Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 26 = Pratik Yapmak

Yemeğin devamı oldukça sakin geçmişti. Selim Cem'in saçma sapanda olsa tüm sorularına kendi çapında cevap vermeye çalıştı.

Masayı beraber toparladıktan sonra Selim evrak çantasından çıkarttığı kağıtların üzerinde çalışırken, Cem de ona çerezlik bir şeyler hazırladı. Tatlı ile arası yoksa bir ihtimal tuzlu şeyler severdi belki.

Küçük kaseleri tepsiye doldurup salondaki evrak dolu masanın boş kalan köşesine koyarken Selim önce kaselere baktı ardından da Cem'e kaçamak bir bakış atarak Teşekkür etti.

Cem boş tepsiyi geri mutfak tezgahına bıraktıktan sonra salonda ki tekli koltuğa oturup masanın her yerine saçılmış olan kağıtlara göz attı. Hepsini ŞAHANLAR SUÇ DOSYALARI isimli dosyadan çıkartmıştı.

"Bunlar da ne?"

Selim bazı kağıtları üst üste koyup zımbalarken Cem'in sorusu ile birlikte uzunca bir of çekti. "Cuma akşamı orada karşılaşacağımız tipleri ve mesleklerini öğrenmeye çalışıyorum. Çünkü kimsenin düzgün bir iş yaptığını düşünmüyorum"

Cem merakla "Nasıl yani?" diye sordu. "Hepsi mi uyuşturucu ile alakalı?"

"Hayır bu partinin amacı bence fuhuş organizasyonu, uyuşturucunun söz konusu olduğunu sanmıyorum."

Cem'in bakışları donuklaştı. "Gay fuhuşu mu?"

Selim onu sessizce başıyla onaylayarak fındıklardan bir kaç adet alıp ağzına attı.

"Tüm bunları onların organize ettiklerine emin misiniz?"

"Onların fazla göz önünde bulundurmamaya çalıştıkları otellerinden birinde böyle bir organizasyonun gerçekleşiyor olması sence tesadüf mü?"

Cem bacaklarını koltuğun üstüne çıkartıp kendisine doğru çekti. Sadece bir anlığına ürpermişti. Uğur'un ailesinin böyle bir şeye bulaşmış olmaları çok iğrençti. "Bilemiyorum. Kiralamış olamazlar mı?"

Selim tek kaşını kaldırıp kendisine bakmaya başladığı an Cem sorusunun cevabını aldı.

"Ödün kopuyor değil mi Uğur'un da bu işin içinde olma ihtimalinden ötürü."

"Uğur'un fuhuşla veya uyuşturucu ile işinin olmadığını biliyorum zaten. Ama kurunun yanında yaşta yanar sözü de boşuna söylenmemiş."

Selim bir müddet daha Cem'i izledi, ardından da masadakileri teker teker toparlamaya başladı. "Ona o kadar güveniyorsun yani."

"Bu güvenle değil, bilmekle alakalı."

Selim bunu duyduğu gibi sinirle iç çekti ve elindeki tüm kağıtları masaya geri bıraktı. "Sana kendi düşüncemi söylememi ister misin?"

Cem ne kadar istemese de onu başıyla onayladı.

"Arkadaşının burnu aynı ailesi gibi sapına kadar boka batmış durumda."

Cem ona gözlerini kısarak bakmaya başladı. "Bayılıyorsun değil mi Uğur'u zor durumda bırakmaya."

Onun bu söylemine karşı Selim sırıttı. Masadaki fındık kasesini eline alıp sırtını arkasındaki üçlü koltuğa yaslayarak yemeye başladı. "Bayılmıyorum ama keyif almadığımı söylersem yalan söylemiş olurum."

Cem ona bu karşı bu sefer ciddi ciddi sinirlenmeye başlıyordu. Uğur aslında iyi birisiydi sadece ailesi bozuktu sırf bu yüzden onun başının yanmasına izin vermezdi. Vermezdi değil mi? "Biliyor musun?" diyerek oturduğu yerden kalktı. Selim'in her zaman böyle kendisini beğenmişçesine, her şeyi çok biliyormuş ve hep onun kontrolünün altındaymış havası vermesine sinir oluyordu. Ona aslında hiç bir şeyin onun kontrolünde olmadığını ve hiç bir bok bilmediğini göstermek için Selim'e doğru yürüyüp tam karşısında durdu. "Cuma gecesi için pratik yapmak ister misin, sana da iyi bir ders olur" diye sordu.