30. Nefessiz kaldım

2.5K 273 362
                                    

Bölümü okurken dinlediğiniz şarkı:

Oy sınırı: 200
Yorum sınırı: 400

(Random, rakam, garip şeyler, benim yanıtlarım geçersizdir)

Rica ediyorum yorum yazar mısınız?
(😊🔨🪓⛏️⚒️🛠🗡🪚🪛)


















Tik tak.. tik tak

Zaman geçiyordu. Su gibi akıp gidiyordu. Ama benim için aynısı geçerli miydi, tartışılırdı. Aynı zaman daracığına sıkışıp kalmıştım sanki. Aynı acı, aynı keder, aynı sorunlar vardı bu zamanda.

Ağlamamak için kendimi sıktığım o dakikalar şimdi ne kadar güçsüz olduğumu anlamama sebep oluyordu. Belki biraz duygularımı ve hissettiklerimi gösterebilseydim yaşadıklarımı anlayabilirdiler.

Ben çocuktum. 9 yaşında ailesini kaybeden çocuk. İlk önce aile saygısını kaybeden, sonra sevgisini. En sonunda
da kendinlerini.

Suçum neydi bilmiyorum. İmtahan mıydı, onu da bilmiyorum. Günahlarımın karşılığıydı mı, hiç bilmiyorum. Bedel olabilirdi belki.

Geçmişime dönüp baktığımda çok şey kabettiğimi görüyordum. Bir daha dokuz yaşımda olmayacaktım. Veya on. On bir de on iki gibi sancılıydı. On üç tam bir işkenceydi.

Ergen zamanlarımdı, her şeye aşırı tepki göstermemden kaynaklı tartışmasız geçen günümüz yoktu. Bu durumlarda Ji-Hoon hyung olmasa evden kan çıkardı.

On dört ise... Yoktu ordan sonrası. Umudumu yitirmiş, kendi kabuğuma çekilmiş, sessizleşmiştim. İnsan içine çıkmaz olmuştum.

Küçükken öğrenmiştim yalnız kalmayı.
Yüz üstü bırakılmayı. Ama bir şekilde bugüne kadar yaşamayı başarmıştım.  Savaşıyordum çünkü. Şimdi olduğu gibi.

Birbirine yapışan gözlerimi zar zor açtığımda gözüme hücum eden beyaz
ışık yüzümü buruşturmama neden oldu. Ölmüş müydüm acaba?

Gözlerim beyaz tavana aralanırken elimde hissettiğim tutuş bakışlarımın oraya kaymasına neden oldu. Sevgilim sıkıca elimi tutmuş, başını yatağa yaslayarak uyuyordu.

Yüzümde oluşan tebessüme engel olamadım. Yanımda olması içimdeki koşulsuz güven hissini artırdı. Zaten Taehyung olan cümlede güvensizlik kelimesinin olması mümkünsüzdü.

Neydi onu bu kadar mükemmel kılan?

Başlı başına her şeyi!

Tanrı'm, onu bana gönderirken çok düşündün, değil mi? Benim gibi sorunlu aile hayatı olan.... Ve hasta olan. Kendi dertleri yetmiyormuş gibi beni de gönderdin ona.

O kadar çok bağlanmışım ki, azıcık sorun yaşansa ne tepki vereceğimi bile bilmiyorum. Taehyung'a karşı o kadar savunmasızım ki.

Kötü şeyleri düşünmemek elde değil. Onunla her şey çok mükemmel giderken bundan rahatsız olmak bir başkası için saçmalık olabilirdi. Ama benim için gecelerimi mahveden kaygıdan başka bir şey değildi.

Tek umudum, ışığımın elimden alınmamasıydı.

Düşüncelerimden sıyrılarak masum sevgilime baktım. Diğer elimi atıp yeşil bandanadan başını okşamak istediğimde koluma giren sancıyla elimi çekmek zorunda kaldım. Damar yolu açıldığını yeni gördüğümde hastenede olduğumuzu farkettim.

En son bayılmıştım, değil mi?

Hesap sormaya çalışmıştım, ama elime yüzüme bulaştırmıştım. Nefessiz kaldığımı, Taehyung'un kucağına bayıldığımı ve bayılma etkisi yaratacak son cümleyi hatırlıyordum sadece.

Julian TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin