Addison Pearl
Uyandığımda soğuk bir yerdeydim.Ellerim,ayaklarım,boynum ve belimden metal kelepçelerle bağlanmıştım.Metalin soğukluğu bu soğuk odada ürpertiyordu.Üstüme baktığımda ise ne göreyim!Üstümde siyah bir büstiyer ve siyah kısa bir şort.Bunu ona ödeteceğim.Tabi önce nasıl yapacağımı belirlemem lazım.Ben böyle düşüne düşüne bir hal olurken kapı açıldı ve içeri Chris girince bana hınzırca bakıp
—Çok seksi görünüyorsun aşkım.
dedi.Bu dediğiyle midem bulanırken Chris yanıma geldi ve
—Yakında seninle evleneceğiz aşkım ve kimse bizi ayıramayacak.Sonra kim bilir?Belki bir çocuğumuz da olur.
dediğinde ona zihnimden
—Bunu yapamazsın!Ben istemedikçe bana dokunamazsın!Ve eğer bunları bana sen giydirdiysen burdan çıkar seni benzetirim!
dedim sinirle.Bana gülüp
—Merak etme,bunları hizmetçim giydirdi.Ve sen benimsin!Ben ne istiyorsam onu yapacaksın!
dedi.Sonra gülerek
—Hatta şahidimiz ablam Kraliçe Alexandra olacak!
dedi.Ona alaycıl bir şekilde bakıp
—İmkansız!O beni öldürmek istiyor!Kudur p***!
dediğimde bana sinirle gelip tokat attı.Tokatıyla kafam yana kaydı ve
—Adam akıllı dur yoksa seni direk ona teslim ederim o*****!
dedi sinirle.Odadan çıkınca ağlamaya başladım.Zaten giydirmiş kısacık şeyleri deli gibi üşüyorum.Ateş elementini kullanıp ısınmaya çalıştım ama tahmin ettiğim gibi bu metaller güç önleyici metaller.Umutsuzluğa kapılmıştım.Deli gibi ağlıyordum ve oteldeki çalışanların beni bulması için dua ediyordum.Kapının şiddetle açılması ile gelene baktığımda gözlerim şokla açıldı.Alexandra gelmişti!Bana sinsice sırıtıp
—Demek kardeşimin kalbini çelen kız sensin prenses.Bak sana ne diyeceğim,eğer kardeşimle evlenirsen kendi canını kurtarmış olursun.
dedi.Ona bakıp zihnimden
—Benim canımı alabilirsin ama asla senin o şerefsiz kardeşinle evlenip çocuk yapmam!
dedim sinirle.Bana bakıp kahkaha attı ve
— O zaman arkadaşların ve büyükannene hoşçakal deme vakti.
dediğinde ona
—D-dur!
diye bağırınca zihnimden
—Tamam.Ama onlardan uzak durucaksın.Hiçbirinin tek bir hücresine zarar vermeyeceksin.
dedim gözlerim dolu dolu.Sırıtarak
—Anlaştık.
dedi ve odadan çıktı.Şimdi rahatça ağlayabilirim...Alex Jones
—Ne demek yok?Bulun o zaman!
bağırdığımda güvenlik yerinden sıçrayıp geri işine dönmüştü.Chris Addison'ı kaçırmıştı.Lena koşarak
—Alex koş!Sanırım yerini tespit ettik!
dediğinde koşarak güvenlik odasına geldiğimde David de oradaydı.Hemen ekrana baktığımda çimenlik bir arazi vardı.Görevliye
—Bu arazide mi?
dediğimde David
—Evet,yeraltında metalden yapılma şeyler var.
dedi.Görevliye
—Savaşabilen herkesi toplayın.David biz de hazırlanalım.
dedim.Lena
—Ben de gelicem!
dediğinde David alnından öptü ve
—Güzelim çok tehlikeli.Senin burda kalman lazım.
dedi.Lena'nın gözleri doldu ve
—David esir tutulan benim kardeşim!Ben de geliyorum!
