Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 43 = İlk Temas

Hemen okumayın akşamı bekleyin, bir sonraki bölümle beraber okursunuz.

Selim eve girerken artık gün aymıştı. Önce ayakkabılarını çıkartıp ceketini şifonyere astı.

Kendi evini deli gibi özlemişti ama buraya da alışmıştı artık. Tabi Cem'in koltuğu asla kendi evinde ki yatağın rahatlığını sağlamıyordu ama bir müddet daha bu şekilde idare edebilirdi.

Cem'in odasından kıyafetlerini alıp önce bir duşa girmeliydi, ardından da kafayı koyduğu gibi uyurdu.

Onun odasının kapısına vardığında uygunsuz olma ihtimaline karşı önce tıklattı ve ses gelmeyince uyuduğunu düşünüp kapının kulpunu sessizce aşağıya indirip açtı. Cem'in yatağı hiç bozulmamıştı...

Ardından arkasını dönüp evin içinde "Cem?" diye seslendi. Ses yok. Cem'in odasından çıkıp koridorda ki lavaboyu açıp baktığında içi karanlıktı ve kapıyı ardından geri kapatıp bu sefer de Cem'in odasına geri döndü. Bir oda bir salon evde onu göremeyeceği tek yerler lavabolar oldukları için onun odasında ki ebeveyn banyosunun kapısını birden açtı.

Cemi kulağında kulaklıklarıyla küvetin içinde köpüklü bir şekilde oturmuş görünce içinde hangi ara oluştuğunun bile farkına varmadığı sıkıntı anında kayboldu.

Banyo kapısı gürültülü bir şekilde açılmasına rağmen kulaklığı yüzünden onu duymamış ve gözleri yumuk bir şekilde kafasını geriye doğru fayansa yasladığı içinde onu görmemişti.

Selim ona doğru yaklaşıp kulağında ki kablolu kulaklığın tekini çıkartınca Cem gözlerini panikle aralayıp hızla doğrularak banyoda ki kişiye baktı. Yüzündeki panik Selim'i görmesiyle yok oldu. "Ödümü koparttın" diyerek diğer kulaklığını da çıkartırken "Özür dilerim dalmışım" dedi.

Ne kadar küvetin içinde ki köpükler göğsünden altını kapatsa da, onun suyun içinde tamamen çıplak olduğunu bilmek Selim'i heyecanlandırmaya yetti.

Kazık kadar adamın ergenler gibi böyle bir şeye heyecanlanması ne kadar doğruydu orası sorgulanır fakat "Sana seslendim ve sende cevap vermeyince banyoya girmek dışında başka bir seçeneğim kalmadı kusuruma bakma. Senin beni fark etmediğini görünce bende ben geldim haberin olsun diye şey ettim" dedi birden iyice saçmaladığını fark ederek.

Cem'in ela gözleri kısılıp onun bu haline gülümsedi.

"Neyse sen banyonu yap bende dolaptan eşyalarımı alıp, duş alıp yatacağım."

Cem ona cevap vermeden öylece gözlerine bakıyordu. Selim ondan bir cevap beklediğinden değil ama onun kendisine yanıt vermeyeceğini anladığı an "Neyse sana iyi banyolar" deyip arkasını döndü ve tam banyodan çıkacaktı ki Cem ona "Dur gitme" dedi.

Dün geceden beri barında olan öpüşmelerini bir türlü aklından çıkartamıyordu. Ondan önceki gece yatağında ki öpüşmeden ya da salonda onun kucağına ansızın oturduğunda aralarında oluşan o etkileşimden... Selim ile yaptığı tüm bu şeyler ne kadar saçma olursa olsun fena halde hoşuna gitmişti.

Eve geldiği gibi antidepresan ilaçlarından üç adet birden almıştı sırf bunları düşünmemek için ama bir boka yaramamıştılar anlaşılan çünkü Cem'in aklındaki tek şey onunla dün akşamki öpüşmeleriydi. "Benimle beraber banyoda yapabilirsin" dedi ansızın...

Selim tuttuğu kapı kulpunu bırakmadan arkasını dönüp Cem ile göz göze geldi. Cem'in yanakları ya sıcak sudan kızarmıştı ya da utancından. Selim ikinci olanı tercih etmek istese de tahmini ilkinden yanaydı.

Cem Selim'in kendisine cevap vermediğini ve ona bön bön baktığını görünce başını geri suya eğip "Tabi istersen, ama istemezsen de sorun değil" deyi verdi. Siktiğimin antidepresanlarını kesinlikle azaltmalıydı.