Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 49 = İlişki Durumu

"Kızı gerçekten hırpaladın mı?" diye sordu Cem şaşkınlıkla kahvaltısından tıkınmaya devam ederken.

"Elbette hayır, sadece birazcık gözünü korkuttum o kadar."

"Anlattıkların hiçte birazcığa benzemiyor Selim. Ayrıca karakoldakilerden gizli iş çevirmen ne kadar doğru?"

Selim bitirdiği tabağına çatalını bırakıp kahvesinden bir yudum aldı. Cem gizli operasyonun neyini anlamamıştı... "Açıkçası bundan sonra yapacağımız her işi gizli yürütme kararı aldım."

Cem Selim'e şaşkınlıkla bakıp "Üvey babamdan da mı saklayacaksın?" diye sordu ciddi olup olmadığını ölçmek istercesine.

Selim onu başıyla onaylayarak "Evet Amir'imden de saklı yürüteceğim bu işi. Kızı bu kadar çabuk serbest bırakmamaları gerekirdi. Kız ne kadar sorguda konuşmamış olsa da elini kolunu sallayarak gönderilmemeliydi Cem. Ayrıca Kerim bu işi becerirse farklı bir açıdan da içeri sızabiliriz" dedi.

Cem ne kadar Büşra yüzünden Kerim olayından hoşnut olmasa da çocuğun yakışıklılığı baza alacak olursak bu işi ondan daha iyi bir başkası yapamazdı da zaten. Umuyorduki Selim'in emekleri boşa gitmezdi, adam kendisini gerçektende bu iş için paralıyordu.

Cem kahvaltısına devam derken Selim'in düşünceli ifadesinden bir şeylerin istediği gibi gitmediğini anlayabiliyordu. Cem'e bakarken gülümsüyor fakat bakışları başka bir şeye odaklandığında tekrardan sertleşerek kasılıyordu.

Cem yemek yemeye tekrardan ara verip "Canını sıkan ne?" diye sordu.

Selim sıkıntıyla iç çekti. "Benim ekibim saatlerce uğraşıp adamları bulmak için kendilerini paralarken ki gerçekten karakolda şuan en aktif çalışan tayfa benimki. Sorgu odasına bile alınmamaları sence doğru bir karar mı?"

"Yani, elbette değil ama ben onlar kadar toy polislerin sorguya girmediklerini sanıyordum" dediği an Selim "Zaten öyle girmiyorlar ama ben yokken beni temsilen girebilirlerdi. Bizimkiler sadece kamera üzerinden izleyebilmişler ve benim canlı izlediğimi de kimseye söylememişler."

"Sorguyu kim yaptı?" diye sordu Cem merakla. Adamı kamerada görmüştü ama tanımıyordu. Açıkçası Selim'i fe birazcık tanıdıysa şuan birşeylerden şüphe duyduğunu bariz bir şekilde görebiliyordu.

Selim "Eski ekipten bir eleman" dediğinde Cem ona "Eski ekip derken? Şahanları araştıran eski ekip mi?" diye sordu emin olmak için.

Selim onu sessizce başıyla onayladı.

Cem fısıldayarak "Şahanlar için çalıştıklarını mı düşünüyorsun yoksa?" diye sorduğun da Selim başını tekrardan olumsuz anlamda salladı.

"Hayır, Şahanlarla iş yapacak kadar haysiyetsiz insanlar değiller ama sanki üstlerinde bu konuyla ilgili bir boş vermişlik var gibi."

"Boş vermişlik?"
  
"Yani hiç onlara bulaşmak istemiyor gibiler."

Cem düşünceli bir şekilde "Olabilir" derken başka ne demesi gerektiğini bilemedi.

Selim bardağında ki son yudumu da kafasına dikip bitirince "Bu konuyu derinlemesine bir ara araştıracağım bir gün" dedikten sonra ikisinin kahvaltılarının bittiğini gördüğü an "Artık kalkalım mı?" diye sordu.

Cem onu onayladı ve hesabı ödedikten sonra arabaya giderlerken ikisi de düşünceliydiler.

Cem güç bela açtığı barıyla ilgilenmek yerine şuan ki olduğu konumu düşününce sinirleri tekrardan gerim gerim gerildi. Kendi işini açmak çocukluğundan beri hayaliydi ve tüm zorlukları başarıp bunu yapabildikten sonra tekrar evde oturmak kanına dokunuyordu.