16.Bölüm

90 3 1
                                    

Alex Jones
1 saat önce David ateş taşının nerede olduğunu bulmuş,şu an kutlama için Addison bize browni yapıyordu.Lena da şu an odada çantasını hazırlıyordu.Meleğimin yanına gittim,o sırada Addison browniyi fırından çıkarmıştı.O farketmeden arkasına geçip sarılınca küçük bir çığlık atıp bana döndü ve
—Ö-öd-düm-mü p-patl-lad-dı!
dedi.Bende kıkırdayıp
—Özür dilerim meleğim,sende çanta var mı diye sormaya gelmiştim.
dedim.Meleğim hemen
—H-ha!T-tab-bi g-gel.
diyip mutfaktan odasına gitti.Ben de onu takip ettim.Bazada çanta arıyordu.En sonunda aradığını bulmuş olmalı ki zafer kazanmışçasına gülümseyip elinde bir çantayla bana geldi ve
—B-bu ol-lur-rmu?
diye sordu.Başımı olumlu anlamda sallayıp teşekkür ettim. Ardından yine yatağı aramaya başladı.Sonra o da kendine bir çanta bulunca içine kıyafetlerini tıkıştırmaya başladı.Bu gece saat 3.00 için Endonezya'ya uçak bileti almıştık.

Addison zihninden bana
—Ben çalışıyor olacağım.
dedi ve dolabından kıyafetleri almaya gitti.Bende çalışma yapmak için dolabıma gidip kıyafetlerimi aldım ve çalışma odasına gidip giyindim.O sırada Addison da giyinip gelmişti.Beni görünce gülümseyip zihinden
—Hadi biraz yakan top oynayalım.
diyip elinde bir ateş küresi oluşturdu ve bana attı.Bende ateş küresini elimde tutup ona attım.O da her zamanki gibi tuttu ve bana attı.Böyle yaklaşık yarım saat boyunca alıştırma yaptıktan sonra Addison elinde bir kase su,toprak dolu bir saksı ve şişirilmiş bir balon ile geldi.Ben de elimde ateş oluşturup mankene atmaya başladım.

Bir saatte yeni hareket bulup geliştirdim.Addison'a baktığımda o da kendine suda yeni bir hareket geliştirdiğini gördüm.Sonra Ona
—Meleğim!
diyip yeni hareketim olan ateş döner tekmemi attığımda ise sadece sırıttı.Ben anlamadan o hemen eline sudan bir samuray kılıcı yapmış,Bastığı her yerde küçük su basamaklar oluşturarak baş aşağı durup çevik bir hareketle atlayıp su kılıcıyla hepsini kesti.Ben ona ağzım açık bir şekilde bakarken yanıma gelip ağzımı kapadı ve zihinden
—Sinek girecek.
diyip göz kırptı ardından çalışmaya devam etti.

Ben yorulduğum için Addison'a
—Meleğim ben çok yoruldum benden bugünlük bu kadar.Yarın yine seninle antrenman yapmaktan büyük bir zevk alırım.
diyip elini hafifçe öptüm.Her zamanki gibi utanıp yanakları kızardı.Bu kız beni öldürücek bir gün! Kıkırdayıp duş almak için yukarı çıktım.

Addison Pearl
Alex yukarı çıktıktan sonra bende toprak alanında önce yeni hareketler tasarladım,sonra yapmaya çalıştım.Çalışmalarım esnasında yeni bir özelliğimi keşfettim,çiçek açtırabiliyorum!Bu özelliğimi odamda kullanmayı aklımın bir ucuna not aldıktan sonra çalışmalara devam ettim.Bu hareketime de sarmaşık dolangacı dedim.Toprağa dokununca bir çok sarmaşık çıkıp bulunduğum bölgeyi anında sarmaşıklara çevreliyor.
Ve şimdi sıra havada! En heyecanlı kısım,çünkü ben de bir ATLA(Avatar Son Hava Bükücü) hayranıyım.Ve başrol oyuncusunun geliştirdiği bir teknik vardı.Havadan bir top yapıp üzerine oturuyorsun ve yönlendirdiğin yere gidiyor.Ben de tabi ki bunu denedim. Bu gerçekten zordu. Ben tam konsantrasyonumu toplayıp topu yapmış ve topa binecekken Alex gelip dikkatimi dağıtınca küçük bir çığlık atıp yere düştüm.Alex düştüğümü gördüğünde
—Addie! İyi misin meleğim bir yerin acıdı mı?
diyip beni kaldırdı ve
—Bugünlük yeter!Göz altlarına bir bak! Hadi kalk gidiyoruz.
diyip yukarı çıktık.

Lena aşağıdan
— Hazır mısın Addie?
diye bağırdı,bende
—H-hem-men g-gel-liy-yor-rum.
dedim ve çantamı bir kez daha kontrol ettim,her şey tamamdı.Üzerimi süzdüm;siyah fırfırlı bir crop,altına da siyah bir tayt giydim.İyi görünüyordum.Daha sonra David'in aşağıdan böğürmesini duyunca hemen aşağı fırladım ve David'i yerde ayağını tutmuş bir şekilde gördüğümde ona
—D-dav-vid n-ne o-old-du?
diye sordum dehşetle.David
—Fıstığım ayağımı çok pis çarptım!
dedi.Hemen mutfağa koşup biraz suyu açtım ve ordan akan suyun birazını elime alıp musluğu kapattım.Salona koştuğumda yanında Alex ve Lena da vardı.Hemen gelip ayağına su tuttum.Yaklaşık 5-10 saniye sonra ayağındaki suyu kaldırdım,ateşin ısısıyla da suyu buharlaştırıp çiçek açtırma gücümle su buharına yasemin kokusu verip odaya dağıttım.Herkes derin bir "oh" çektikten sonra David gelip sarıldı ve
— Oy benim fıstığım benim acılarıma da yardım edermiş!
diyip beni överken gözlerimi devirip David'in kolayı arasından çıktım ve
—H-had-di ç-çoc-cukl-lar u-uç-çağ-ğı k-kaç-çır-rac-caz.
diyip beyaz Converslerimi ayağıma geçirdim ve evden çıktık.

Havaalanına geldik ve şimdi biletlerimizi görevliye verip uçağa geçecektik.Büyükannem biletleri verdi ve kadına gülümsediğinde kadın da gülümseyip büyükanneme bir kâğıt verdi,sonra beraber uçağa geçtiğimizde bir kadın bize merhaba deyip bizi takip etmesini söyledi.Biz de onu takip ederken birinin daha bizim arkamızdan geldiğini farkedip Alex'e yanaşıp
—A-rk-kan-na b-bak.
dedim sessizce.O da çaktırmadan baktığında benim hevesli ve hırslı gözlerime cevaben başını olumlu anlamda salladı ve daha hızlı yürümeye başladı.Ben geride kaldığımda ve etrafta kimse olmadığında o adam gelip bileğimden yakalayıp tırnaklarını geçirmeye başladı.Tövbe Bismillah,bu ne be!Ben acıdan inlediğimde bu halim hoşuna gitmiş olacak ki sadistçe gülüp
—Onu yenemezsin!
diye şiddetle fısıldadığında karın bölgesine sert bir dirsek attığımda benim kolum az kalsın kırılıyordu.Ama o kadar sert vurmuşum ki o bile sendeledi ve öksürdü.Sonra ben ona bir yumruk salladığımda yumruğumu havada tuttu ve beni geri itti.Ben sendelediğimde üzerime atladı ve üzerimde onunla yere çakıldım.Benim üzerimde ben bir şey yapamadan boğazımı sıkmaya başladı.Yüzüm kızarmaya ve nefes alamamaya başlamıştım.O in midir cin midir bilmediğim varlık
—Senin işini bitireceğim ve o beni ödüllendirecek!
diyip tıslama gibi bir gülüş attı bana.Ardından kolum kanlar içindeydi çünkü bu varlık çok pis tırnak geçiriyordu.Boğazımı zaten yok sayıyorum.O sırada sevdiğim
—Meleğim!Meleğim nerdesin?
diyip beni arıyordu.Onun bu seslenmeleriyle karşımdaki cinin-öyle demeye karar kıldım-yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu.Ne yapacağını anladığımda Alex'e zihnimden zar zor
—Gelme.
diyebildim.Bunu dememle Alex saha çok telaşlanmaya, ayırıp koşmaya başladı.
—Meleğim,nerdesin!Cevap ver Addie!
diye koşturmaya başladı.Ardından gözlerim kararmaya başladı.En son hatırladıklarım ise çok güçlü bir ışık,cinin acı dolu çığlıkları ve Alex'in bizimkilere olan yardım bağrışlarıydı...

ELEMENT PRENSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin