ELEMENT PRENSESİ

11.Bölüm

Alex Jones
5 Gün Sonra
Addison benden ayrıları 4 gün oluyordu.Ve şimdi 5 oldu.5 gecedir olduğu gibi bir gram uyuyamamıştım.Addison'ı özlüyorum.Ona sarılıp kokusunu içime çekmek istiyorum.

       Yine okula gitmek için hazırlandım.İsteksizdim.Hemen giyinip okula gittim.Kahvaltıyı okulda yaparım diye içimden geçirirken okula vardığımı anladım.Belki Addison gelmiştir de onunla konuşabilirim.Ardından kapıdan girdim,yukarı kata çıkınca sesler gelmeye başladı.Daha dikkatli dinlediğimde birinin
—Y-yap-pma
dediğini duydum.
    Hemen koşup sesin geldiği yere gittiğimde yerde her yeri morarmış ve kan içinde bir Addison,başında ise Chloe ve çetesi vardı.Chloe Addison'ın böbreğine bir tekme daha atarak inlemesini sağladı.Hemen koşup Chloe'yi ittirdim ve Addison'ı kucağıma aldım. Acilen revire gitmeliydim.Ve sanırım durumu fena...
       Revire koşa koşa giderken Addison;
—B-ben-ni b-bır-rak-kma.
dedi ve bilinci kapandı.Hızımı daha da arttırdım.Söz veriyorum sana,seni asla bırakmayacağım.En sonunda revire ulaşınca revirin de daha yeni geldiğini gördüm.Revir bana bakarak
—Ne oldu oğlum?
deyince bende
—Arkadaşım hasar almış.Sanırım sert almış o yüzden bayıldı.
diyince hemen sedyeye bıraktım.Çıkmamı istedi,ben direttim çıkmayacağım diye ama eğer çıkmazsam onu iyileştiremeyeceğini söyledi.Bende mecbur çıktım.Sonra hesap sormak için bizim sınıfa çıkarken David'le Lena bana ne olduğunu sorup durdular.Onlara
—Gelin benle kesilecek bir hesabım var.Orda anlatıcam.
dedim.Onlarda arkamdan geldiler.Kızları kendi aralarında konuşurken gördüm.Hemen
—LAN!Siz ne hakla Addison'a zarar verirsiniz!
diye bağırınca o Chloe denen kişi
—Sevgilim?İyimisin?
diyince kan beynime sıçradı.Ama Lena benden önce
—Sen ne diyorsun be!Ne sevgilisi?Şizofren misin sen!
dedi.Chloe
—Hayır tatlım.Hele şükür Alex'in gözleri açıldı ve beni gördü.Sevgilisiyim.
dedi.Lena ve David'in gözleri şokla açılmış bana bakarken Lena
—S-sen şimdi benim kardeşimi mi aldattın?
dedi.Ben cevap veremeden suratıma tokatı yapıştırıp koşarak çıktı sınıftan.David'e tam
—Karde...
diyecekken David
—Kapa çeneni.Sen artık benim kardeşim falan değilsin.Sen benim kız kardeşimi,Addison'ı üzdün.
diyip o da çıktı kapıdan.Bende çıktım arkalarından ama onlar ortalıkta yoktu.İlk olarak revire hızlıca yönelmek istedim ama iç sesim bana izin vermiyor,beni orda sabit tutuyordu.O an farkettim ağladığımı...
Addison Pearl
Gözlerimi revirde açmıştım.Dur bir saniye.Ne oldu bana!Hatırlamaya çalışıyordum ve jeton şimdi düştü.Chloe ve ekibi beni dövüyordu.Sonra Alex gelip beni onların arasından almıştı.Düşüncelerime dalmışken aniden kapı açıldı ve içeri Lena ile David girdi.İkisi de ağlamıştı.Özellikle Lena.Hemen yanıma gelip sarıldılar ama sarılmaları ile bedenimde keskin bir ağrı hissetmem bir oldu.Ağrı nedeniyle ağzımdan bir inilti kaçtı.Hemen geri çekilip bana baktıklarında ikisinin de  gözleri şokla açıldı.Lena
—Addie ne olmuş sana!
diyip ağlamaya başladı.David onu sakinleştirmeye çalışırken biri daha girdi içeri.

