen evimden çıkar mısın?"Cevdet dişlerini sıkarak adeta tısladı:
"Oğlumla konuşmadan şurdan şuraya gitmem!"Arda daha fazla bu kavgaya şahit olmamak adına, ilerleyip biolojik babasının önünde arada 10 adım mesafe olacak şekilde durdu. Cevdet'in gözlerinin içine bakarak söyledi:
"Cevdet bey? Yıllardır ben baba özlemi çekerken neredeydin? Annem hiç olmazsa bakmaya çalışıyordu. Sen neredeydin?"Cevdet sinirli bir şekilde Arda'nın kolundan tutub sarstı. Ardından bağırarak sordu:
"Annen öğretiyor sana bunları değil mi? Söyle!"Genç adam oğlunu o adamın elinden kurtarıp önüne geçerek sinirli bir şekilde konuştu:
"Kim olduğunu bilmiyorum. Seni tanımıyorum. Hiç bir düşmanlığımız yok. Lakin söz konusu çocuklarım olduğunda kendine çeki düzen vermelisin bilader. Ben şuan ne kadar sakin görünsemde çocuklarıma birşey yaparsan seni şuraya gömerim! Anlıyor musun!"Genç adam daha da sesini yükselterek devam etti sözlerine:
"Sen değil bir daha çocuklarıma yaklaşmak onların yüzünü bile göremezsin! Eğer elini bir daha Arda'ya sürersen... ""Ne yaparsın? Bunlar boş tehditler. Geç bunları geç. Erkek adam söylemez gösterir!"
"Sen benim erkekliğimi sorgulayacak son kişi bile değilsin! Babalık çocuk yapmakla olmuyor. Bunu aklına sok ilk olarak. Babalar oğullarının kahramanı olur hep. Sen ise oğlunun gözünde onun hayallerinin katili olarak kalacaksın."
Cevdet'in 'sen kimsin' sorusunu Arda cevapladı:
"O benim babam! Senden farklı olarak ailem dediğim kişi!"Cevdet'in sinirle yeniden Arda'ya saldırmak isterken genç adam küçük oğlunu arkasına alarak korudu. Sinirini oğlundan çıkaramayan Cevdet bağırarak söyledi:
"Bu burda bitmedi! Oğlumu senden alacağım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHRAMAN BABAM
Teen Fiction~3 günlük kızıyla bir başına kalmış bir babanın hikâyesidir~ ~Yarım kalmışların nasıl kocaman bir aile oluşturduğunu anlatan aile kitabıdır~ Genç adam küçük bebeğin yüzüne incitmekten korkar gibi bir öpücük kondurup kızının kulağına kısık sesle söyl...