Bölüm 10 = Yakışıklısın

5.3K 276 59
                                    

Cem : Akşama okey miyiz?

Selim : Biz ikimiz okeye döneriz de karşıdakileri bilemem.

Cem : Ha ha ha ha ha çok komik...

Selim : Komik olmasa şuan suratın ekrana bakarken gülümsüyor olmazdı.

Cem başını kaldırıp etrafına bakınmaya başladı. Sokakta geçen vızır vızır arabalar ve insanları dikkatlice incelerken telefonuna tekrardan bir mesaj daha geldi.

Selim : Sağa sola bakınmayı kes, çok dikkat çekiyorsun.

Cem : Sen beni mi gözetliyorsun? Neredeysen çık ortaya bu çok rahatsız edici.

Selim : Şaka yaptım ortak, için rahat olsun. Hastanede karı kızla ekmeğimin peşindeyim.

Cem içten içe "Geri zekalı" diye mırıldandı.

İki gün önce numaralaşmışlardı ve Cem daha yeni ona mesaj atma fırsatı bulabilmişti. Bir yandan bar, bir yandan arkadaşının düğün organizasyonunun pastasına yardım etmek için bir oraya bir buraya koşarken Selim tamamen aklından çıkmıştı. Bu akşam için Uğur mesaj atmasa sözleştiklerini de unutacaktı.

Kendisini çevresine bakınmaktan bir türlü alamadı. Şimdi nedense birden bire izleniyormuş gibi hissettiğinden Selim'i ansızın görüntülü aradı. Onun gerçekten onu izleyip izlemediğini öğrenmeliydi.

Selim kamerayı açtığı gibi Cem "Çevreni göstersene bana" dedi hiç oyalanmadan.

Selim ekrana sırıtarak bakaltığından en sonki görüşmelerin bu yana hiç tıraş olmadığını fark etti Cem. Ekran birden arkasına döndü ve karakolların standart ofis odalarından biri göründü. Ardından kamerayı tekrardan kendisine çevirince Cem kendisini tutamadan "Sen var ya çok fena bir şeysin ha. Neden böyle bir şey yapma gereği duydun şimdi?" diye sordu sinirle.

Selim birden görüntülü konuşmayı kapatıp onu normalden aradığında Cem telefonu açıp kulağına götürdü.

Selim "Bekir Amir'im sana bir - iki şey öğetmemi istedi. Her zaman bir gözün arkanda veya çevrende olsun" dediğinde Cem de "Sen de böyle bir ders mi vereyim dedin yani öyle mi?" Diye sorsu.

Fakat ne kadar Selim'e söylenirse söylensin asla takip edilip edilmediğini kontrol etmek için çevresine bakınmazdı. Hem takip edilecek bir durumu da yoktu zaten.

"Eski ekiple konuşma fırsatı buldum ama bunları seninle telefonda değil bu akşam seni almaya geldiğimde konuşacağım" dediğinde Cem rahatsız bir şekilde iç çekti.

"Durum ne kadar berbat?"

"Oldukça" dedi Selim sadece.

"Tamam kaçta geliyorsun beni almaya?"

"10 uygun mudur?"

Cem "Uygundur" dedikten sonra telefonu kapattılar.

Cem telefonu masaya bıraktığı gibi karşısına eski dostu Deniz elinde tepsi, tepside de iki çay ile karşısına otururken merakla Cem'e bakıyordu.

"Ne oldu?"

Cem baştan başlayarak arkadaşına olan biten her şeyi sırayla anlatırken, Deniz de onu çayını yudumlayarak sessizce dinledi.

***

Akşam saat tam 10'da Cem aşağıya indiğinde arabanın kapısına yaslanmış sigara içen Selim'i gördü. Siyah kumaş pantolon ve siyah gömlek esmer tenine çok yakışmış olsa da onu biraz şey gibi göstermişti... Mahalle ağır abileri gibi. Elinde sigarası yerine tespihi olsa tam olurdu.

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin