KAHRAMAN BABAM

Bölüm 7

_Kızımı Semihlerin evine bırakarak işe gittiğimde kendimi o kadar kötü his ediyorum ki... Bu gün mağazadan bebek taşıma şalı aldım. Çok değişik bir eşya. Kızımı göğsümde bağlayarak çalışmak ne kadar zor olsada denedim. Kızımın her zaman bir nefes uzağında olacağım. Onu koruyup güzel bir hayat vereceğim İnşAllah._
-------------------------------------------

Güneşin doğuşu ile gözlerini açmıştı küçük çocuk. Kafası genç adamın göğsüne yaslıydı. Genelde de erken uyanırdı. Lakin eskiden gördüğü korkunç kabuslar yüzünden erkenden uyanır ve bir daha uyuyamazdı asla. Sabahlar uyandığında yanında kimseler olmazdı. Kimseler onun akan gözyaşlarını silmez, görmez, bilmezdi. Kimse o düştüğünde kaldırmazdı. Küçük çocuk etrafındaki insanlar yüzünden kendini olgunlaştırmıştı. Hayat daha küçüklüğünde ona gerçek yüzünü göstermiş, küçük kalbini avuçlarında esir etmişti.

Genç adam küçük çocuğun haraketlenmesi ile gözlerini açmıştı. Arda yataktan kalkmaya çalıştığında buna izin vermedi genç adam. Arda utanmıştı genç adamı uyandırdığı için. Kafasını aşağı saldığında genç adam kaşlarını çatarak küçük çocuğun çenesini tuttu yavaşça. Arda gözlerini kaçırmaya çalıştı. Genç adam küçük çocuğu bırakarak kızını kenara çekti yavaşça. Kızının üzerini örterek yataktan kalktı. Küçük çocuğu kucağına alıp odadan çıktılar birlikte.

Banyoya geçtiklerinde genç adam küçük çocuğu banyo taburesinin üzerine bıraktı. Yeniden kaşlarını çatarak söyledi:
"Öncelikle günaydın küçük adam. Sonrasında ise neden kafanı aşağı sallıyosun?! Ne olursa olsun kafan hep dik dursun. Anladın mı? Bu bir baba nasihatı sana."

Küçük çocuk hala utandığı için yüzüne zar zor kondurduğu gülümsemesi ile söyledi:
"Günaydın. Anladım Ali amca."

Genç adam sorgular gibi küçük çocuğuna baktığında Arda yeniden söyledi:
"Özür dilerim baba."

Genç adam küçük çocuğun saçlarını öperek gülümseyip söyledi:
"Afferin. Bak işte şimdi benim oğlum oldun."

Geçen günlerde kızıyla yaptığı tıraş köpüğü meselesini hatırladığında söyledi:
"Gel seninle ilk defa baba oğul gibi bir gün geçirelim. Ne dersin?"

Küçük çocuk heyecanla kafasını salladığında genç adam kahkaha attı. Küçük çocukla genç adam ilk önce ellerini ve yüzünü yıkadı. Ardından yüzündeki sakalları kesmek için yüzüne tıraş köpüğü sıktı. Tıraş köpüğünden biraz da parmaklarına sıkarak küçük çocuğun yüzüne sürdü. Genç adam geçen gün kızına yaptığı gibi düz tarağı alarak küçük çocuğa verdi. Ardından kendiside jileti alarak söyledi:
"Bunun ne olduğunu biliyor musun?"

Küçük kafasını sallayarak söyledi:
"Ahmet amcam söylemişti ona dokunmamam gerektiğini."

"Afferin benim oğluma. O zaman şimdi ben ne yaparsam aynada sende aynısını yap. Tamam mı oğlum?"

Küçük çocuk kafasını sallayarak genç adamın yaptığını tekrarladı. Tıraş işi bittiğinde yeniden yüzlerini yıkadılar. Havlu ile yüzlerini kuruladıkta genç adam odaya geçerek küçük çocuğun dün çıkardığı siyah şortu ve sarı tişörtü geri giydirdi.

Dolabın kapağını açarak kendiside benzer renklerde kıyafet aradı. Genç adam da sarı tişört olmadığı için sarımsı kahverengi olan tişörtünü üzerine geçirdi. Siyah kot pantolonda giydikten sonra hazırdı kendisi. Küçük çocukta giyinip hazır olduktan sonra odaya geri dönmüştü bu zaman küçük kız gözlerini açmadan yatakta oturur hale gelmişti.

Küçük kızın saçları bir birine karışmış pijama üstü göbeğini gösterecek şekilde açılmıştı. Küçük kız esneyerek gözlerini ovuşturarak söyledi:
"Günaydın... Siz neden bu kaday eyken uyandınız ya?!"