Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 46 = Spontane Plan

İkili gece yarılarına kadar kız hakkında ki her şeyi araştırarak çalıştıktan sonra Cem bir ara koltukta uyuya kalınca Selim ona bakıp içtenlikle gülümsedi. Tüm hayatı boyunca asla olmayacağı bir kişiye kendisini dönüştüren bu adam söyleye bileceği aslında milyonlarca şey varken onun uyurken ki sakinliği ve masumluğu aklında ki tüm o cümleleri ona unutturuyordu.

Oturduğu yerde doğruldu ve Cem'i dikkatlice kucağına aldığı an oğlan panikle gözlerini aralayıp "Ne yapıyorsun?" diye sordu.

Selim "Uyuyordun ve seni yatağına götürmek istedim sadece" derken Cem ona "Ayaklarım tutuyor çok şükür ben kendim de gidebilirim, indir beni" dediğinde Selim başını olumsuz anlamda salladı.

"Madem bugün resmi bir şekilde seninle ciddi bir ilişkiye adım atmış bulunuyoruz, odana kadar da ben taşıyabilirim" diye yanıtlarken Cem elini onun boynuna atarak "Aslında bu konuyu açmana sevindim bende seninle bunu konuşmak istiyordum. Eğer beni indirirsen..." derken birden kapının çalması ile ikili oldukları yerde durup merakla birbirlerine bakındılar.

"Birini mi bekliyordun?" diye sordu Selim.

Cem başını olumsuz anlamda sallayınca Selimde onu kucağından indirip "Sakın yerinden kıpırdama ben bakarım şimdi" diyerek şifonyerin çekmecesine sakladığı tabancasını çıkartıp kapıya doğru yürüdü. Kapının deliğinden bakmasıyla kapıda Cem'in ablası Esra'yı gördü. Kapının kilidini açıp kulpunu aşağıya indirerek Cem'e "Ablan" diyerek kapıyı sonuna kadar açtı. 

Sarışın kız kardeşine "Bir kaç gece daha sende kalsam sorun olur mu? Anneme bir gece daha tahammül edebileceğimi düşünmüyorum" dediğinde Cem "Lafı bile olmaz, benim evim senin evin" diyerek içeri girmesi için kenara çekildi.

Esra kapıdan içeri girerken Selim'in elindeki silahı şifonyerin çekmecesine koyduğunu görüp kaşlarını çatarak adama baktı. "Kapıyı neden silahla açtığını sormak bile istemiyorum. Ayrıca Annemden sizin gerçekten sevgili olmadığınızı öğrendiğimden beri tek merak ettiğim şey bana neden yalan söyleyip geceyi aynı odada geçirecek kadar ileri gitmiş olduğunuz" dediğinde Cem ile Selim sadece bir anlığına birbirlerine bakıştılar.

Cem "Aslında durum şöyle ki" derken Selim de "Kahve içer misin?" diye sordu kadına abla kardeşin yanından bir nebzede olsa sıvışabilmek için.

Esra "Olur teşekkür ederim" diyerek onun mutfağa gidişini izlerken Cem'e "Seni dinliyorum" dedi.

Cem ona salondaki koltukları işaret edip "Önce oturalım istersen" dediğinde Esra kendisine en yakın koltuğa oturup tam karşısına geçen kardeşine bakıp sabırla konuşmasını beklemeye başladı.

"Şöyle ki, aslında ilk başta Selim bu eve tamamen beni korumak amaçlı geldi evet" diyerek yavaşça yutkundu ve Selim'e kaçamak bir bakış atıp daha bir kaç saat önce gerçekleşen şeyi ablasına anlatıp anlatmama konusunda onay verip vermeyeceğine dair küçük bir hareket bekledi. Sonuçta o eşcinsel biri değildi ve mesleği gereği böyle bir şey nasıl karşılanırdı bilmiyordu ve tüm bu şeyler hakkında daha adam akıllı konuşma fırsatları bile olmamıştı. Cem ikisinin bu tarz şeyleri başkalarına açıklamak için daha çok vakitlerinin olacaklarını düşünmüştü...

Selim onun tereddütünü fark edip "Biz gerçekten sevgili olduk ve bunu sizin Anneniz daha bilmiyor" dediğinde Cem'in gerginleşen omuzları küçük bir rahatlamayla geri düştü. 

Esra arkasına dönüp mutfağı toplayarak onları izleyen Selim'e şaşkınlıkla baktı. "Yani görev başında onunla yattın mı?" 

Cem ortamın anında gerilen havasını bozmak için "Teknik olarak ben onu davet et.." dediğinde Selim ifadesini ciddileştirerek "Bu senin için bir sorun mu?" diye sordu sert bir şekilde. Cem onun nasılda saniyeler içinde ponçik birinden tekrar otoriterli komiser kimliğine geri dönüştüğünü görünce şaşırdı.