16. Aşk nedir?

3.3K 363 411
                                    


Bölümü okurken dinlediğiniz şarkı:

Oy sınırı: 150
Yorum sınırı: 300

(Random, rakam, garip şeyler, benim yanıtlarım geçersizdir) 















"Jungkook, yeter dedim sana! Baban kırk yılın başı bir iş bulmuş çalışıyor. Neden ağlıyorsun? Gelecek işte akşam"

Annemin bağırtısıyla bir kaç adım geriledim. Dudaklarım titremeye başlamışken omuz silktim. Annemi sinirlendirdiğimin farkındaydım.

Ama umurumda değildi. Ben tüm gün babamla oynamaya, vakit geçirmeye alışmıştım. Babamla oyun oynamak istiyordum işte.

Ne kadar da bencilmişim...

"Tanrı'm, Jungkook yeter artık! Kes ağlamayı! Ben yanındayım işte!"

Yeni bir ikazla daha fazla dayanamadım. Yanaklarımdan akan yaşı elimin tersiyle silerek hızla odama doğru koştum. Tek istediğim babamdı. Neden sinirleniyordu ki?

Kapıyı kilitleyerek kendimi odaya kapattığımda annemin ayak seslerini duymazdan gelmeye çalıştım. Kulaklarımı kapattım sıkıca.

Dizlerimi karnıma doğru çekip hıçkırdığımda annem kapıyı yumurukluyordu. O kapıyı açmam için bir şeyler söyleyip duruyordu. Ben de kulaklarımı kapatıyordum.

"Jungkook, aç şu kapıyı. Ağlama lütfen. Jungkook ağlama. Babanı arayacağım konuş"

Son cümlesiyle yüzümde güller açarken saniyesinde ayağa kalktım. Yanaklarımı iyice kuruladım. Burnumu çekerek kilidi çevirdim. Annem açılan kapının ardından yüzümü gördüğünde gözlerini kapatarak iç çekti. Ardından telefonu kurcalamaya başladı. Bir kaç dakika sonra babamın sesini duymamla hemen telefona uzanmaya başladım.

"Eun, açmıyorsam demek ki meşgulüm. Bunu anlamak çok da zor olma-"

Babamın konuşma biçimiyle kaşlarım çatılırken annem telaşla bana bakıp hemen "Jungkook yanımda, hoparlörde, duyuyor" diyerek cümlesini bitirmesine izin vermedi.

"Julian?"

"B-baba" dedim titrek sesimle, "baba sabah kalktım ve yoktun. Hani parka gidecektik? Yalnız mı kalacağım tüm gün?" diye sordum.

"Oğlum niye yanlız kalasın? Düş bahçeye oyna arkadaşlarınla"

Babamın sözlerine karşı dudaklarım büzülürken "Baba ingilizce bilmiyorum, öğrenemiyorum işte. Hepsi ingilizce konuşuyor" dedim.

"Tanrı aşkına delireceğim. Çocuk değilsin artık, büyü. Sen de bir çocuğa sahip çıkamıyorsun. Eun kapat şu telefonu"

Babamın ilk kez kalbimi kırdığı an buydu.

Tekrar dolan gözlerimle anneme baktığımda yanağından süzülen yaşla gözlerimi kırpıştırdım. Diz çöküp boyunu benimle eşitlediğinde yüzünü avuçlarım arasına aldım. Güzel dudakları arasından bir hıçkırık koptuğunda işlerin iyi gitmediğini anladım.

"A-anne niye ağlıyorsun?" soruma karşılık yüzümü inceledi bi' süre. Sonraysa şimdi anlayamayacağım cümleler kurmaya başladı. 

"Dayanmaya çalışıyorum senin için. Ama olmuyor. Babanın yanında kalmayı seçeceğini iyi biliyorum. Sırf seni kaybetmemek için direniyorum, fakat gücüm kalmadı. Bu sevgisizlikle, sorumsuzlukla baş edemiyorum"

Annemin içli içli ağlaması kalbimde küçük bir sızıya neden oldu. Niye babamı seçeyim ki diye düşünüp durdum. Ama babama olan kırgınlığım yüzünden onu seçmeyeceğimi anladım. Artık annemle oyun arkadaşı olacağım.

Julian TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin