İkili evin kapısına geldiklerinde polisler komiserlerine rapor vermiş, ardından Selim de onlara artık eve gidebileceklerini söyleyerek onları göndermişti.
Selim Cem'in ardından eve girince Cem'in kanepede uyuyan ablasının üstüne pike örttüğünü gördü.
Selim "İstersen onu senin yatağına taşıya bilirim?" diyerek Cem'e yardım teklifinde bulundu. Çünkü evde yatacak başka yer yoktu, ya kanepe de yatacaktı ya da ...
"Yok rahatsız etmeyelim onu şimdi uyusun burada, sende benimle yatarsın ama önce benim bir duşa girmem gerekiyor. Ben yatak odasındakini kullanırım, sende misafir banyosunu kullanırsın."
Selim onu başıyla onaylarken bir an nedense bu konuda kararsız kaldı. Bir eşcinselle aynı yatakta olmak ayrı bir şeydi, sikinin kalktığı bir eşcinsele olması apayrı bir mevzuydu.
Cem hafiften sağa sola yalpalayarak odasına gidip gözden kaybolurken Selim hala koridorda öylece durmuş kafasını toparlamaya çalışıyordu. Bir an, sadece bir an bu gece kendi evinde gidip uyumak istedi. Hatta Zelihalara bile gidebilirdi Oğuz'u özlemişti ama nedense bir yanı da gitmek istemiyordu.
Selim sıkıntıyla iç çekti ve adımlarını sürüyerek eşofmanını almak için yatak odasına gitti. Kapıyı aralayıp içeri girince odanın içindeki ebeveyn banyosundan su sesi geliyordu. Kendisi apar topar eşyalarını alıp hızla odadan çıkarak kendisini banyoya attı.
***
Cem banyoda üstünü giyinip çıktığı an Selim'i karşısında sadece gri eşofman altı ile görünce şaşırdı. Eşofmanının içinden giydiği siyah baksırına sadece bir kaç saniye bakıp bakışlarını hızla başka yöne kaçırdı.
Selim "Üstümü almayı unutmuşum ve aradığımı bir türlü bulamıyorum" diyerek dolaptaki eşyalarını didiklerken Cem onun yanına gelip "Neyini arıyorsun?" diye sordu.
"Gece giyindiğim tişörtlerim vardı benim."
Cem saçlarını kovaladığı havluyu kenara koyarak onun yanına eğildi. Kendi katladığı eşyaların en alt rafından tişörtlerden birini alıp ona göstererek "Bu mu?" diye sordu. Selime o kadar yakındı ki onun duş losyonunun kokusu burnuna çarptığı gibi Cem bakışlarını ona çevirdi. Selim'in sert yüz hattı, esmer teni ve bakışları şuan Cem'in elinde tuttuğu tişörte bakıyordu.
Selim'in "Evet bu, çok sağol" demesiyle Cem bakışlarını hızla ondan çekip eğildiği yerden doğrularak yatağına gitmek için hareket etmişti ki Selim'in sırtının sağ tarafında eski bir ara izi fark edip durdu.
Selim de tişörtünü giymek için ayağa kalkınca Cem "Bu ne?" diyerek parmağı ile yaranın üzerinde gezindi.
Selim Cem'in gösterdiği yere baktıktan sonra önemsiz bir şeymiş gibi "Askerde eğitimde iken bıçaklanmıştım" dediği an Cem bir parmak boyutunda ki yarayı dikkatlice inceledi.
"Ben bunu geçen nasıl görmedim?" diye mırıldandı kendi kendine.
Selim'in dudakları yukarı doğru kıvrıldı. "Tam dikkatli bakamamışsındır o zaman, bir dahakine hatırlatta daha sık soyumayım belki başka yaralar da keşfedersin. Ayrıca sen her çıplak gördüğün adamı inceler misin böyle?"
Cem'in bakışları ışık hızında Selim'in gözlerine kaydı. Bakışlarında ki hınzırlık Cem'in sinirlerine dokundu. Piçe bak diye geçirdi içinden. Ben onun yarası için üzülürken o benimle alay ediyor...
Cem bakışlarını kısarak dudaklarını yukarı kıvırdı. Sağ elini Selim'in yarasından çekip onun kaslı kolunun üstünden yukarıdan aşağıya doğru kaydırarak gezdirdi. "Biliyor musun, haklısın. Gördüğüm her çıplak adamı incelerim ben. Ayrıca sana da çok pis göz diktim yani bence benim yanımda kendini kollasan iyi edersin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)
Roman pour Adolescents🔞 Argo ve cinsellik içerir. Genç barmen Cem ile Narkotikten Komiser Selim, özel bir göreve çıkarsa başlarına en fazla ne gelebilir ki. Aşk, komedi ve bol aksiyonun bulunduğu bu kitapta +18 sahnelerde mevcuttur. BxB "Şeytan Tüyü hikayemdeki ara ka...