dedi ve güvenlik odasından çıktı.David de onun arkasından çıkınca ben de hızla güvenlik odasından çıktım.Odaya geçtim ve savaş kıyafetimi giydim.Pencereden baktığımda sabah oluyordu.Sonra gözüme Endonezya'ya giderken öpüştüğümüz fotoğraf çarptı.Fotoğrafı elime alıp incelemeye başladım sevdiğimi,okşadım fotoğrafını.Gitmemiz gerektiğini hatırlayıp fotoğrafı öptüm ve aşağı indim.Addison Pearl
Uyandığımda yine aynı yerdeydim.Artık hırıltılı bir şekilde öksürüyordum.Yine öksürürken ciğerlerim aynı acıyla yandı,hasta olmak için mükemmel zamanlama!Ben böyle düşünürken Hizmetçiler geldi ve
—Size gelinliğinizi giydirmeye geldik.
dediğinde karşı çıkamayacağım için kafamı olumlu anlamda salladım.Çok halsiz hissediyordum,ve sanırım Alexandra beni öldürmezse ateşim beni öldürecek...Gelinliği giydirdiklerinde makyaj yapmaya başladılar.Saçıma dokunmadılar.Makyajı da gelinliği de hiç beğenmemiştim.Gelinlik neredeyse vücuduma yapışmış gibiydi.Göğüs dekoltesi vardı.Makyaj ise çok koyuydu.Koyu pembe bir ruj kullanılmıştı.Bununla beraber aynı renkte bir far,aşırı kalın bir eyeliner.Biri dese ki "Hayatında sana yapılan en kötü makyaj nedir?"Kuşkusuz bu derim.
Sonra Chris ve Alexandra girdi içeri.Chris beyaz bir damatlık giymişti.Evet evet,bugün kesin istemediğim düğün için hazırlık yapılmış.İstemediğim her şey burda toplanmış.Chris gelip elimi öptü ve
—Çok güzel olmuşsun aşkım.
demesi yüz ifademi gram etkilememişti.Yine öksürmeye başladım,en son öksürdüğümde ağzımdan kan çıkmıştı.Chris bana bakıp
—Kıyamam ben sana,evlendikten sonra seni bir doktora gösterelim.
dedi.Bu halime
—Sen de göreceksin aşkım,o varoş Alex'ten daha iyi biri olduğumu göreceksin.
dediğinde ona
—A-asl-la.
diyebildim.Soğuktan üşüyordum,ciğerlerin de acıyordu.Ateşimi zaten yok sayıyorum,şu ana kadar yine iyi havale geçirmedim.Chris kolumdan tuttu ve başka bir odaya götürdü.Bu oda süslenmişti ve ortada bir masa,masanın yanında biri vardı.Chris beni sandalyeye oturturken kendisi ve Alexandra da yerine geçmişti.Artık sevmediğim bir adamın yanında kalacaktım.Üzgün müyüm,çok.Arkadaşlarıma ve büyükanneme değer mi,fazlasıyla.
Adam Chris'e
—Siz Chris Davis,yanınızda duran Addison Pearl'ü karınız olarak kabul ediyor musunuz?
diye sormasına Chris
—Evet!
dedi heyecanla.Adam bu sefer bana
—Siz Addison Pearl,yanınızda duran Chris Davis'i kocanız olarak kabul ediyor musunuz?
diye sorunca gözüm dolmaya başladı.Sevmediğim bir adamla olmak istemiyorum,ellerim ve ayaklarım titriyordu.Cevap verecekken kapı kırıldı ve içerisi toz oldu.Sonra üç kişinin bedeni görüldü toz bulutundan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT PRENSESİ
Novela JuvenilBir günde insanın rolü,kıdemi,ama en önemlisi hayatı değişebilir mi? Kitabıma hoş geldiniz sevgili okurlar!Bu serinin ilk kitabıdır.Bu kitabı yazarken beni destekleyen aileme,öğretmenime ve en önemlisi çok sevdiğim arkadaşıma çok teşekkür ederim.Şim...