32.Bölüm

175 5 6
                                    

Lena beni kalabalığın arasından aldıktan sonra
Havlularımızın yanına geldiğimizde yorulduğumdan havluma uzandım.Ben böyle uzanırken sırtımda hissettiğim soğukluk ile irkilip arkamı döndüm.Lena elinde güneş kremi ile bana gülümseyerek bakıyordu.Bende ona gülümseyip geri uzandım.

Yarım saat sonra uzandığım yerden kalktım ve denize girdim.Biraz kulaç attıktan sonra insanların daha az olduğu bölgeye gelmiştim.Artık rahatlayabilir ve kendi dünyama dönebilirim.Düşünüyorum da,ya hiç element kraliçesi olmasaydım?Ya benim kitaplarda okuyup içinde olmak istediğim bu durum gerçek olmasaydı?Değer görülmeyen kekeme bir ucube olarak kalacaktım.Belkide hala öyle düşünenler veya düşünecekler var ama en azından sevenlerim de oldukça fazla.Acaba deniz kızı,elf, peri ve ejderha halim nasıl olacak?Küçükken bir ara bu şeyleri çok seviyordum.O zamanlardan kendi kafamda bir kuyruk oluşturmuştum.Turkuaz,toz pembe ve mavi renklerinin karışımıydı.Bence çok yumuşak ve güzel bir renk.

Ben böyle düşünürken birinin beni aşağı ittirmesile battım.Battığım yerden biraz gezinmek için suyun dibinden gittim.Yukardan Lena'nın kahkahası gelince gülümsedim.Yanındaki iki kişinin David ve Alex olduğunu gördüğümde içimden kahkaha attım ve dikkatlice altlarına geçtim.Bir elimle sudan bir kement yaptım,içimden geriye doğru saydım;3,2,1 şimdi!Ve hepsi birden suyun dibini boyladı.Nefesim tükendiğinden yüzeye çıktım ve derin bir nefes aldım.Soluklandıktan sonra altta gelmeye yakın olan üçlüye kahkaha attım ve derin bir nefes alıp tekrar suyun dibine daldım.David'in yukardan bir şeyler mırıldandığını duydum.Ben suyun dibinden hızla ilerlerken nefesim tükenmeye başlamıştı.Durdum ve yukarıya baktım,baktığımda onların da geldiğini gördüğümde daha da hızlı yüzmeye başladım.Nefesim tükendiğinde yerden destek alıp yüzeye çıktım.Arkadan David
—Aha gördüm seni!Gel kız buraya!
diye bağırdığında korkuyla derin bir nefes aldım ve yine dibe daldım.Dipten hızla ilerlerken karaya vardığımda hızla ayağa kalktım ve havlumun yanına koştum.

3 saat sonra
Plajdaki herkes gitmişti.Büyükannem
—Hadi çocuklar gitme vaktimiz geldi.Alex ve David,bu kolyeleri takın.
dedi be iki tane kolye verdi.Sonra
—Şimdi çocuklar önce derine gidin ve suyun dibine dalın,ardından kendinizi denizkızı formuna dönüşmüş olarak hayal edin.Dönüştüğümüzde ayaklarınızda bir gıdıklanma hissedeceksiniz.
dedi büyükannem.Ardından büyükanneme sarılıp
—T-teş-şek-kür e-ed-der-riz.
dedim ve denize girdik.

Hızla derine kulaç atarken arkamdan geliyorlardı.En son hep beraber yeterli derinliğe geldiğimizde David derin bir nefes aldı ve dibe daldı.Ardından Lena,ben ve en son Alex daldı.Suyun dibine giderken gözlerimi yumdum ve kendimi deniz kızı olarak hayal ettim.Ayaklarım gıdıklanmaya başlayınca gözlerimi açtım ve üstüme baktım.Gerçekten çocukluğumda istediğim gibi pembe,mavi ve turkuaz renklerinin karışımı bir kuyruğum,üstümde de aynı renklerin karışımı bir üst vardı,ortasına küçük bir inci vardı.Bu gerçekten inanılmaz!Heyecanla Lena'ya baktığımda kendini inceliyordu.Lena'ya zihnimden
—Çok güzel olmuşsun!
dedim heyecanla.Bana bakıp
—Sen kendini incelemedin mi?Mükemmel gözüküyorsun!
dedi heyecanla ve gülmeye başladık.Gülmemiz bittiğinde erkekleri inceledik.
Alex ve David'in sadece kuyruğu vardı.David'in yeşil,Alex'in mavi bir kuyruğu vardı.İki kuyruğun yanlarından şeritler sarkıyordu. Bu da demek oluyor ki kasları ortadaydı.Ben biraz utanırken Lena
—Addie utanmana gerek yok.Etkilendiğini biliyoruz.
dediğinde üçüde gülerken ben daha da kızarıp uzaklaşmaya çalıştım. Alex ben uzaklaşmaya çalışırken belimden yakalayıp beni kendine çekince ben daha da kızardım.Lena David'in elinden tutup daha derine doğru yüzmeye başladılar.

Onların uzaklaşmalarını izlerken Alex beni ani bir hareketle kendine çevirdi.Kıpkırmızı suratımı gördüğünde kıkırdayıp
—Utanmana gerek yok sevgilim.Merak etme ben de seni çok çekici buluyorum.Hem de her halinde.Utandığında,mutlu olduğunda,kızgınken,üzgünken.
dedi.Onun dedikleriyle gözlerine baktım.Bana
—İlk tanıştığımızda gözlerin hakkında ne dediğimi hatırlıyor musun?
diye sordu gözlerini gözlerimden ayırmadan. Başımı olumlu anlamda salladım.Sonra bana
—Gözlerin,lens olamayacak kadar berrak ve güzel.
dedi,beni kendine daha da yaklaştırdı.Gözlerim ilk günki gibi takılı kalmıştı.Bedenlerimiz birbirine değiyordu.Alex yüzüme doğru eğildi ve dudaklarımızı birleştirdi,öpüşüne karşılık verdim.Dudaklarımızı ayırdığımda ona gülümsedim ve elinden tutup Lena ve David'in yanına yüzdük.

ELEMENT PRENSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin