Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın.🖤🖤
Şarkılar: Can Koç- Gökyüzünü tutamam, Taylor Swift- Wildest Dream
İyi Okumalar!
Hikayemin toz pembe masallara benzemesini dilerdim ama kurduğum hayallerin üzerime bir deprem anında yıkılan molozların döküleceği gibi döküleceğini tahmin edememiştim.
Anıları yok etmeye çalışmayı bir aynayı kırarak yok etmeye çalışmaya benzetiyordum. Yok etmek için dahi olsa o anılar üzerine düşünmek, o anıyı elle tutulabilir hale getiriyor ve belki de en başta o anıyla ilgili fark edemediğiniz detayları fark etmenizi sağlıyordu. Kırılan bir aynanın daha fazla aynayı doğurması gibi, yok edilmek istenen anı da beraberinde daha fazla anıyı getiriyordu.
Bu yüzden anılarımı yok etmeye hiç çalışmadım. O anıları zihnimin bodrumundaki karanlık bir köşeye istifledim ve üzerlerini siyah bir örtüyle örttüm. Bunun sağlıksız bir davranış olduğunu ve o anıların bir gün tekrardan karşıma çıkacaklarını bilmeme rağmen beni üzen her şeyden tüm gücümle kaçmaya çalıştım.
Bazen kaçması zor oldu, dur durak bilmeden koşarak kaçmak nefesimi kesti ama yine de durmadım, kaçtığım her şeyin de arkamdan koşarak bana yaklaştığını ve beni bir gün yakalayacağını bilmeme rağmen.
"Yağmur!"
Gözümü, dakikalardır aynı paragrafı okumama rağmen anlayamadığım kitaptan çekip kapıya çevirdim. İsmimin seslenilmesinin ardından kulağıma ilişen adım sesleriyle dizlerime dayadığım kitabımın arasına elime ilk geçen şeyi- yatağın üzerine gelişigüzel attığım telefonumu- koyup kapıdan içeri giren kuzenime çevirdim bakışlarımı. Üzerindeki kıyafetlere göz gezdirdim.
"Dersten mi?"
"Hıhım."
Odaya girerek yanağıma bir öpücük kondurdu ve odanın köşesindeki aynaya yaklaşıp kafasının tepesinde at kuyruğu yaptığı saçlarını sıkarak gevşemesini önledi ve ağzının içinde bir şarkı mırıldanarak o şarkının melodisine göre dans etmeye başladı. Kalçasını kaldırarak dans etmesini ve ağzının içinde mırıldandığı şu aralar her mekânda çalan pop şarkının melodisine göre hareketler yapmasını tuhaf gözlerle izlerken eve yorgun gelmesini beklediğim kuzenimin evden çıkmadan önceye göre daha enerjik bir halde olmasına şaşırmadan edemedim.
Ben yatağımdan su içmek için kalkınca bile yoruluyorken Simge'nin saatler süren bale dersinden sonra bile bu kadar enerjik olmasını kıskanmıştım açıkçası.
"Yorgun olman gerekmiyor muydu senin?"
Ayna karşısında yaptığı şova son verip kendisine bir öpücük attı ve yanıma yaklaşarak kendini yüzüstü yatağa bıraktı. İki elini çenesinin altına yerleştirirken ayaklarını dizlerinden kırarak havaya dikti ve uzandığı yerde sallamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Porselenden Hayatlar
Fiksi Umum❝𝐴𝑑ı𝑚ı 𝑏𝑖𝑙𝑒 𝑏𝑖𝑙𝑚𝑒𝑧𝑘𝑒𝑛 𝑏𝑒𝑛𝑖𝑚𝑙𝑒 𝑑𝑎𝑛𝑠 𝑒𝑡𝑚𝑒𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑑𝑖𝑛, 𝑠𝑒𝑣𝑔𝑖𝑙𝑖𝑚. 𝐺ö𝑧𝑙𝑒𝑟𝑖𝑛 𝑔ö𝑧𝑙𝑒𝑟𝑖𝑚𝑑𝑒𝑦𝑘𝑒𝑛 ç𝑎𝑙𝑎𝑛 𝑚ü𝑧𝑖ğ𝑖𝑛 𝑘𝑎𝑙𝑝 𝑎𝑡ış𝑙𝑎𝑟ı𝑚ı𝑛 𝑠𝑒𝑠𝑖𝑛𝑖 𝑏𝑎𝑠𝑡ı𝑟𝑑ığı𝑛𝑎 𝑖𝑛𝑎𝑛𝑑ı𝑚...