     Bu sefer Alex içeri girdi,ama gördüğü şeyle orda kalakaldı.Gözleri ağlamaktan kızarmıştı.Sonra olduğu yere düşüp dizleri üzerinde oturup yine ağlamaya başladı.Neden o ağladıkça içimden bir parça kopuyordu? Sonra yanına David'in yardımıyla gelip onu kaldırdım ve sandalyeye oturttum.Alex yüzüme bakıp daha da ağlamaya başladı.Alex kafasını dizlerine gömüp
—Addison ben gerçekten çok özür dilerim.O Chloe cadısı gelip beni öpmüştü.Sen de o anda gelince onu gördün.Ben seni çok seviyorum.Ne olur bırakma beni!
diye ağlarken o an aklım başıma geldi.Ne kadar Alex'e güvensem de bunun yalan olma gibi bir payı da var. Ona
—T-teş-şek-kür ed-der-rim
dedim.Başını kaldırıp bana baktı ve
—Neden?Hayatını mahvetmişken neden teşekkür ediyorsun?Addison sen çok merhametli bir kızsın.Ben seni hak edecek bir şey yapmadım!
diye ağlamaya devam etti.Onun ağlamasına dayanamayıp onla barışmaya karar verdim.
—B-ben-ni Ch-hloe ve ç-çet-tes-sin-nden k-kur-rt-tar-rdın da o y-yüz-zden.
dedim.Lena ve David bana ve Alex'e şaşkınca bakıyordu.Lena Alex'e
—Ne yani şimdi sen Addison'ı aldatmadın mı?
dedi.Alex ise
—Ben ölürüm de Addison'ı aldatmam.
dedi.Sonra bana döndü,ellerimi avuçlarına aldı ve
—Beni affettin mi?
diye sordu.Gözleri beklenti içindeydi.Ona başımı hafifçe olumlu anlamda salladım.Gözleri mutlulukla doldu ve bana sıkıca sarıldı.Ama yaralarımdan dolayı ağzımdan bir inilti daha çıkınca Alex hemen benden ayrılıp
—Addison ben çok özür dilerim.O kadar mutlu olmuştum ki bir anda o yaraları unuttum.
dedi.Kıkırdayıp
—S-sor-run d-değ-ğil.
dedim.Sonra hemşire gelip müdürden izin aldığını,şimdi serumumu çıkartıp eve gidebileceğimi söyledi ve Alex
—Eğer bir sakıncası yoksa bizde onunla gidebilir miyiz?Büyükannesi dışında kimsesi yok.Ona yardım edebiliriz.
dedi. Hemşire
—Siz burda bekleyin,ben müdür beye sorup geleceğim.
dedi ve serumu çıkartıp gitti.5 dakika sonra izin aldığını söyleyince  Lena ve David eşyaları almaya gitti.Hemşire
—2 gün boyunca ayakların uyuşuk olacak.O yüzden yatağına yatıp bolca dinlenmelisin.Delikanlı,sen de onun kalkmadığından emin olur musun?
dedi.Alex başını olumlu anlamda salladı.Hemşire iyi günler dileyip çıktı.O sırada Lena ile David eşyalarımız ile geldi.Sonra Alex beni kucağına aldı.Ben ona
—N-nap-pıy-yor-rsun?
dedim.O da
—Duymadın mı kadını,ayakların 2 gün boyunca uyuşuk olcak.
dedi.Bende oflayıp kafamı ona dayadım ve eve doğru gitmeye başladık.Yolda yürürken Alex'e
—A-alex had-di in-ndir b-ben-ni ç-çok y-yor-rul-ldun.
dedim.Alex bana gülümseyip
—Olmaz meleğim.İlk olarak seni indiremem çünkü yürümen yasak.İkinci olarak seni taşımaktan zevk alıyorum.Üçüncü olarak yorulmadım çünkü sen zaten tüy gibi hafifsin.
dedi.Sonra oflayıp olduğum yerde tepinmeye başladım ama nafile.Zaten eve varmıştık.Lena kapıyı çaldı.Büyükannem kapyı açınca Alex ile beni görünce
—Ohh Allah'ım sana şükürler olsun ikisini birleştirdin.
dedi.Sonra benim bu halimi görünce gözleri fal taşına döndü ve
—Ne oldu kızım sana!Ya Rabbim bir kere de mutlu girsinler içeri!
dedi. Alex
— Bayan Pearl içeri geçip anlatsan olur mu?
diyince büyükannem hemen geri çekildi. Alex beni koltuğa yatırdı sonra herkes oturunca Alex
—Bayan Pearl şimdi diyorsunuz ki benim torunuma yine ne oldu?Çok haklısınız,bu seferini söylüyorum;Daha önce Addison ve benim aramda yaşanan çekişmenin sebebi olan Chloe ve arkadaşları Addison'ı alıp bu hale getirmişler.Ben geldiğimde yerde pataklanıyordu.Onu hemen alıp revire götürürken bilinci kapandı.Şimdi aldığı serum yüzünden 2 gün boyunca yürüyemeyecek.Bu nedenle yataktan kalkmaması için hemşire beni görevlendirdi.
dedi.Sonra büyükannemin sinirden kıpkırmızı olan gözleri telefonu buldu.Hemen telefonu kapıp
—Bu kadar yeter!Okulu arıyorum!
dedi.Bende güçlü bir ıslık çalıp dikkatini bu yöne verdim.Sonda ıslıkça
—Büyükanne arayamazsın.Eğer beni bu hale getirenlerin onlar olduğunu söylersen size zarar verecek.
dedim.Büyükannemin gözleri doldu,ellerimi avuçlarının içine aldı ve
—Ben seni hak edecek ne yaptım?
dedi.Alex ise
—Biliyor musunuz,aynı soruyu bende kendime soruyorum.
dedi.Kıkırdadım.Sonra büyükannem
—Hadi çocuklar siz Addison'ın odasına geçin,bende size sandviç hazırlayayım.
dedi.Biz de hemen çıkıp bilgisayardan Harry Potter ve Zümrüdü Anka Yoldaşlığı açıp izlemeye başladık.O sırda büyükannem gelip sandviçleri verdi.Afiyetle sandviçleri yiyip filmi bitirdikten sonra.Hepimize bir uyku çöktü.Bende uykuya daldım...
  Uyandığımda herkes hala uyuyordu.Bende kalkıp onlara örtü almaya gidiyordum ki yere kapaklandım.Ve aklıma ayaklarımın uyuşuk olduğu gelince alnıma hafif bir tokat attım.Bu düşüşümle Alex kalktı ve
—Addison, ne oldu?
diye sordu telaşla. Bende
—Ü-üşüm-mey-yin d-diy-ye b-bat-ttan-niye get-tir-riy-yor-rdum.
dedim.Sonra alnımı öpüp yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirdi ve
—Ben seni hak edecek kadar ne yaptım?
dedi,sıkıca sarılınca yaralarım kendini gösterince
—Ahh!
dedim.Hemen geri çekilip masanın üzerinden kremi alıp yaralı olan yerlerime sürmeye başladı.Ama en acı dolusu böbrek kısmıydı.Sonra Lena ile David de uyandılar.Lena ve David  ise Harry Potter maratonu yapmaya karar verdiler.Biz de hemen filmi açıp izlemeye başladık...

