Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

GİRİŞ

"Semih komiserim" diyerek Ayşe odama daldığında elimdeki dosyaları incelemeyi bırakıp ona merakla baktım.

"Taksimdeki CM LGBTQİ bireylerine özel barda uyuşturucu satan elamanın etkisiz hale getirildiği haberini aldık. Amirim bizzat sizin bize öncülüğünüz eşliğinde olay yerine gitmemizi emretti."

Ayşe daha cümlenin yarısına gelmeden dosyalarımı kapatmış telsizi ve çekmecemdeki silahımı almış bel kemerimdeki haznesine yerleştirmiştim. "Çıkalım hemen" dediğim gibi odadan çıkarken kapı ağzındaki dolaptan kelepçelerimi ve şok tabancamı da alıp kemerimdeki yerlerine taktım. "Kaç araçla gidiyoz?"

"İki araç yeterli olur diye düşündük komiserim" derken adımlarını ardımda tutmaya özen gösterdiği dikkatimden kaçmadı.

"Ben şahsi aracımla sizi takip edeceğim. Üç araç gidelim ne olur ne olmaz."

Karakoldan çıktıkları gibi Ayşe "Emredersiniz komiserim" diyerek kapıda kendilerini hazır bekleyen araçlardan arkadakine bindi.

Otoparkın başındaki siyah Audi'me bindiğim gibi torpido gözünden çakar lambayı çıkartıp aracın tepesine takıp ışıklarını yaktım.

Aracımı geri sürerek tek hamlede yerinden çıkartıp beni bekleyen iki polis aracının arkasına geçip kornaya bastığım gibi harekete geçtiler.

Yarım saatlik yolu jet hızında on dakika da kat edip olayın vuku bulduğu bara vardık.

Aracımı kapı önüne park edip indiğim gibi eski fakat güzel restore edilmiş kahve tonlarındaki binayı inceledim. Barın ismi sadece harflerden oluştuğundan okuma kısmını tamamen pas geçip isim tabelasının sağ ve sol köşelerinde sarkan gökkuşağı rengindeki bayraklar gözüme çarptı.

"Komiserim nasıl yapalım?" diye sordu narkotikteki ilk yılını bile doldurmamış olan Kerim. Gerçi kendisi hariç şuan buraya gönderilen ekipten hiç kimse iki yılını doldurmamıştı. "Ayşe, Onur ve sen cüce" diyerek 1,60 boylarındaki ismini bile bilmediği daha bir kaç haftadır narkotikte göreve başlamış olan yeni yetme oğlana baktı. "Siz arkadan herhangi bir giriş ve çıkıp olup olmadığını kontrol edin. Ben ve Şehmuz da ön girişten gireceğiz. Kerim sen burada kalıp etrafı gözlüyorsun. Kimsenin girip çıkmasına izin verme."

Diğerleri etraftan dolanıyorken ben önden Şehmuz arkamdan giriş kapısından içeri girdik. Bizi kapıda karşılayan olmadı. Müzik sesi çok kısıktı bir bara göre. Orta genişlikteki eski taş duvarlı koridordan bara girdiğimde kimselerin olmadığını görüp kaşlarımı çattım.

Giriş-Çıkış kasasında kimse yoktu ki tezgahta olması gerektiği yerde bir kasa da görememişti zaten. Biraz daha ilerlediğinde masaların oldukları açık alana vardılar. Sol köşeyi canlı müzik platformu tamamen kaplamıştı. Ortalarda ise ayaklı yuvarlak masalar duvar taraflarında ise daha kalabalık gruplar için oluşan kumaş koltuklu masalar mevcuttu.

Kimi masalarda içki bardakları yarım kalmış kimilerinde devrilmişti. Karşılarında ki bar tezgahını dağılmış bir vaziyette görünce hemen belimdeki silahımı elime alıp emniyet kilidini açtım. Arkama bile bakmadan Şehmuz'a 'Barı kontrol et' işareti yaparak kendimde bar salonunun sonundaki çıkışa doğru ilerledim.

Sağ tarafta tuvaletler mevcuttu. Önce erkek tuvaletinden başlayarak her bir odayı teker teker kontrol ettim ama hepsi boştu.

Hemen karşısında koridor vardı. Koridorun üstünde ve duvarlarında 'PERSONEL GİRİŞİ' uyarı tabelaları sarı göz alıcı bir ışıkla parlıyordu.

Cebimdeki telsizi çıkartıp düğmesine bastım. "Personel bölgesine gidiyorum, odalar boş. Tamam."

Koridordan ilerledikçe bir esinti oluşmaya başladı. Ardından sesler duydu. İkili çelik kapı sonuna kadar açıktı ve arka sokağa çıkıyor gibi görünüyordu.