Alex Johns
—Ahhhhhhh!
—Ahhhhhhhh!
çığlıklar atıyordu meleğim.Ona sakin olması için sesleniyordum ama nafile.En son gözlerinden yaşlar aka aka bir kez daha denedi,bu seferkinde boğazı yırtılırcasına bağıdı ve gözleri bembeyaz oldu,aynı şekilde ejderhanın da gözleri bembeyaz olduğunda başardığını anladım.Tam sevinecekken Meleğimin ejderin üzerinden düştüğünü farkedince
— Addie!
diye bağırıp ona doğru koştum ve yere düşmeden önce yerde kayıp onu tuttum.Ona ne olmuştu böyle,kolu ve bedeni morluklar,yanıklar ve yara içindeydi.Bir süre sonra uyandı,yanına bakıp kalkmaya çalıştı.Kolundan yardım alırken yüzünü ekşitti.Sonra zor bela kalktı.O sırada yavru bir köpek gibi inleyen ejdere yaklaştığını anladım tam ona gidecekken David gelip beni durdurdu,durdum ve Meleğimi izledim.Meleğim gelip ejderin alnından öptü ve
—T-tel-şek-kür e-ed-der-rim.
dedi.Ejderin kükremesi ile Meleğim tam yere düşecekken onu havayla yanıma çekip sardım.Ejderin kükreyişi bitikten sonra lavların arasından ateş kırmızısı,küçük bir yin yang parçası çıktığı an benim ve Addison'ın çevresinde ateşler vardı.Sonra ateş bir bütün oldu ve ikimizin çevresini sardı.Onu büyülenmiş bir şekilde etrafa bakarken görünce onunla ilk tanıştığım günü hatırladım.Ben de onun gözlerinin içine böyle bakıyordum.Sonra onun yanına gelip sarıldım ona.Korkmuştum.Hemde çok.Chloe'nin onu dövdüğü gün gibi.Gözlerimin dolup ağladığımı farkettim.Addison da farketmiş olacak ki endişeli bir şekilde koşmaya çalışıp yanıma geldi.Sonra gözyaşlarımı sildi ve bana sarıldı.Sarılırken acı çektiği her halinden anlaşılıyordu ama o yine de sarılmaya devam ediyordu.Bu düşünceyle daha çok ağlamaya başladım.Onun acı çekmesine dayanamıyorum.
En sonunda ateş çemberi gitti ve Addison'ın bileğinde kırmızı,küçük bir yin yang işareti oluştu.Ardından Addison hırkasını alıp giydi ve önden hızlıca gitmeye başladı.Onun gitmesiyle ejderin de ardından gelmeye başlaması bir oldu.Biz de onları takip edip Elementka Oteline geri döndük.Geri döndüğümüzde Oteldeki çalışanlar bizim için kırmızı halı sermiş,ve eğilmişlerdi.Ardından oteldeki hastane kanadına gidip yaralarımızı iyileştirmelerini istedi.Yaralarımız iyileştikten sonra Addison otelin kütüphanesinden birkaç kitap alıp odasına çekildi.
Onu yemek için çağırmaya gittim.Giderken onun en sevdiği çiçek olan yasemin çiçeklerini gördüm.Ona sürpriz yapmak için biraz yasemin çiçeği aldım ve odasının kapısını tıklattım.
Ses gelmeyince biraz endişelendim ve
—Meleğim orda mısın?
diye sordum.Yine ses gelmeyince Kapıyı açıp odaya girdiğimde prensesimi gördüm.Camın önünde kitap okurken uyuya kalmış.Huzurlu görünüyordu.Daha iyi uyuyabilsin diye onu kucaklayıp yatağına ilerledim.İlerlerken kaşları çatıldı ve sayıklamaya başladı
—Y-yap-pma, A-al-lex, g-gel-lme.
Onu yatağa yatırırken ağlayıp
—G-gel-lmey-yin ö-öl-lüc-cek-ksin-niz.
demeye başladı.Ona sarıldım ve
—Meleğim,güzelim bak ben burdayım.
diyip ellerini tuttum.Yine de ağlıyordu.Onu biraz sarstıktan sonra bir anda çığlık atarak uyandı.Ona
—Meleğim,iyi misin?Ağlamıştın.
dediğimde bana sarılıp daha da ağladı.Ben de ona sarılıp
—Geçti sevgilim.Her şey bir kâbustu.Ben burdayım.
