Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 39 = Gece Mesaisi

"Bu gece benimle gelmek istemediğine emin misin?" diye sordu Cem ablasına.

Ablası onu usulca başıyla onayladı. "Ondan daha ne kadar kaçabilirim bilmiyorum, en iyisi artık gerçeklerle yüzleşip bu durumu arkamda bırakmak."

Cem ona hak verdi, zaten olması gerekende buydu ama Esra eve gelmezse bu da Selim ile bu gece baş başa kalacakları anlamına geliyordu. Onunla kalmakla bir sorunu yoktu ama kendisine olan öz saygısı nedense onunla baş başa kalırsa olacaklardan korkuyordu.

"Tabi doğru olan bu" dedi dalgın bir şekilde. Tam o sırada üvey babası ile Selim konuşarak kapıdan çıktılar. Selim ikisine de başıyla selam vererek Cem'e "İki dakika seninle bir şey konuşa bilir miyiz?" diye sordu.

Cem "Elbette" diyerek Selim'in peşinden gitti. Karakolun daha sakin bir koridoruna girdiklerinde Selim Cem'e dönüp gözlerine bakarak "Bir sorun mu var?" diye sordu Cem sanki az önce öpüşmeleri büyük bir sorun değilmişçesine.

Selim oğlanın ela gözlerine bakarken içinde hissettiği o garip duygu nedense bir yandan hoşuna giderken diğer yandan onu korkutuyordu. "Bugün araştırmam gereken dosyalar ve izlemem gereken sorgu kayıtları var. Bu gece burada sabahlamam gerekebilir bu senin için sorun olur mu?"

"Esra da annemlere gidecekmiş" dedi Cem sadece.

"Biliyorum zaten bu yüzden sana soruyorum beni yanlış anlamanı ve senden kaçtığımı filan düşünmeni istemem. Ben sadece hiç bir sorguya yetişemedim ve bu dosya benim dosyam. Kendimi çok fazla dışarıda kalmış gibi hissediyorum ve seni de gece yalnız bırakmak istemi..."

Cem Selim'in konuşmasının sonlara doğru hızlandığını fark edince "Sorun değil" diyerek araya girdi. "Gerçekten sorun değil bu senin işin sonuçta ve hayır asla öyle düşünmem. Yani kaçsan da sorun değil zaten."

Selim merakla "Senden kaçsam sorun yapmaz mısın gerçekten?" diye sordu.

Cem omuzlarını silkti. Üzülürdü ve kırılırdı ama bir gün unuturdu elbette. "Hayır" diyerek yalan söyledi. "Sonuçta senin eşcinsel olmadığını biliyorum, dert değil yani."

Selim Cem'in ela gözlerinden yalan söylediğini hemen anladı. Cümleyi kurarken bakışlarını kaçırmış ve odak noktasını yitirmişti. "Aslında bu eşcinsellik konusunu seninle bir ara özel olarak konuşmak isterim."

Cem'in bakışları hızla geri kendisine döndü. "Nasıl yani?"

"Bilmiyorum sadece bu eşcinsellik konusunu biraz düşünmem gerek ve ... bilmiyorum işte Cem, bende bilmiyorum. Şuan sadece işe odaklanmak istiyorum ama kafamda sen ve bu olayımız varken bunu yapmakta zorlanıyorum."

"Anladım sorun değil yani..." diyerek Selimden bir kaç adım uzaklaştı. "Sen kafanı tamamen işine ver bende eve gidip güzel bir uyku çekeyim. Sabaha tekrar görüşür ve o zaman tekrar konuşuruz bu konuyu tamam mı?"

Selim bir nebzede olsa rahatlamış bir şekilde "Tamam o zaman sabah ben geldiğimde tekrar konuşuruz" dediğinde Cem geri geri yürüyerek kendisinden uzaklaşmaya başlamıştı bile.

"İyi o zaman ben gidiyorum."

Selim yerinden kıpırdamadan "Tamam" dedi ve Cem'in arkasını dönerek hızla koridordan uzaklaşıp gidişini seyretti. Cem ne kadar sorun değil ve hiç bir sorun yok dese de aslında büyük bir sorun vardı ve hepsi Selim'in suçuydu...

***

Cem gece aracıyla eve doğru geri dönerken düşüncelere dalmıştı. O Selimle oynarken oyun tamamen onun oyunu olduğundan onunla öpüşmeyi asla sorun etmemişti. Aksine Selim'i zorlayıp ona biraz ders vermek ve gayleri asla yadırgamaması gerektiğini bilmesini bile istemişti ama Selim onu öptüğünde ise nedense elinden oyun kartları çekip alınmış küçük bir çocuğa dönüşü vermişti tüm duyguları birden bire.