Bölüm 12 KESİT

1.3K 87 6
                                    


Can bu süreçte tüm benliğini kaybetmişti. Daha da karamsar olmuştu. En küçük şeyde bile sinirleniyor, kavgalara karışıyor, akşamları parklarda oturarak eve dönmüyordu. Bazı günler hiç yemek yemiyor, öylece geziyordu sokaklarda. Şimdi de parktaki banklardan birinde oturmuş gökyüzünü izliyordu. Güneş yavaştan batmaya başlamıştı. Şirketi iyice boşlamıştı. Hiç birşey, hiç kimse umrunda değildi. Onun için artık hayat anlamsızdı. İçtiği sigarasından son bir duman içine çekerek yere attı. Ayakkabısıyla ezerek toz haline getirdi. Ayağa kalkarak ceketini giydi. Eve gitse iyi olurdu. Zaten 2 gündür sokaklarda geziyordu.

Parktan çıktığında abisinin evine doğru yürümeye başladı. Can 10 dakika kadar sürenin ardından eve vardığında kapıda Altay ve kız kardeşi İrem'i gördü. Altay baş selamı verip ordan ayrıldığında İrem abisine bakmakla yetişmişti. Genç adam her iki kardeşinin geldiğini gördüğünde kapıyı açarak onları bekledi. Altay giderken genç adam Can ve İrem'in eve yürümesini izledi. Kapıya varıp ayakkabıkarını çıkararak içeri geçtiklerinde genç adam kardeşlerine bakıp söyledi:
"Merhaba. Hoş geldiniz."

İrem hiç duyulmayan sesle "hoş bulduk" diye mırıldandı. Can ise hiç oralı olmadı bile.

Genç adam onların bu halini göz ardı ederek sert sesle söyledi:
"Geçin içeri konuşmamız lazım."

#####

Genç adam dolan gözlerini kapatıp tekrardan açarak sözlerine devam etti:
"Biz Allah için varız, O’na ulaşmak ve teslimiyet için yaratıldık, mutlaka O’na geri döneceğiz ve ulaşacağız.
                                     (Bakara/156)"

######

Genç adam her zaman yaptığı gibi sabah erkenden kalkmış kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Son bir buçuk aydır ev düzeni ve hayatları değişmişti. Genç adam yukarı katta kızının odasının yanındaki odaya bir dolap ve yatak yapmıştı. O odayı kız kardeşine vermişti. Erkek kardeşi pek eve gelmesede onada kendi odasını vermişti genç adam. Genç adam ise salondaki koltukta uyuyordu.

########

Yüsra. Evet bu oydu işte. Lise birden beri sıra arkadaşı olan kişi. Ne yazık ki, lise sonda yolları ayrılmıştı. Yüsra'nın ailesi başka bir şehire taşındığı için gitmek zorunda kalmıştı o zamanlar. Can Yüsra'yı yeniden görmenin verdiği mutlulukla ayağa kalktı.

######

Yüsra'nın göz yaşları yanaklarından teker teker akmaya başladığında Can hızla Yüsra'nın ellerini bıraktı. Yüsra daha fazla ağlamaya başlayınca Can'ın kalbine iğneler saplandı sanki. Bu zaman da genç adam kollarını kaldırırarak genç kızın yüzünü avuçları arasına aldı. Telaşlı sesiyle sordu:
"Neden ağlıyorsun Yüsra'm?! Yalnış birşey mi söyledim?! Akıtma inci tanesi göz yaşlarını."

Genç kız hızla genç adama sarılırken Can da itiraz etmeden kollarını genç kıza sardı. Yüsra hıçkırıklarını tutamadı. Yıllarca ettiği sabır ve duaları sonuç bulmuştu. Şuan sevdiği adama sarılıyor olmak hayalden bile öte idi onun için. Genç kız Can'dan ayrıldığında göz yaşlarını sildi.

"Allahım sen yücesin! Sen büyüksün! Dualarım kabul ettiğin için sana sonsuz şükürler olsun!"

Sözleri sessiz bir fısıltı şekilde dökülmüştü genç kızın dudaklarından. Can Yüsra'ya sarıldı tekrardan, kollarını genç kızdan ayırdığında sordu:
"Yüsra'm. Biriciğim. Canıma can, yoluma yoldaş, kalbime huzur, hayatıma neşe katanım olur musun?"

Genç kız kafasını sallayarak onayladı genç adamı. O kadar heyecanlanmıştı ki, ne diyeceğini unuttu.

#####

KAHRAMAN BABAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin