"Değer vermek."

2.3K 197 116
                                    

Selamss

Nasılsınız, nasıl gidiyor

İyi okumalaar<3

✓✓✓✓✓

Yazarın Ağzından

Jimin sabah vücudunun sıkıldığını hissettiğinde uykusundan uyanmıştı. Birşeye olan iyice yakınlığı yüzünden iyice sıcaklanmıştı.

Kısıkça gözlerini açmamak için direnirken yüzünde ve boynunda gezinen elleri hissediyordu.

Kısıkça gözlerini açmamak için direnirken yüzünde ve boynunda gezinen elleri hissediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Huylandıp biraz geriye çekildiğinde hâlâ uyumaya devam ediyordu.

O sırada beline sürtünerek kalçasına inen eller kalçasını sıkıyordu.

Huylandıp arkasını dönmeye çalıştığında hareket edemeyince küçük bir sızlanma bırakıp hafifçe gözlerini açtı.

Karşısındaki alfayı gördüğünde küçük bir tebessüm verip alfaya sarıldı. Hâlâ gerçeğin farkında değil gibiydi.

Jungkook'un kıkırtısını duymasıyla irkilerek kapattığı gözlerini açıp alfaya baktı.

Üzerindeki şaşkınlığı atmaya çalışarak konuştu,

"J-jungkook gelmişsin!"

Jungkook onun bu tatlı hâline gülerek kafasını salladı ve omgeaya sıkıca sarıldı.

"Ne zaman geldin sen?"

Heyecanla konuşan omegasının sesi Jungkook kafasını kendi boynuna gömdüğü için boğuk çıkıyordu.

"Gece geç saatlerde geldim bebeğim."

Jimin kafasıyla onaylayıp konuştu,

"Beni neden uyandırmadın?"

Jungkook omeganın yanağına öpücük konudurup konuştu,

"Zaten saat çok geçti ve uykunu bölmek istemedim."

Jimin'in onaylamasıyla aklına gelen şeylerle omegayı altına alıp çattığı kaşlarıyla omegasına baktı.

Jimin'in onaylamasıyla aklına gelen şeylerle omegayı altına alıp çattığı kaşlarıyla omegasına baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ayrıca sen dün neden koltukta üzerini örtmeden uyudun?"

Jimin duyduklarıyla çekingence cevap verdi,

"Uyumak için buraya gelmiştim ama bir türlü uyuyamadım bu yüzden televizyon izlemeye karar vermiştim."

Masum sese karşı çattığı kaşlarını indirmişti,

"İşte bu yüzden ben olmadığımda yalnız kalmanı istemiyorum bebeğim. Başına bişey gelse ve yalnız olursan ne yapacağız?"

Jimin alfanın haklılığını düşünüp başını salladı,

"Evet.. ama annem iki gündür benim yüzümden önemli bir işini erteliyordu. Orada kalmaya devam etseydim de ertelemeye devam edecekti o yüzden Tae'nin yanına geldim ama onun da şehir dışına çıkması gerekiyordu. Engel olmak istemedim."

"O zaman seni asla yanımdan ayırmamam gerekiyor."

Jungkook'un şakacı bir bıkkınlıkla konuşmasıyla kıkırdayıp kollarını alfanın boynuna doladı,

"Evet Jungkook-shii beni asla yalnız bırakma lütfen."

Omeganın şakacı sesiyle gülüp boynuna sarılı kollara öpücük konudurdu.

"Bunu zevkle yapacağıma emin olabilirsiniz bayım."

Yatakta sohbetlerle geçen süre sonunda Jungkook, Jimin'i kucağına alıp banyoya yöneldi.

Öğleden sonra Jimin'in dersi vardı ve Jungkook da onu tek başına kurtlar sofrasına atamazdı.

Banyoda işlerini hallettikten sonra birlikte aşağıya inip kahvaltı hazırladılar.

Kahvaltıdan sonra yola çıkıp okula yöneldiklerinde Jungkook bugün gitmeseler de olacağını eve gidip birlikte vakit geçirmek istediğini söylese de dersleri konusunda taviz vermeyen omegası onu dinlemiyordu.

Derse geldiklerinde ikili ayrılıp dersliklerine yöneldiler. Bu Jungkook için fazlasıyla zordu çünkü günlerdir burnunda tüten omegasıyla vakit geçirmeyi hayal ederken bulundukları durum can sıkıcıydı.

Jungkook dersi sonunda bittiğinde soluğu Jimin'in sınıfında aldı. Jimin henüz çıkmamıştı ama son dersininin bitmesine az kalmıştı.

Jungkook omega çıkana kadar koridorda bekleyip Jimin çıktığında hızla yanına ilerledi.

Huysuz alfaya karşı kıkırdayan Jimin tatlı tatlı konuşmaya başladı,

"Alt tarafı birkaç ders ayrı kaldık Jungkook-ah neden bu kadar huysuzsun."

Gülerek konuşması Jungkook'un tek kaşını kaldırmasına sebep olurken Jimin'e yaklaşıp tek kolunu beline doladı. Diğer eli de omeganın yüzünde dolanırken kulağına eğilip fısıldadı,

"Günlerdir seni ne kadar özlediğimi bilmiyorsun Jimin-ah. Ama neyseki az sonra evimize gideceğiz."

Jimin'i şakacı yüzü duyduklarıyla solup yerini kızaran yanakları alırken Jungkook tehlikeli bir sırıtışla geri çekildi.

"Ama öncesinde omegamla güzel bir mekanda akşam yemeği yemek istiyorum."

Sanki hiçbir şey olmamış gibi masumca konuşan alfayla Jimin oraya gömülmek istemişti.

Kendisine gülen adamın omzuna vurup hızla otoparktaki araçlarına yöneldi.

Alfa da arkasında gülerek onu takip ederken onu ne kadar da özlediğini anlamıştı.

Araçlarına binen ikili önce sakin bir mekana akşam yemeği için geldiler.

Ayrılan masaya oturup yemeklerini beklerken ve normal şeylerden sohbet ederken bile Jungkook'la geçirdiği her anın fazlasıyla değerli olduğunu anlamıştı tekrar.

Jungkook ona yeni bir hayat vermişti. Hayalini bile kuramayacağı kadar güzel bir şanstı Jungkook onun için.

Ona minnettar olduğunu ne zaman belirtse Jungkook kendisinin ne kadar şanslı olduğunu anlatıp Jimin'i susturuyordu.

Şuan hâlâ ona içinde parıltılarla bakan gözler içinde kaybolmak istediği yerdi.

✓✓✓✓✓

Gerçekten bölümü yazmaya geçen hafta başladım. Perşembe günüydü ve cumartesi sabah da bitirmiş atacakken sayfadan çıkıp geri girmemle silinmiş olduğunu gördüm. O an büyük bir çöküntü yaşadığım için şimdiye kaldı:"

Aslında daha uzun ve farklı şeyler vardı ama bu kadar oldu şimdilik.

31. bölüm final olsun bence artık sonra digerlerine saralım ve taslakta muq bi kurgu var onu yayınlamak istiyorum.

Unutmadan bu bölümü seda sayanlasan arkadasa ithaf etmek istiyorum sjwgshvqvs

Neyse ben tarih çözmeye gidiyorum tekrsr:"

Bölüm nasıldı fikirleri alıyım 👉🏻

Okuduğunuz için teşekkür ederim😽
Sonra görüşürüüz(⁠ ⁠˘⁠ ⁠³⁠˘⁠)⁠♥



Euphoria • Kookmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin