20. Nefesimsin

3K 363 304
                                    

Bölümü okurken dinlediğiniz şarkı:

Oy sınırı: 1
Yorum sınırı: 1  :)




Kırmızı...

Kırmızı bir çiçek ne kadar da zarif.
Aşkı simgeleyen kırmızı çiçek.
Güzelliği benden ne kadar da uzakta.
Parmaklarımızı kanatan dikenleriyle gerçekliği hatırlatan kırmızı çiçek.

Kırmızı aşktır, şehvettir, tutkudur, iradedir, bazen utangaçlıktır. Bunun yanı sıra kırmızı tehlikedir. Gözlerimdeki kırmızı neydi peki?

Yorgunluk?

Uykusuzluk?

Hastalık?

Çöküş?

Özlemdi bence. Telefonumu sıkıca tutup sabahın köründe arama bekliyorsam özlemdir. Kokusu burnumda tüten sevgilimin sesi için yanıp tutuşuyorsam özlemdir bu.

Bir arama için çoktan uyanmış bekliyorum heyecanla. Sesini duyacağım ya. Sesi bile yeter iyi hissetmem için. Yemin ederim sesi bile yeter.

Bilmem kaçıncı kez siliyorum gözyaşlarımı. Tahriş olan yanaklarımı umursamıyorum. Dediği vaktin gelmesi için saniyeler sayarken tam zamanında aramasıyla yerimde doğruluyorum heyecanla.

Titreyen ellerimle telefonu kulağıma yasladığımda duyduğum nefes sesiyle gözyaşlarım yanaklarımı ıslattı tekrar. Nefes sesini bile özler mi insan?

"T-taehyung..."

Zar zor ismi dudaklarımdan dökülüyor. Dökülen sadece ismi olmuyor. Dudaklarımdan kaçan hıçkırığı duymaması avcumla ağzımı kapatırken hattın diğer ucundan iç çekişleri duyuyorum.

"Güzelliğim"

Özlemiştim. Özlüyorum. Çok özlüyorum. Yanımdayken bile özlüyordum. Nasıl özlemem? Bir haftadır ondan yoksunken nasıl özlemem?

Tutamadığım bir hıçkırık odamda yankı yaparken "Gamzeli yârim, yapma böyle" dedi. Fakat gözyaşlarım fazla inatçı olmuş olmalı ki daha fazla akmaya başladı.

"Ağlama, yanında değilim. Gözyaşlarını kimse silmez ki. İncilerini silemem ki. Ağlama güzel gözlüm"

Burnumu çekerek gözlerimi kapattım. Doğruydu. Yanımda değildi ve gözyaşlarımı silecek kimsem yoktu. Fakat olmasını isteyen kim? O kişi Taehyung olmadıktan sonra neye yarar?

"K-keşke izin vermeseydim gözlerimden öpmene. Bak ayrı kaldık işte"

Görmese bile omuz silkerken iç çekişleri ağlama isteğimi körüklüyor. Bir haftadır beni bitiren yokluğu nefes sesleriyle hayata bağlıyor çaresiz ruhumu.

"Ayrı kalmadık ki, güzel bebeğim. Sadece bir haftadır görüşmüyoruz o kadar. Siktiğim iş görüşmesi yüzünden Daegu'dayım o kadar. Biz ayrılmayız"

Kimse geleceğini, hatta on saniye sonrasını bile bilemez. İnsanoğlu tüm bu bilinmezliklerle yaşarken ben yaşayamıyorum. Hiçbir şeyin garantisi yok. Buysa beni korkutuyor. Çünkü yaşamımın garantisi yok.

Eskiden olsaydı çok korkmazdım. Pek bir farkı olmayacaktı kimse için. Şimdi hayatımda Taehyung gibi güzellik vardı. Ben ona, o bana tutunmuştu. Onu bırakmak istemiyorum.

Son cümlesiyle derin bir kedere boğuluyorum. Üstüme çöken o ağırlık nefeslerimi düzensizleştiriyor. Dudaklarım arasından kaçan titrek nefeslerle onu dinliyorum.

"Nasıl ayrılayım ki? Jungkook, ben senden nasıl gideyim? Ben nefesim olmadan nasıl yaşayayım?"

Bu sefer güzel sözlerinin etkisiyle üstüme ağırlık çöküyor. Bu ağırlığa rağmen kendimi bulutların üstünde gibi hissediyorum.

Julian TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin