Alex Jones
Okula gitmiş Lena ve David'le konuşurken meleğim girdi içeri;Addison. Hemen günaydın deyip oturdu yanıma.Bende ona
—Günaydın sevgilim.
dedim.Şaşkınlıkla baktı,sonra
—D-dem-me s-sen-ne ö-öyle.
dedi.Kızarmıştı.Utanınca çok tatlı oluyor bu kız ama.Sonra
—Nedenmiş sevgilim değil misin?
dedim.O da
—E-evet ama ö-öyl-le herk-kes-sin ol-lduğ-ğu yer-rde d-denir mi?
dedi.Sonra kolumu omzuna atıp yanıma çektim ve
—Bal gibi denir sevgilim.
dedim.Önce ofladı,sonra o da bana sarıldı,ve onun yanağına küçük bir öpücük kondurdum.Bana şaşkınlıkla bakıyor ve kızarıyordu.Bende daha fazla kendimi tutamayıp
—Dediğim gibi,kırmızı sana çok yakışıyor.
dedim.Aniden zil çaldı ve profesör girdi. Selamlaştıktan sonra kapı çaldı ve müdürle biri geldi.Başını eğdiğinden yüzünü göremiyordum. Addison da göremiyor olacak ki o da görmeye çalışıyor.Müdür
—Günaydın çocuklar sınıfınıza yeni biri geldi.İsmi Henry.Addison ona okulu gezdirme görevini sana veriyorum kızım.
dedi.Addison başını olumlu anlamda salladı.Ardından müdür çıkınca profesör
-Merhaba oğlum bize kendini tanıtır mısın?
dediğinde yüzünü kaldırdı ve Addison'a sinsice sırıttı ve
—Ben Henry Hart.Buraya yeni taşındık.Babamın tayini sebebiyle buraya geldim.
diyip bir sıraya geçerken Addison'a göz kırpıp yerine geçti.Addison bana korkuyla bakıyordu. Sonra Derse odaklandık...Derslerden sonra
Addison şu an çok korkuyor ve benden ayrılmak istemiyordu.Nedenini size açıklayayım;çünkü bugün okula gelen Henry Hart denen çocuk Addison'ı takip edip duvara yaslamıştı,bende onun beyinciğine yumruğu geçirip bayıltmış,ardından Addison'ı evine götürmüştüm. Addison bana
—A-al-lex-x b-ben-n ç-çok-k k-kor-rk-kuy-yor-rum.
dedi.Ah benim bitanem korkudan daha fazla kekelemeye başladı.Aniden güçlü bir çığlık atıp başını tutu ve bayıldı.Hemen
—Addison!Meleğim iyi misin hadi aç gözlerini kurban olayım.
diyordum ama açmıyordu.Hemen kucağıma alıp onu evine götürdüm.Büyükannesi kapıyı açınca dehşetle bana bakıp hemen çekildi.Bende içeri girip Addison'ı yatağına bıraktım.Ardından büyükannesi geldi
—Alex ne oldu benim pamuğuma!
dedi.Bende
—Sınıfa yeni biri geldi,o gün Addison'ı duvara sıkıştırıp benim yumruk attığım çocuk.Adı Henry Hart.Okuldan çıktıktan sonra bana çok korktuğunu söyleyip durdu.Aniden çığlık atıp başını tuttu ve bayıldı.
dedim.Büyükannesi ise hemen bir kasede su getirip suyu bükmeye başladı.Demek büyükannesi bir su bükücü.Sonra suyu çember şekline getirip başının üstünde döndürmeye başladı.Şu an Addison su meleği gibi mükemmel gözüküyordu.Bayan Pearl'ın işi bitince bende onun yanına uzanıp onu incelemeye başladım.Teni pamuk gibi narin,saçları kahvenin en koyu tonundaydı.Kirpikleri ise kıvrık,uzun kirpiklerdi.Dudakları kiraz rengi,yanakları elma gibi al al,çilleriyle birleşince ortaya peri kızı gibi biri çıkıyordu.Şimdiden onu özledim.Ona
—Hadi uyuyan güzelim. Aç şu gözlerini de o hayat dolu gözlerine bakayım.
dedim ve sanırım Allah duymuş olmalı ki benim meleğim uyandı ve
—A-alex
diye sayıklamaya başlayınca bir elimle ellerini koşarken diğer elimle yüzünü okşayıp
—Söyle meleğim susadın mı,acıktın mı?Söyle hemen bir şeyler yapsın sevgilin.
dedim.Addison kıkırdayıp
—B-ben i-iy-yiyim-m s-sev-vgil-lim.
dedi.Bende alnından öpünce utandı.
—Ya ben sana kurban olurum sen utandın mı?
diye sordum.O da daha fazla kızararak başını salladı.Kıkırdayıp
—Sevgilim sen acaba biraz fazla mı utangaçsın?
dedim.Yine başını olumlu anlamda salladı.Ardından Bayan Pearl geldi. Sonra Addison'a ne olduğunu sordu.Addison da olayları anlattı. Sonra Lena ve David geldi ve Addison'a ne olduğunu sorunca bende onlara
—Bugün okula gelen çocuk yüzünden oldu.
dedim.Onlar hemen "o ne alaka?""o Addison'a ne yaptı?"diye sorunca
—Bugün okula gelen o Henry Hart denen çocuk sinema gecesinde Addison'a saldırmıştı.Ve ona...
ben demeden Addison
—M-mer-rhab-ba p-prens-ses b-ben-ni ö-öz-zled-din mi?
dedi.Bende başımı onaylarcasına salladım.Büyükannesi gelip
—O adam da Elementkalı olmalı ve tahminlerime göre Alexandra'nın adamı.Senin element prensesi olduğunu biliyor.Baş ağrının sebebini bilmiyorum ama çok büyük bir ihtimal o da Alexandra'dan kaynaklı.
dedi.Bugünki atraksiyon bize yettiğinden bugün çalışma yapmadık.
Geri kalan günümü Addison'la geçirdim.Büyükannesi arkadaşına,David'le Lena cafeye gitmeye karar verdi.Bizde Addison'la bahçeye çıkıp önce piknik yaptık,sonra birden dans etmeye başladı.Dediğine göre bale kursuna gidiyormuş.O kadar naif dans ediyor ki...
Dansın sonunda her zamanki gibi zarif bir şekilde selam verdi ve omzuma dokunup
—Eb-be
diyip koşmaya başlayınca bende onu kovaladım.O kahkaha ata ata koşarken onu yakalayıp salıncağa bindirdim ve sallamaya başladım.Ona bakınca aklımdan tek bir şey geçiyor:Çok güzel bir gülümsemesi var...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT PRENSESİ
Teen FictionBir günde insanın rolü,kıdemi,ama en önemlisi hayatı değişebilir mi? Kitabıma hoş geldiniz sevgili okurlar!Bu serinin ilk kitabıdır.Bu kitabı yazarken beni destekleyen aileme,öğretmenime ve en önemlisi çok sevdiğim arkadaşıma çok teşekkür ederim.Şim...