Bölüm 16

1.3K 99 36
                                    

Selamün aleyküm gençlik. Nasılsınız napıyorsunuz? İnşAllah iyisinizdir.

Daha sınır tamamlanmadı ama yinede atmak istedim bölümü. Çünkü okuyucularım bölüm bekliyor bunu biliyorum. Ve uzun süre oldu. Rica etsem satır arası yorumlar yapar mısınız?
İnanınki her yorum beni yazmamı daha çok yönlendiriyor. Bazen o kadar şey oluyor ki beynimde neler yazacağımı bilmiyorum.

Neyse burda çok fazla konuşmayayım. Bölüm sonuna sorular ve bir kaç fikir koyacağım. İyi okumalar. ❤️🙆🏻‍♀️😇Okuyan gözleriniz dert görmesin.

-------------------~•~--------------------
Bir kız çocuğu babalar için çok değerlidir. Aslında pek ayrım yapılmaz. Lakin kız çocukları erkeklere göre daha özeldir. Narin ve çabuk kırılır oldukları için mi böyleydi? Pek bilinmezdi. Bilinen birşey vardı, o da genç adamın kızını çok sevdiğiydi.

Aslında çok büyük hayalleri vardı genç adamın. O her zaman büyük bir ailesi olsun istemişti. En az dört çocuklu bir aile. Her zaman hayal ederdi genç adam; iki kızı ve iki oğlu olduğunu. İlk çocuğu erkek olsun isterdi hep. Çünkü ilk çocuğun erkek olması babadan sonraki ilk sığınak olurdu her zaman. En önemlisi de kız çocukları için. Abiler büyük önem taşırdı. 

Kızının ağlaması ile düşünceleri susturan genç adam oturduğu koltuktan ayağa kalktı. Yatak odasına ilerleyip yatağa yaklaşınca küçük bebeğini yavaşça kucağına aldı. Küçük kız başını babasının omzuna yatırdığında genç adam küçük bebeğin sırtını kontrol etti. Terlemediğini anlayınca kızının narin saçlarını okşayıp konuştu:
"Ne zaman eskileri düşünsem ağlıyorsun kızım. Yoksa babayı anlıyor musun? Dertlenmeme izin vermiyor gibisin. Kızma babaya miniğim. Bunları konuşacak bir sen varsın hayatımda. Başka kimseye anlatamıyorum. Senin yaşın tutunca sana da anlatmaktan vaz geçeceğim. İnan bana. Bunların hiç birisini duymanı ve üzüntü yaşamanı istemiyorum be çiçeğim. Sen anlıyorsun beni değil mi?"

Küçük kız genç adamın tıraş olunmuş yüzüne ellerini sürerek babasının çenesini ağzına aldı. Genç adam kıkırdayarak söyledi:
"Ama burda ciddi birşey konuşuyorduk birtanem. Şimdi olacak iş mi bu?"

Küçük kız yeni yeni görünen küçük beyaz tavşan dişlerini genç adamın çenesine geçirdiğinde Ali yüzünü buruşturup Hilal'i kendisinden ayırdı:
"Bir bıçaktan bile keskin kızım dişlerin. MaşAllah. MaşAllah. Aferin benim küçük meleğime."

Küçük kız genç adamın çenesini yemeğe devam ederken genç adam da devam etti sözlerine:
"Babalar yenmez bebeğim. Hadi sana yemek hazırlayalım. Belli ki acıkmışsın."

-------------------~•~--------------------

Dün akşam iş konuşması sırasında;
Berkay bey ciddileşerek söze başladı:
"Lütfen resmiyeti aradan kaldıralım. Böyle hiç hoş değil. Çok boğucu ve gergin bir ortam yaratıyor öyle. İnsanın tüm çalışma ruhuda elinden kayıp gidiyor."

Herkes ona hak verince kaynaşarak iş konuşmuşlardı. Berkay bey fazlaca paraya sahip olduğundan onu hayır işleri için harcamak istiyordu. Daha önceden yaptırdığı hazır olan büyük bahçeye sahip 3 katlı 2 bina vardı. Eskiden o yeri kendisi ve tüm arkadaşları için dinlenme ve hobi mekanı yapmak istiyordu. Lakin sonradan yaşadığı olaylar yüzünden arkadaşlarından ayrılmış ve bu kararından vaz geçmişti. Şimdi o binayı güzelce kullanmak istiyordu. Ama ne yapacağı konusunda kararsızdı.

Ekrem binaların resimlerini detaylı inceledikten sonra bir teklif ileri sürmüştü. Berkay Bey'in eskiden o binaları hobi mekanı yapmak için inşa ettirdiğini biliyordu. Şimdi de hayır işi yapmak istiyordu. O binanın eskiden olan amacını şimdiki amaçla birlikte kullana bilirlerdi. Ekrem'in fikrine göre o binaları yeniden hobi mekanı yapa bilirlerdi. Aynı zamanda durumu olmayan ailelerin çocuklarının geldiği bir kurs yeri olurdu. Çocuklar hem kendilerine hobi edinip hemde ordan yeni bilgiler elde ede bilirlerdi. Herkes bu fikri çok beğenmişti. Hangi kursların ve spor dallarının orda olacağına karar kıldıklarında uzunca konuşmuşlardı.

KAHRAMAN BABAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin