Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 53 = İlk Tanışma

Cem elindeki fotoğrafları kadının karşısında ki masaya bırakıp az önce Uğur'un kalktığı yere oturdu.

Bu şekilde onunla tanışması hiç ama hiç hoş olmamıştı. Ayrıca onunla ne konuşacağını bile bilmiyordu ki. Üstelik kadının da kendisini baştan ayağa süzmesi bir garibine gitmişti.

"Selim'in bahsettiği kadar varmışsın, ayrıca fotoğraflarından göründüğünden daha yakışıklısın" dediğinde Cem şaşkınlıkla "Selim sana benim fotoğraflarımı mı gòsterdi?" diye sordu.

Zeliha onu başıyla onayladı.

Cem kapıya bakıp "Uğur'un seni bu şekilde burada alıkoyduğu için özür dilerim ben onun neden..." derken karşısındaki kadın "Sorun değil" diyerek Cem'in üstünden kendisini ve şuan neden bu durumda olduklarını açıklama yükünü aldı.

"Uğur bey" derken gözlerini manidar bir şekilde devirdi. "Bana nedenini ve sebebini gayet net bir şekilde açıkladı. Kendisi sana deli gibi aşık ve bu konuda da oldukça gözünü karartmışa benziyor. Gerçi seni böyle karşımda gördükten sonra sebebini anlayabiliyorum" derken gülümsüyordu. Ardından daha kısık bir ses tonuyla fısıldayarak "Ve sana Selim ile benim aramda ki ilişki hakkında olan olayları bir miktar abartarak anlatmam için bana 1 milyon lira teklif etmiş olabilir" dedi.

Cem başta ne demesi gerektiğini bilemeyerek karşısında ki kadına öylece bakakaldı. Ona nedense içi ısınmıştı, belki de sadece açıksözlülüğü hoşuna gitmişte olabilirdi.

"Selim seninde kendisi gibi kahve sevdiğini söylemişti, türk kahvesi yapsam Selim gelip bizi kurtarana kadar içer misin?" diye sordu Zeliha.

Cem az önce içtiği alkole iyi geleceğini bildiğinden kızın yaptığı teklifi reddetmek aptallık olur diye düşünerek "Olur" dedi.

Zeliha oturduğu yerden kalkıp "Şekerli değil mi?" diye sorarak odanın içinde bulunan küçük tezgaha gitti ve çezveye su doldurmaya başladı.

Cem ona "Evet zahmet olmazsa" dediği an cebindeki telefon çalmaya başladı. Arayanın Selim olduğunu gördüğü an telefonun sesini tamamen kapatıp cebine geri koydu. Şuan telefonu açmaması tam bir aptallık olsa da elinde değildi, Zeliha ile sohbet edip Selim hakkında birazcıkta olsa birşeyler öğrenmek istiyordu.

"Selim miydi arayan?" diye sordu Zeliha ona.

Cem düşüncelerinden sıyrılarak sıkıntıyla "Evet" diye cevapladı sorusunu. "Evden gizlice çıktım ve şuan kesin kafayı yemiştir."

Zeliha poposunu tezgaha yaslayıp kahve pişene kadar Cem'e döndü. "Senin başına bir şey gelmesinden deli gibi korkuyor."

Cem şuan onu bunun için mi yoksa Zeliha ile beraber olduğu için mi aradığına emin olmadığından ne demesi gerektiğini bilemedi. Normalde çok konuşkan biri olmasına rağmen Zeliha'nın karşısında dili tutulmuştu. Kelimeler buğazına kadar diziliyor ama asla diline ulaşmıyordu.

Zeliha ondan hiç bir cevap alamayacağını anladığı an "Sen hastanedeyken ben Selim'i ziyarete gelmiştim ve o an onun sana karşı bir şeyler hissettiğini anladım" diye itiraf etti.

Cem kaşlarını çatıp merakla "Sen de mi geldin hastaneye?" diye sordu.

Zeliha taşmak üzere olan çezveyi alıp kahveyi fincanlara boşaltırken "Onu akşam aradığımda telefonu ekibinden bayan bir polis memuru açtı ve bana olanları anlatınca bende soluğu hastanede aldım. Sabaha kadar kafeteryada onun uyanmasını bekledim ve sonunda o uyandığında yanıma sadece beş dakikacık uğradı ve tekrardan senin yanına dönmek istedi. Tabi o zamanlar belki kendi bile kendisine bir şeyleri itiraf edemezken, ben onun sana karşı olması gerektiğinden daha hassas olduğunu anlamıştı" diyerek kahvelerden birini kapının dışında bekleyen Uğur'a vermek için kapıyı açtı.