Selaamm
Sınır koyuyorum bu bölüm bebekler +75 yorum:* +50 oy
✓✓✓✓✓
Jungkook'un Ağzından
Jimin gece uyandığında geri zar zor uyumuştu. Bu yüzden sabah onu uyandırmamıştım.
Babam gelmemi istediği için sabah erkenden kalkıp şirkete gitmem gerekmişti.
Jimin'in dünkü halinden sonra onu bırakmaya içim elvermemişti ama babam önemli olduğunu belirtip heyecanla konuşunca kıramamıştım.
İşlerimin çok uzun süreceğini düşünmüyordum. Jimin'e kahvaltı hazırlayıp çıkmıştım zaten ve yanına not da bıraktığım için merak etmemesini umuyordum.
Toplantı öğlen gibi bittiğinde babamla kısa bir konuşma gerçekleştirdik konu hakkında.
Odadan çıkacakken babam durdurmuş ve bu akşam yemeğe gelmemizi rica etmişti. Annemin de ısrarını belirterek.
Jimin'e sormam gerektiğini haber vereceğimi söyleyip çıktım şirketten.
Yarım saat kadar sonra evdeydim. Niye bu kadar acele ettiğimi bilmesem de hızla gidiyordum.
Eve ulaşıp kapıyı açtığımda evde hiç ses olamadığını fark ettim. Saat öğleni biraz geçmişti ama Jimin gece sadece birkaç saat uyuduğu için uyuyor olabilirdi.
Bu düşünceyle ses yaparak içeri girdiğim için alnıma vurmuş ve lavaboda ellerimi yıkayıp odamıza yönelmiştim.
Odanın kapısını açtığımda yatakta sessizce ağlayan bir Jimin beklemiyordum. Hızla yanına gidip yüzünü ellerim arasına aldım.
"Jimin noldu güzelim niye ağlıyorsun?"
Beni görünce ağlaması daha da şiddetlenmişti.
Yaraları acıyor olabilir miydi acaba?"Hadi güzel omegam anlat bana."
"Alfa... alfa ben uyanınca seni göremedim ve, ve yaralarım acıdığı için krem sürecektim ama bulamadım."
Konuşmasıyla onu kendime çekip göğsüme yasladım.
"Erkenden babam şirkete çağırdı, gitmek zorundaydım. Seni uyandırmak istedim ama gece uyumadığın için yorgun olmanı istemedim. Zaten gecikmeyeceğimi biliyordum. Özür dilerim."
Bu günlerde fazla duygusal olmuştu. Zaten kırılgan bir yapısı vardı ama son günlerde daha fazla gibiydi. Bir sorun olmamasını umuyordum.
Bunun yaklaşan kızgınlığın habercisi olduğunu nerden bilebilirdim ki?
Ağlamaları iç çekişlere döndüğünde sırtını ve saçlarını okşayıp yatıştırdım onu.
"Hadi şimdi uzan ve yarana bakalım olur mu?"
Konuşmamla kafasıyla onaylayıp yatağa sırt üstü uzandı.
Pijama üstünü kaldırıp yaraya baktım. Su toplamıştı ve kremin etkisiyle patlamış olmalıydı. Hemen banyodan kremi alıp yanına geldim.
"Banyodaki ilkyardım çantasının içindeydi Min ama artık burda bırakabiliriz istersen bir süre."
Kremi yavaşça yarasına sürüp komodine bıraktım.
"Teşekkür ederim alfa seni yormak istemedim."
Mahçupça konuşması ile saçlarını kulağının arkasına tarayıp konuştum,
"Hiç sorun değil Minie. Asıl ben seninle ilgilenmeme izin verdiğin için teşekkür ederim."
Konuşup onu göğsüme çekip sarıldım.
"Ve bide sana sormam gereken bişey var Jimin-ah."
