"Ekin yeter artık canım cok sıkılıyor!" Ekin bu isyan eder ses tonuma karşılık olarak.
"Ne oldu yine ne istiyorsun?" Diye cevap vermişti.
Neyi olacak telefonumu tabiki!
"Telefonumu artık verir misin? Bir telefon bağımlısı olarak en değerli eşyamı bana geri verir misin?"
"Benden değerli mi?"
"Evet!" Az da olsa bağırdığımda irkilmişti.
"Abi karışmayayım diyorum ama kızın telefonu niye sende?" Naz lafa atladığında ona döndüm.
Ekin kendinden emin bir şekilde "çünkü öyle olması gerekiyor" demişti.
Efe de bahçeye geldi. "Olay ne?"
"Ekin bana tam 2 gün, 6 saat, 29 dakikadır telefonu vermiyor demehi çok isterdim ama kaç saat veya dakika olduğunu malesef bilmiyorum. Ekin evinizde saat yok farkında mısın?"
"Biliyormusun? Olabilir."
Kafamda bir ışık yanmış gibi hissettim Allahım! Bu ben bağımlı olduğum kelimem! Resmen takıntılıyım ben bu kelimeye!
Olabilir yani..
"Ekin telefonum nerde!"
"Bilmem?"
"Ekin ya!"
"Ne ya?" Alay eder gibi güldüğünde ona ölümcül olduğunu düşündüğüm bakışlar attım.
"Ekin o zaman Damla ve Semih nerde?"
"Ucnu gitni!"
"Ekin bak havuza atarım ölür giderim sonra arkamdan ucnu gitni dersin!"
"Tamam tamam abartma!" Dedi be kahkaha patlattı.
Naz ve Efe bize uzaylıymışız gibi bakarken onları umursamadım.
"Ekin şakayı geçtim telefonumu verir misin?"
"Biraz daha yalvar."
Derin bir nefes aldım. Telefon için herşeyi yapabilirdim.
"Ekin sana yalvarırım lütfen telefonumu bana geri verir misin?"
"Hayır" dedi umursamaz bir tavırla.
"Ekin!"
"Efendim?" Ya sabır ya selamet!
"Tamam, öyle olsun."
"Okey!"
Dosya olayından yaklaşık 2 saat geçmişti. Ben yaklaşık 34 dakikadır Ekin'e telefonumu vermesi için yalvarıyordum ama nafile!
İnat ya harbi inat!
Ama ben ona gösteririm elbet zamanı gelir işler tersine dönerdi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek
Teen FictionSeçil Marsel. Arkadaşı, Damla Akkay. Yeni bir okula giden genç kızlar. Yeni arkadaşlar yeni olaylar yaşıyor. Ekin Sarca. Seçil Marsel, onadan hoşlanıyor, fakat ilk başlarda hislerimi kabullenemeyen bir kız. Sınıftaki herkes Ekin'in birşey sakladı...