dedim.Sakinleştiğinde ayrıldı.Sonra elimdeki yasemin çiçeklerini gördü ve gözleri parladı.Yasemin çiçeklerinin 2-3 dalını saçına yerleştirdim,Diğerlerini de ona verdim.Mutluluktan havalara uçacak gibiydi şu an.Bana sarılıp
—T-teş-şek-kür e-ed-der-rim.
dedi ve yanağımdan öptü.Ona gülümseyip
—Hadi kalk sevgilim yemek hazırmış herkes bizi bekliyor.
dedim.Zihninden
—Yok ben aç değilim.
dedi.Ona
—Ama olmaz meleğim bir şeyler yemen gerek.
dedim.Addison
—Alex ben zaten bir şeyler atıştırdım tokum.Sen koş hadi bekletme bizimkileri.Ha bu arada yemekten sonra hepiniz yanıma gelin konuşmamız gereken bir şey var.
dedi.Ona gülümsedim ve çıkarken
—Onları getiririm prensesim.
dedim.Yemekten sonra Addison'ın odasına beraber gidiyorduk.Anlatması gereken şeyler varmış.Meleğimin odasının kapısını tıklattım.İçerden
—G-gir-rin
dediğinde kapıyı açıp içeri girdik.Meleğimi spora gitmek için hazırlanırken buldum.Kolunda spor saati,üstünde gri bir sporcu sütyeni,onun üstüne de beyaz bir kırkası vardı.Altında ise beyaz bir şort vardı.O da bizi bekliyormuş gibi gülümseyip yatağa geçmemiz için işaret verdi.Sonra zihninden
—Bakın bu kararımdan sonra benden nefret edebilirdiniz belki ama bu sizin iyiliğiniz için.
dedi.Lena zihninden
—Addie,neler oluyor?
dedi.Addison
—Ben Alexandra'yı yenene kadar siz burda,güvenli bir biçimde kalacaksınız.
dedi.Bayan Pearl
—Kızım saçmalama.Ne demek siz burda kalacaksınız?Buna izin vermiyorum!
dedi.David de
—Hayatta olmaz Addie,çok tehlikeli.
dedi.Lena da
—David haklı Addie,tek başına savaşamazsın.Bu seni daha da bitap düşürür.
dedi.Ben de konuşmaya katılıp
—Addie,bu dediklerin lütfen bir şaka olsun.Sen de biliyorsun seni tek başına savaşa göndermeyeceğimizi.
dedim.Addison
—Olmaz!Hepiniz hem fiziken hem ruhen BENİM YÜZÜMDEN ZARAR GÖRDÜNÜZ!Buna bir daha göz yumamam!
dedi bağırarak göz pınarları taşmaya başlamıştı.Sonra David ağlamaya başlayıp Addison'a sıkıca sarıldı ve
—Ben bir kere kız kardeşlerimi kaybettim,bir daha kaybetme gibi bir tahammülüm YOK!
diyip ağlamaya başladı.Ardından Bayan Pearl ağlayarak
—Hayattaki son ailemi kaybedemem.Anneni ikinci kez kaybetmek gibi olur bu bana!
diyip o da sarıldı Addison'a.Lena da gözleri dolu dolu
—İkizimi ne olursa olsun kaybetmem!
diyip sarıldı.Bende
—Ben sevdiğimi kaybetmeyeceğim.
dedim ve sarıldım onlara.Addison artık daha çok ağlıyordu.Saçları mor olmaya başlamıştı.David'in saçları açık yeşil olmaya başlamıştı.Gözleri de koyu yeşildi.Lena'nın saçları bebek mavisiydi.Gözleri okyanus mavisi olmuştu.Bayan Pearl'ün gözleri mavi,Saçlarının sadece uçları koyu maviydi.Birbirimizden ayrıldık ve Addison
—Özür dilerim.Ben sadece sizi korumak istemiştim.
dedi masumca.Sonra gözleri parladı ve
—Sanırım bunu nasıl telafi edeceğimi biliyorum.dedi ve görevlilerden birini çağırıp
—B-bu a-akş-şam b-biz-zim i-iç-çin b-ben-nim o-od-dam-mı a-ay-yar-rla.
dedi.Sonra bize döndü ve zihninden
—Ben spora gidiyorum.
diyip Yanımızdan ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT PRENSESİ
Teen FictionBir günde insanın rolü,kıdemi,ama en önemlisi hayatı değişebilir mi? Kitabıma hoş geldiniz sevgili okurlar!Bu serinin ilk kitabıdır.Bu kitabı yazarken beni destekleyen aileme,öğretmenime ve en önemlisi çok sevdiğim arkadaşıma çok teşekkür ederim.Şim...