Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 15 = İlk Tartışma

Uğur dudaklarını çok yavaşça Cem'in boynundan çekip onunla göz göze geldi. Cem eskiden olsa içi gideceği ama şuan tanımakta zorluk çektiği o gözlere baktı.

İkili birbiri ile bakışırken Selim elindeki silahı Uğur'un kafasına bir kez daha değdirdi. "Sana sevgilimin üzerinden kalkmanı söyledim."

Uğur yavaşça sevdiği oğlanın üzerinden kalkarken Selim tek eliyle onun belinde silah olup olmadığına dokunarak kontrol etti.

Uğur ayağa kalktığı gibi Selim "Ellerini kaldır" diye uyardı onu. Uğur'un bakışlarını bir an bile Cemin üzerinden ayırmadan kendisinden istenileni yaptı.

Selim "Şimdi yavaşça bana doğru dön" dediğinde Cemde oturduğu yerden kalkıp tam Selim ile Uğur'un arasına girecekti ki Selim ona "Silahın emniyeti açık sakın araya girme" diye bağırdı sert bir şekilde.

Cem olduğu yerde donup kalırken aklındaki tek soru Selim'in buraya ses çıkartmadan nasıl girebildiğiydi. Cem "İndir silahını bence düzgün bir şekilde oturup konuşabiliriz" dese de Selim, Uğur'un alnına dayadığı silahı bir milim bile kıpırdatmadan ona düşmanına bakarcasına bakmaya devam etti.

Selim, Cem'e sinirle "Zorla evine girip sana sahip olmaya çalışmasında hiç bir sorun yok ama ben onun alnına silah dayayınca sorun mu oluyor öyle mi?" derken bakışlarını bir an bile Uğur'un üstünden ayırmıyordu. Gözleri sadece bir anlığına onun yarıya kalkmış erkekliğine kaydığı sinirle tekrardan gözlerine çıktı.

"O şuan aşırı alkollü ve ne yaptığının farkında değil" diyerek Selim'in silah tutan elinin üstüne elini koydu.

"Daha iyi ya. Seni takip etmesinin, evine zorla girmesinin ve senin tüm itirazlarına rağmen sana zorla sahip olmaya çalışmasının yanı sıra şimdi birde alkollü bir şekilde araba sürmesini de şikayet edebilirim."

"Selim lütfen saçmalama indir şu silahı adam akıllı konuşalım" Şuan Selimin gözlerindeki bakışın blöf olup olmadığından bile emin değildi.

"Hayır," dedi Selim net bir şekilde.

Cem tam itiraz edecekken Uğur "Beni vuracak mısın gerçekten de buna cesaret edebilir misin?" diye sordu. "Eğer benim kılıma bile zarar gelse senin başına nelerin gelebileceğini düşünmek bile istemezsin."

Selim "Burada olduğunu kimsenin bildiğini sanmıyorum" derken bu konuda çok netti.

"Senin gerçekte kim olduğunu biliyorum Selim komiser. En başından beri beni kandırmaya çalışsan da ben sokaktan herhangi biri değilim ve senin de bunu bildiğini biliyorum. O yüzden seninle açık konuşacağım. Eğer şuan kılıma gelecek en ufak bir zararda bile senden şüphelenecek insanlar var."

Selim "İlk ortadan kaldırdığım adam sen olmamış olursun" dediğinde Cem onu şaşkınlıkla süzdü. Nasıl bir belanın içine batmıştı böyle.

"Selim, Uğur gerçekten kötü biri değil. Lütfen şu silahını indir seninle biraz baş başa konuşalım."

Selim Cem'e kısa bir bakış attı. Arka cebinde ki kelepçeyi çıkarttı ve Uğur'un sağ bileğini tutup mutfak tezgahının çevresinden dolanarak buz dolabının kulpu ile kelepçeledi.

Uğur, Selim'in yüzüne ifadesizce bakıp tek kelime etmedi. Aksine fazlasıyla rahatmış ya da zaten böyle bir şey bekliyormuş gibi duruyordu.

Cem oflayarak "İyice saçmaladın ama" derken Selim onu kolundan tutup dış kapıya doğru çekiştirdi. "Anahtarım bende deği..." bile diyemeden Selim sinirle "Bende var" diyerek dış kapıyı çarparak kapattı.

Koridorun soluna doğru bir kaç adım attıkları gibi Selim birden durdu ve Cem'i kendisi ile duvar arasına sıkıştırdı. "Senin amacın ne lan?"

Cem tereddüt etse de "Amaç derken?" diye sordu.