Soran gözlerini bana çıkarması ile gülümseyip devam ettim,
"Annemle babam bu akşam için yemeğe davet ettiler. Onlara sana sorup cevap vereceğimi söyledim. Yani zorunlu değiliz. Gitmek ister misin?"
Gözleri dolunca tekrar yanlış bişey mi konuştum acaba diye düşündüm.
Ama tekrar kollarını boynuma sarması ile eski yaşamından dolayı böyle davrandığını tahmin etmek zor olmamıştı.
Kalkıp mutfağa geçtik ve güzel bir kahvaltı yaptık.
Akşama kadar biraz vakit geçirip akşam üzeri yemek için hazırlanmaya koyulduk.
Annemlere geldiğimizde Jimin'in çekingen durduğunu fark edip yavaşça bileğinden tutup okşadım.
Bana döndüğünde gülümsemem ile o da bana tebessüm hediye etti.
Yemek yerken bizimkilerin Jimin'i sevdiğini anlamak zor değildi. Jimin başta çekingen olsa da onun da onları sevdiğini anlamak kolaydı.
Yemekten sonra cebimden Jimin'in ilaçlarını çıkardım ve içmesini sağladım. Annemlerin bu konudaki meraklarını söndürüp alaylı konuşmalarına katlanmak zorunda kalmıştık.
Ben her ne kadar göz devirsem de Jimin domates gibi olmuştu.
Birkaç saat sonra saat gece yarısına gelirken artık kalkmaya karar vermiştik.
Daha oturabilirdik ama hissettiğim kadarıyla Jimin pek iyi değildi. Karın taraflarında bir ağrı olduğunu hissetmiştim. Ama o belli etmiyordu. Onun daha fazla zor durumda kalmasını istemeyerek kalkmayı teklif ettim.
Bu gece orda kalmamızı teklif etseler de bunu sonraya erteleyip evin yolunu tuttuk.
Jimin'in ateşi çıkıyordu biraz eve gelip onu hemen odaya çıkardım.
"Bekle beni burda hemen sana bitki çayı ve ilaç alıp geliyorum iyi gelecektir."
Hemen aşağıya inip hızla Jimin'e iyi geleceğini düşündüğüm bir içecek hazırladım ve ilaçla beraber yaklaşık 10 dakika sonra odamıza yöneldim.
Jimin'in bünyesi çok zayıftı. Hasta olmamasını dileyerek odaya geldim. Mührümün de yanmaya başlamasıyla hızla kapıyı açtığımda karşımdaki görüntüyü asla beklemiyordum.
Elimdeki fincan yeri boyladığında bile tepki verememiştim.
Jimin'in kızgınlığı gelmişti..
✓✓✓✓✓
Biri bana bunu yapsa sövebilirdim haklısınız burda bitirilir mi şimdi??? :(
Anlayacağınız üzere diğer bölüm fanfinfon heheh;)
Sınır çok zorlayıcı değil diye düşünüyorum bir günde geçilebilecek bir sınır. Diğer bölüm için bende sabırsızlanıyorum...
Bu bir hafta biraz yoğun olacağımı söylemiştim. Yaklaşık iki gün içinde bölüm gelme hızları daha da artacak. Aurora da 1k olmak üzere olsun öyle final ybsi aticam. Ona da bakarsanız sevinirim<3
Tagda ikinci olmuşuz tekrsr zirveye gidelim lütfen yardım pls:"
Ve ve başta tatlı flörtler ettiğimiz okurlar olmak üzere hepinizi kocaman öpüyorum 😘🤭 (sakaydi ksjdjsbshxh)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Euphoria • Kookmin
FanfictionOmega Jimin ve Alfa Jungkook ailelerinin ortaklık kararıyla evlenmek zorunda kalırlar. Jimin, sessiz sakin fazla arkadaşı olmayan birisi tek arkadaşı beraber büyüdüğü Taehyung. Jungkook ise geniş bir çevreye sahip ama samimi olduğu kişi sayısı çok a...