*Kuroko'nun Bıçağı - 1*
Kuroko Kamenaga 10 haftasını devriye gezerek geçirmiş bir kızdır ve hep aynı olayların içine bir döngü gibi düşmekten bunalmıştır ve hayatında artık bir değişim istemektedir.
Emre Çelebi ise ailevi işlerden dolayı Japonya...
Emre'ye yaptığım Pansumanı bitirdim ve pamuğu çöpe attım.
Emre: Kuroko...
Diye mırıldandı Emre.
Kuroko: Efendim Emre.
Dedim ve kolunu tuttum.
Emre: Teşekkür ederim, bana çok iyi davranıyorsun.
Kuroko: Rica ederim.
Dedim gülümseyerek. Emre yataktan kalktı ve hemen yanındaki camdan dışarı baktı.
Emre: Annemi, babamı ve kız kardeşimi merak ettim. Neredeler?
Olduğum yerde donuverdim. Emre'nin ailesinin öldürüldüğünü ona söylemeliydim. Ama ya çok üzülürse? Üstelik, zaten çektiği yaranın acısının üzerine, bir de bununla tuz basamazdım. Fakat söylemeliydim. Belki üzülecekti, acı çekecekti fakat, bana güvenecekti. Derin nefes aldım, fakat;
Kuroko: Onlar,
Dediğim esnada, çalmaya başlayan telefonum sözümü yarıda kesmişti.
Kuroko: Özür dilerim Emre,
Diyerek telefonu açtım.
Kuroko: Efendim.
Akane: Kuroko, benim. Akane.
Kuroko: Ne oldu Akane?
Akane: Seninle çok önemli bir konu hakkında konuşmalıyız. Acilen Shitumarasu Otoparkı'na gelebilir misin?
Kuroko: Peki, saat kaçta?
Akane: Hemen şimdi, acele bir konu bu. O yüzden bu kadar acele çağırıyorum.
Kuroko: Peki o zaman, geleceğim.
Akane: Peki, bekliyorum.
Akane telefonu kapattığında, Emre'ye baktım.
Kuroko: Arayan Akane'ydi ve kendisiyle Shitumarasu Otoparkı'nda görüşmemi istedi.
Dedim ve derin nefes alıp verdim.
Emre: Bence döndüğünde anlat.
Kuroko: Tamam,
Dedim ve ayağa kalktım. Civciv terliklerimi çıkardım.
Kuroko: Anahtarı evde bırakacağım. İhtiyacın olursa diye.
Emre: Tamam, görüşürüz.
Kuroko: Görüşürüz.
Dedim ve askılıktan aldığım siyah ceketimi giyip merdivenlerden indim. Evden çıktım ve Shitumarasu Otoparkı'nın yolunu tuttum. İkinci sefer telefonumun çalmasıyla durdum. Bu sefer arayan Shiromi'ydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
