Ding! Dong!
"Kim o!" Dedim kapıya doğru ilerlerken.
"Biziz!" Dediklerinde Damla ve Semih olduğunu anladığım. Kapıyı hızla açtım ve içeri girdiler.
"Hoş geldiniz"
"Hoş bulduk" dedi ikiside aynı anda.
Gözüme Damla'nın kolundaki yara izi takıldığında gözlerimi kocaman açtım. "Damla ne oldu buraya!" Teleş ve endişe karışımı dediğim soruyu Damla değil Semih cevapladı.
"Anteman tipi birşey yaparken bıçak çizmiş, sakar bebeğim" dedi ve Damla'nın kolundaki yarayı öptü.
Göz devirip hiç birşey demeden içeri geçtiğimde onlarda arkamdan gelmişti.
Hayır yani ne gerek var antrenman yapmaya?
Ekin yanımıza geldiğinde bakislarim onu buldu. Konuşmaya başladığında onu dinledik.
"Yüzmeye ne dersiniz?" Dedi heyecanlı bir sesle.
"Evet!" Diye bağırdı Damla. Semih ise "Olur" demişti.
Nerde yüzecektik ki?
"Nerde yüzeceğiz?" Diye sordum burda havuz yok ki? Havuza mı gidecektik? Benim bikinim de yok?
"Beni takip et dedi Ekin ve elimi tutup koridora girdi. Koridorun en son kapısına geldiğimizde burasının bodrum olduğunu düşündüm.
Ekin kapıyı açtığında içeri girdik Damla ve Semihte arkamızdan.
Merdivenlerden indigimizde gözlerim kocaman açıldı. Bodrumda kocaman bir havuz var!
Geniş bir yerdi duvarları beyazdı, yer de beyaz mermer tarzı birşey vardı. Havuzun içi mavi mermerden yapılmış gibiydi.
Resmen kapalı havuz tarzı biryer!Ama biraz soğuk.
"Oha Ekin!" Dediğimde gülümsedi ve bana sarıldı.
"Benim bikinim yok ki?" Dedim.
"Ee o zaman şöyle yapalım siz Damla ile bikini almaya gidin bizde o sıra burasının ısınmasını sağlayalım suda baya soğuk onuda biraz ısıtabiliriz" dedi Ekin.
Damla Ekin'in sözüne karşılık "Oky!" Dedi ve kolumu tuttuğu gibi bodrum olduğunu düşündüğüm yerden çıktık.
"Valla kanka benim de sadece bir tane bikinim var başka olsa verirdim" dediğinde gülümsedim. "Sorun değil"
Evin kapısından da çıktığımızda benim motorunla gitmeye karar vermiştik.
10-15 dk süren yolculuktan sonra artık gelmiştik.
"Hangi renk almak istersin veya rengarenk alamayan ne dersin gök kuşağı gibi olursun" dedi ve kahkaha patlattı. Şakacı şey.
"Hahah!" Sahte bir gülüşle ona eşlik ettiğimde gülmesini durdurdu.
"Şaka bir yana hangi renk alacaksın?" Dediğinde bikkinlikla nefes verdim.
"Ay! Tabiki siyah sende senki bilmiyormuş gibi ya!" Dedim isyan edercesine.
"Tamam tamam!" Dedi sırıtarak ve bana bir bikini uzattı.
Güzel görünüyordu. Fakat fazla açıktı. Tabi ki de Ekinden utanmıyorum fakat yanımızda semihte olacak. Ekin ve Semih yakın arkadaş biliyorum fakat bende rahat edemen Ekinde rahat edemeyebilirdi.
Damla'nın uzattığı bikiniyi kafamı sağa sola sallayarak reddettim.
Etrafta biraz göz gezdirdim gözüme ilk çarpan şey siyah beyaz olan bikiniydi. Gerçekten çok hoş duruyordu.
Çizgili bir bikini değil tabikide. Sanki üzerine boya sıçramış veya dökülmüş gibi bilemiyorum ama boş duruyordu işte.
Renk olarak beyaz daha ağır gelmişti. Siyah sadece belirli yerlerinde vardı. Bikininin yanına doğru ilerledim ve elime aldım.
"Bu nasıl?" Dedim elimde tuttuğum bikinili Damlaya uzatarak.
"Tek kelimeyle.. Efsane!" Dediğinde gülümsedim.
"Ee bunu alalım o zaman" Dediğimde oda gülümsedi.
Bikiniyi aldıktan sonra motorsikletime binip eve koyulduk. Yaklaşık 40-45 dakika olmuştur evden çıkalı.
Ekinlerde gerekenleri hazırladıysa herşey tamam!
~~~
Evet.. kaldığımız yerden devam etme vakti geldi gibi.
Öyleyse 60 oy ve bolca yorum gelirse bir sonraki bölümde görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek
Teen FictionSeçil Marsel. Arkadaşı, Damla Akkay. Yeni bir okula giden genç kızlar. Yeni arkadaşlar yeni olaylar yaşıyor. Ekin Sarca. Seçil Marsel, onadan hoşlanıyor, fakat ilk başlarda hislerimi kabullenemeyen bir kız. Sınıftaki herkes Ekin'in birşey sakladı...