2 saat sonra
Ben her anılarım depreştiğinde ağlarım.Ve şu anda da ağlamaktayım.Ama ne yapayım çok duygulandım!Alex
—Meleğim sen biraz fala mı duygusalsın acaba?
diyince ona süt dökmüş kedi gibi bakıp başımı olumlu anlamda salladım ve
—N-ne y-yapay-yım e-el-lim-mde d-değ-ğil!
dedim.O da kıkırdayıp sarıldı bana.Bende ona sarıldım.Aniden herkesin telefonlarına bildirim geldi.Bu okul takip uygulamasındandı.Ben mesaja tıklamadan Lena
—Çocuklar Cuma günü Yılbaşı Balosu varmış!
dedi.Sonra ben hariç herkes "Yaşasın!"diye bağırdı ama Alex benim bağırmadığımı farkedince
—Addison,sen sevinmedin mi balo olduğuna?
dedi.Ben cevap vermeden Lena
—Şey,o balolara katılmaz.Çünkü bu okuldaki balolarda kavalyen olmalı.Ama adi herifler Addison'a teklif etmedikleri için gününü büyükannesiyle geçirir.
dedi.Bende başımı onaylayıp
—H-hem i-iy-yi o-ol-lur.E-el-lem-ment eğ-ğit-timi y-yap-parım.
dedim.Sonra David Lena'yı kaldırıp diz çöktü ve
—Bu balodaki kavalyeniz olma onurunu bana bahşeder misiniz güzel hanımefendi?
dedi.Lena muzipçe gülümseyip
—Tabi ki bahşederim yakışıklı beyefendi.
dedi.Lena saate bakıp gitmeleri gerektiğini söyledi ve David ile gittiler.Salonda Alex ile birlikte kaldık.Sonra Alex dışarı çıkmayı teklif edince bende teklifini kabul ettim,beni kucaklayıp dışarı çıktı.Alex beni çimenlere bırakıp kendi de oturduktan sonra ellerimi tutup
—Addison Pearl,benimle baloya gelir misin?
dedi.Ben dona kalmıştım.Sonra gülümseyip
—T-tab-bik-ki.
dedim.O an nereden geldiğini bilmediğim büyükannem gülümseyip
—Sonunda bir baloya gidiyorsun tatlı kızım!
dedi.Ardından Alex'in telefonu çaldı ve gitmesi gerektiğini söyledi,yanağımdan öpüp
—Ben kaçtım!
diyip bahçeden çıktı.Yanaklarım kızarmış,orda donakalmıştım.Büyükannem de yanıma oturup
—Ee kızım,ne giyeceksin baloya?
diyince aklım başıma geldi.Ben hiç baloya gitmedim ki! Ne yapıcam,ne giyicem!
Sonra büyükannem benim bu halimi görmüş olacak ki kıkırdayıp
—Merak etme,buluruz bişeyler.
dedi.Sonra bir yürüme denemesi yapmak istedim ve oldu!Yaşasın!Sonra büyükannemi kaldırıp eve gittik.Balo hakkında ve Alex hakkında birkaç soru sordu.Sonra uykum geldi ve kendimi uykunun rahat kollarına bıraktım...