Kelebek

26 - Yenge mi?

~~~

Gözlerimi açtığımda nerde olduğumu anlamak için etrafta gezdirdim. Salon burası burda mi uyumuştum?

Kafamı yana çevirdiğimde dönüp kalmıştım.

Çünkü Burnum Ekin'in burnuna değiyordu! Biz onunla beraber koltukta mi uyumuşuz? Kafamı koyduğum şeyin yastık değilde Ekin'in kolu olduğunu anladığımda 2. Bir şok daha geçirdim.

Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki yerinden çıkacak gibiydi!

Ben koltuğun yaslanma kısmı ve Ekin'in arasında kalmıştım Ekin ise geri dönerse büyük ihtimalle yere düşecekti.

Benim kıpırdamam üzerine Ekin diğer kolunuda üzerimi atıp bana iyice yaklaştı. Dudaklarınızı arasında az bir mesafe kaldığında gözlerimi kapadım.

Ekin'in yavaş yavaş uyandığını hissedebiliyordum. Bir eli sırtımda geziniyordu. Diğer eli ile birşey yapamazdı zaten çünkü onun üstünde kafam vardı. Resmen kolunu yastık olarak kullanmışım!

Ekin dudaklarını dudaklarıma sürttüğünde kalbimin duracağını düşünmüştüm!

"Seninde uyandığını biliyorum ama gözlerini açmaya gerek yok benimde kapalı zaten" dedi. Sırtımdaki eli saçlarımda gezinmeye başladı

"Seçil.."

"Hmm.."

"Benim.."
"Benim sana birşey söylemem gerek.."

"Neymiş o.."

"Ben.."

"Sen?"

"Seçil ben.."

Zilin sesini duyduğumuzda Ekin "Neyse boşver sonra konuşuruz" dedi. Burunlerımızı birbirine sürttü ve koltuktan kalktı. Gözlerimi açtım ve koltukta oturur hale geldim.

Ekin kapıyı açtığında içeri Semih girmişti.

"Oo yenge siz berber mi uyudunuz bana mi öyle geldi?" Dedi ve kahkaha patlattı. Komik olan ne?

"Yenge mi?"

"Ağız alışkanlığı yani şey ee-"

"Semih tamam sus" dedi Ekin lafa atlayarak.

Acaba Ekin beni seviyormuydu?

Aman sevse söylerdi boş hayallere gerek yok.

~~~

Kısa bir bölüm oldu biliyorum ama bu gün bir tane daha bölüm atacağım.