Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 5 = Hastane

Cem hastane koridorunda ağlayan kadını teselli etmek için omzunu sıvazlarken Selim ile göz göze geldi bir an.

Selim orta yaşlardaki kadına "Size söz veriyorum hak ettiği cezayı fazlasıyla alacak, lütfen ağlamayın. Şuan çocuğunuzun güçlü bir anneye ihtiyacı var" dediğinde kadın daha çok ağlamaya başladı.

Cem derin bir iç çekti. Neden bu annelerin hepsi böyleydi. Sadece ağlarlar ve çocukları için hayatı zorlaştırmaktan başka hiç bir şey yapmazlardı...

"Kendini bırakmak yerine çocuğuna destek olmaya çalış teyze. Sen çocuğunu takip etmezsen, ona sahip çıkmazsan, destek olmaz ve anlamazsan onu bu illetten kurtaramazsın" dedi sert bir şekilde.

Onu da anlaya biliyordu aslında. Kızı aşırı dozdan dolayı komaya girmişti. Midesini temizlemelerine rağmen uyuşturucunun kendisini vücuttan atması biraz zaman alırdı. Burada ağlamak ona fayda sağlamayacaktı.

"Ben başka ne yapabilirim bilmiyorum" derken hıçkırmaya başladı.

Selim kadını sakinleştirmek için önüne eğilip her şeyin yoluna gireceği ile ilgili insanı sakinleştirici cümleler kurarken Cem baş ağrısının verdiği sinirle "Kalk eve git ve kızının odasını baştan aşağıya tara. Bak bakalım başka bir şey var mı odasında? Olmadı arkadaşlarını ara sor ama burada oturup ağlamak sana bir şey kazandırmayacak" diyerek ikilinin yanından ayrıldı.

Hemşirelerin yanına gidip ağrı kesici istedi. Hemşire başta vermekte tereddüt etse de arkadaki polis memurları ile beraber olduğundan Cem'in talep ettiği ilacı vermişti.

Cem ilacı kuru kuru boğazına atıp kendi tükürüğü ile beraber yuttu. Sırtını duvara yasladığında başını da geriye atıp gözlerini yumdu. Aile soruşturma açarsa birde o zımpırtıyla ilgilenmek zorunda kalacaktı hiç işi yokmuş gibi.

Elini cebine atıp telefonu çıkartıp Serhat'ı aradı. Bu işi halletse halletse ancak o hallederdi.

Çalıyor.. Çalıyor.. Çalı.. "Alo?"

"Serhat kusuruma bakma gece gece rahatsız ettim seni ama müsait misin?"

Telefonun ardından hışırtılı bir ses geldi. "Tüm gün ebem sikilmemiş gibi birde gece sikişine asla hayır demem Cemo, ne oldu?" dedi boğuk bir sesle. Anlaşılan onu uyandırmıştı ve söylediklerine bakılacak olursa oldukça da huysuzdu.

Olanları hızlıca ona anlattı. "Ailesi barımdan şikayetçi olurlarsa benim avukatlığımı yapar mısın?"

Derin bir iç çekişin ardından "Şuan deli gibi doluyum ama yaparım sorun değil. Bar bilgilerini yolla gerekli evrakları hazırlayıp bu hafta yanına uğrarım. Beni resmi olarak barın avukatı gösterdikten sonra gerisini sen hiç uğraşmadan ben hallederim zaten" dediğinde Cem içinde tuttuğu tüm gergin nefesini dışarı salıverdi.

"Sağol valla sen olmasan ne yapardım bilmiyorum" dediğinde Selim'in kendisine doğru yürüdüğünü gördü.

"Dert değil" dediğinde arkadan gelen sesle "Neyse ben kapatayım gece gece uyandırdım sizi Efe'ye selamlar" deyip kapattı.

Selimde, Cem'in yaslandığı duvara omzuna koyup yan durdu. "Kız bir kaç gün daha burada gibi duruyor. Kafasına vurduğun adam da aşağıya beyin sarsıntısı geçirdiği için ayrı bir bölümde tutuluyor" diyerek Cem'e imalı bir bakış attı. "Sen arabaya geç ben de onu sorgulayıp gelirim."

Cem "Gebersin köpek" dedi ansızın. Yıllarca babasının, ablasının ve kendi hayatını siken o maddeyi satan adamın hak ettiği tek şey ölümdü.

"Eğer o şuan ölürse sen adam öldürmekten yargılanırsın ve az önce konuştuğun avukatının senin götünü kurtara bileceğini sanmıyorum."

"Ne yapmalıydım?" diye çıkıştı Selim'e. "Öylece durup milleti zehirlemesine izin mi vermeliydim? O kız daha 18 yaşında. 18. Sen veya ben müdahile etmezsek böyle bir sürü hayatlar solar gider."