48 - Kolye

456 39 11
                                    

Kelebek mi? Ah.. ama bu çok güzel..

Ekin bana sarıldı "Kelebeğim" dedi gülümseyerek.

Bana göre kelebek: Saf, temiz kalpli, sevgiyi anımsatan, mutluluk, sadakat anlamı taşıyordu.

Küçüklüğümden beri Kelebekleri hep çok sevmiştim.

Kendimi değerli hissediyordum. Ekin sevdiğini hissettiriyordu. O sevilmeyi hak eden biriydi.

Ekin'in babası Kadir bey masasının altında bulunan çekmecede bir kutu çıkardığında Ekinden ayrıldım.

Kutuyu bize doğru uzattığında, kutuyu aldım.

Kutuyu açtığımda ağzım açık kaldı. Çok güzel bir kolyeydi.

Kelebek şeklindeydi ve kanatları beyaz renkteydi. Bana göre beyaz saf sevgiyi temsil ediyordu. Kanatlarında bulunan simler kelebeği çok farklı kılmıştı.

"Özel yapım" dedi Kadir bey.

Kolyeyi alıp Ekin'e verdim arkamı ona döndüm ve saclarımı kenara çektim. Kolyeyi boynuma taktığında saçlarımı serbest bırakıp o döndüm.

Yorumda duran kolyeyi izlerken gozleri parıldıyordu resmen.

"Çok teşekkür ederim" dedim bakışlarımı Kadir beye çevirerek. Tebessüm etmekle yetişmişti.

---

"Ee şimdi nerden başlayacağız?" Diye sordum bir yere gelmiştik fakat nasıl anlatacağımız bilmiyorum.

Kısaca eğitim alanı gibi bir yer.

"İlk olarak koşarak engelleri aşmamiz gerek. Şunların üzerinden atlamalısın onlardan biraz daha yüksek olanların ise altından gelmelisin. Ama 8-9 tur atsak yeter" dediğinde kafamı salladım.

"Sende mi benimle beraber yapacaksın?" Diye sorduğumda hiç beklemeden cevapladı "Tabikide!"

"Hadi süreyi başlatalım ve ise koyulalim. Sen yerine geç ben başlayacağım ve düdük ötturdugumde koşacağız" dediğinde yerimi aldım ve düdüğü bekledim.

Ekin düdüğünü çaldığında ikimizde koşmaya başladık. İlk iki engelin üzerinden atladım, Ekinde aynı şekilde.

Altından geçmem gereken yerin uzerindne atladığımda Ekin'in sesini duydum. "Hile yapma biz yerde boşuna mı sürünüyoruz" diye isyan ediyordu. Yerde sürünerek kadar da küçük değildi ama abartıyo işte!

Kıkırdarayark koşmaya davam ettim ve eğilerek engelin altından geçtim.

Lastik kısmına geldiğimizde biraz yavaşladım. Bismillah çekerek lastiklerin için barsak gelmemeye başladığımda sadece korkuyordum.

Ayağım lastiğe takıldığında biraz sendelemiştim ama bozuntuya vermeden devam ettim.

"Çok iyi gidiyorsun bebeğim!" Dedi Ekin'in arkmadan. Beni gaza getirmeye çalışıyordu! Benden hızlı olduğunu biliyordum fakat benimle aynı hızda ilerliyordu, istese beni geçebilirdi.

Bitişe yaklaştığımda ona kaçamak bir bakış attım. Dikkatli bir şekilde zikzak yaparak önümüzde duran çubuklara çarpmadan ilerliyordu.

Bitise geldiğimizde nefes nefese kendimi yanda duran puflarin üzerine attım. Ekinde yanıma yattığında gülümsedim ve kafamı ona çevirdim.

"İlke göre baya iyisin güzelim" dedi terleyen yüzüme yapışan saçları çekerken. Ter su içinde kalmıştım resmen!

Uzanın dudağıma bir öpücük kondurduğunda huzurla gözlerimi kapadım.

Bana huzur veriyordu.

~~~
Öncelikle uzun bir süre bölüm atmadığım için özür dilerim.

Ama herseyde bir sorun oluyor ve ben kafaya çok takan biriyim.

Mental olarak bir çöküş yaşıyorum ve stres vücuduma yansımaya başladı.

Bu sebepten kitaba ara vermiştim birde okullar açıldığı için bölüm atacak pek zamanım olmuyor.

Bende uzun bölümler istiyorsunuz fakat komik gelebilir ama bölüm yazarken şaşı olmuş gibi hissediyorum.

Her hafta sonu elimden geldiğince bölüm atamaya çalışacağım.

Uzun yazmaya çalışıyorum ama dediğim gibi şaşı oluyorum resmen!

Ve +18 bir bölüm vardı onu iptal edip masum birşeye çevirdim. Sınıf arkadaşlarım kitabımı okurlarsa diye kendimi garantiye almam gerek sonuçta!

Sizi seviyorum bolca oy ve yorumlarınızı bekliyorum <33

Kelebek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin