Şu an gördüklerim karşısında donakalmış bulunmaktayım.Kalbim yerinden çıkacak derecede atıyordu.Bunun sebebi ise Addison...
Gerçekten ortalama bir şey beklemiştim.Ama kız gerçekten tapılası bir güzelliğe sahipti.Abartma sanatından tamamen uzak olarak eleştiriyorum Addison'ı. Kleopatra'nın varisi olma ihtimali yüzde kaç?Şimdi diyeceksiniz"Ne gördün de bu kadar şey diyorsun?"Hemen anlatayım:Kahverenginin en koyu tonuna sahip kıvırcık saçları,kar gibi beyaz teni,küçük tatlı çilleri ve sol tarafı mavi sağ tarafı yeşil gözleri...Kalbim daha da hızlı atıyor.
Dudaklarımdan
—Gözlerin...Lens olamayacak kadar berrak ve saf.
cümlesi firar etti...Addison Pearl
Alex bir anda kapüşonumu çıkartınca yüzüm gözükmüş oldu.Ve bende onu gördüm.Gürgen ağacınınki gibi koyu kahve saçları,gökyüzünü andıran masmavi gözleri ve buğday renginde teni var.Kalbim niye fazla hızlı atıyor,neden sıcak hissediyorum?Onun gözlerinde kalmıştı gözlerim. Onun gözleri de bende.Alex'in gözleri bendeyken
—Gözlerin...Lens olamayacak kadar berrak ve saf.
dedi.Bu dediğiyle kalbim daha da hızlı atmaya başladı.Sonra aniden Lena ve David geldi.
—Napıyosunuz bakalım aşk kuşları?
bende hemen
—N-ne aa-all-lak-kası v-var.
dedim.Tabi acayip kızarmıştım.Göz ucuyla Alex'e baktım ve o da benimle birlikte kızarmıştı...
1 Ay Sonra
David
—Hadi bu akşam sinemaya gidelim!
dedi. Hemen Lena kabul etti. Alex de kabul edince bende onayladım onları. David hemen
—Ben Lena'yı alırım.
dedi.Alex de
—Addison'ı ben alırım
dedi ve böylece akşam için anlaşmış olduk.Akşam büyükanneme arkadaşlarımla sinemaya gideceğimi söyledim. Üstümü değiştirdim. Üzerimde siyah bir balıkçı kazağı ile oduncu gömleği,altımda ise siyah bir kot ve açık kahve botlarımı giyip çıktım. Benim çıkmamla Alex'in gelmesi bir oldu.
—Hadi gel.
dedi. Bende gülümseyeyerek yanına geldim. Üzerinde siyah bir sweat ve altında siyah bir kot vardı. Siyah ona yakışıyordu. Sonra ağzından
— Tanrım Addison çok güzel görünüyorsun.
kelimeleri kaçtı.Alex'in yüzü mü kızarıyor!!Ben de ona
—T-teş-şek-kür e-eder-rim.
dedim. Yüzüm domates gibi kızarmıştı. Kekeme olmasam net bir şekilde belli olurdu ondan hoşlandığım.Sonrasını sessizce yürüyerek geçirdim.Geldiğimizde hızla salona doğru ilerlerken Lena ile David'i Harry Potter ve Azkaban Tutsağı'na bilet alırken gördük.En sevdiğim filme!!! Lena
— Azkaban Tutsağı'na gidiyoruz!
dedi.Bende hemen boynuna atlayıp teşekkür ettim.Alex mısırları almaya giderken ben önce davranıp mısırları aldım ve ona bir gülümseme gönderdim. Ama Alex
—Neden aldın ki ben alıcaktım.
dedi. Bende ona
—H-hiç z-zahm-met et-tme.
dedim.Bana hafifçe gülümsemen kalbim eridi. Sonra film saati için anons gelince salona girdik...
Filmden sonra David Lena'yı bıraktı. Alex de beni bırakmak istedi ama ben istemedim.Israr etti ama onu yormak istemiyorum. Sinemadan çıktıktan sonra birinin beni takip ettiğini gördüm ve adımlarımı hızlandırdım.O da hızlandı,hızlandı ve beni kolumdan çekip duvara yasladı.
—Merhaba prenses beni özledin mi?
dedi.Ne prensesi ne özlemesi!
—N-neyd-den bahs-sed-diyors-sun sen!?
dedim.Sonra birden bayıldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT PRENSESİ
Novela JuvenilBir günde insanın rolü,kıdemi,ama en önemlisi hayatı değişebilir mi? Kitabıma hoş geldiniz sevgili okurlar!Bu serinin ilk kitabıdır.Bu kitabı yazarken beni destekleyen aileme,öğretmenime ve en önemlisi çok sevdiğim arkadaşıma çok teşekkür ederim.Şim...