Bölüm 14 - Kayıp

49 6 20
                                    

    Gördüklerim karşısında öylece donup kaldım. Çünkü, anne ve babam yerde kan içinde cansız yatıyorlardı.

Kuroko: Anne! Baba!

    Dedim yanlarına koşarak. Annemin cesedinin yanına oturdum ve onu dürtmeye başladım.

Kuroko: Anne! Anne ne olursun aç gözlerini! Cevap ver bana!

    Emekleyerek babama yaklaştım ve onu dürttüm.

Kuroko: Baba! Baba, n'olursun sen cevap ver!

    Dedim hıçkırıklar içinde. Gözlerim dolmuş, kan çanağına dönmüştü.

Kuroko: Anne! Baba! N'olur açın gözünüzü, sadece açın!

    Dedim. Gözlüğümü boynuma yavaşça astım ve ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya başladım. İkisi de başlarından vurulmuştu. Ben tek kardeştim ve bu olaydan sonra, geriye sadece ben kalmıştım. Telefonumu elime aldım ve polisi aradım.

Kuroko: Alo, polis mi? Bir ihbarda bulunacaktım. Anne ve babamı kaybettim. Adresi veriyorum.

    Dedim ve evin adresini verdim.

Kuroko: Chiba Prefektörlüğü'ne bağlı Funabashi kenti. Teşekkür ederim.

    Telefonu kapadım ve yerde ağlayarak oturdum. Anne ve babamdan başka bir akrabam da yoktu.

***

    Polisler evi inceliyordu. Bir tanesi yanıma yaklaştı.

Polis: Hanımefendi, ailenizi öldürenleri bulmak için araştırmalara başladık.

Kuroko: Peki Komiserim.

Polis: Şuan burada kalamazsınız ne yazık ki. O yüzden, bir arkadaşınızla konuşup onun yanında kalmalısınız bir süre.

Kuroko: Yapacağım Komiserim.

    Evden zaruri ihtiyacım olacak olan eşyalarımı aldım ve çantaya koyup çıktım. Telefonumu aldım ve ilk Akane'yi aradım.

Kuroko: Merhaba Akane.

Akane: Merhaba Kuroko, nasılsın?

Kuroko: Anne ve babamı kaybettiğime göre, sence nasılım?

Akane: Bu üzücüydü. Merak etme Kuroko, her şey düzelecek.

Kuroko: Teşekkürler. Bu arada, evinde benim için yer var mı acaba?

Akane: Kusura bakma Kuroko, maalesef yok.

Kuroko: Peki.

    Dedim ve telefonu kapattım. Ben onu evimde misafir etmiştim halbuki. Aoi'yi aradım, belki kabul ederdi.

Kuroko: Merhaba Aoi.

Aoi: Merhaba Kuroko. Nasılsın?

Kuroko: İyiyim. Evinde kalmak isterdim de boş yer var mı acaba?

Aoi: Maalesef, şuan biraz öfkeliyim.

Kuroko: Peki, görüşürüz.

    Dedim ve telefonu kapadım. Shiromi kesin kabul ederdi, ne de olsa benim iyi bir arkadaşım. Onu aradım.

Shiromi: Hey Kuroko.

Kuroko: Hey Shiromi, nasılsın?

Shiromi: İyiyim de senin sesin iyi gelmiyor. Neyin var?

Kuroko: Anne ve babamı kaybettim.

Shiromi: Yapma! Ciddi misin?

Kuroko: Evet.

Shiromi: Geçmiş olsun, çok üzüldüm.

Kuroko: Teşekkür ederim. Şuan araştırıyorlar. Bu yüzden senin evinde kalmalıyım. Kabul eder misin?

Shiromi: Peki, ama anneme sormalıyım.

    Dedi Shiromi. Bu, benim içime biraz umut serpmişti.

Shiromi: Kuroko, anneme sordum ama kabul etmedi.

    Dediğinde mutluluğum yarım kalmıştı.

Kuroko: Peki.

Shiromi: İzin verseydi, kapım her zaman açık olurdu.

Kuroko: Peki, görüşürüz.

    Dedim ve telefonu kapattım. Başım öne eğik bir şekilde yürürken, solda bir kızı fark ettim. Mavi saçlı, beyaz bir fiyonk taç takan ve kırmızı ojeli bir kız. O esnada aniden çalan bir kornayla hızla geri çekildim. Bu şekilde araba sürenler var mıydı? İçinde de turuncu saçlı bir kız vardı. İleri baktığımda, çokta uzak olmayan bir yerden, kara bir duman yükseliyordu. Yürümeye devam ettim.

    Bir saatlik yürümeden sonra, bir kaldırımın kenarına oturdum. Shiromi yanıma oturdu.

Shiromi: Merhaba Kuroko.

    Shiromi'ye baktım.

Kuroko: Merhaba Shiromi.

Shiromi: Olanları biliyorum. Anne ve babanı kaybettin.

Kuroko: Evet, onlar benim Anne-Babamdı. Onlar beni çok severdi, ben de onları...

Shiromi: Hiçbir anne baba, çocuğunun üzülmesini istemez. Akane bu durumu ne yaptı?

Kuroko: Beni kabul etmedi. Boş yeri yokmuş.

    Dedim. Shiromi kızgınlıkla kaşlarını çattı.

Shiromi: Şerefsiz...

    Diye mırıldandı.

Kuroko: Ne oldu Shiromi?

    Diye sordum.

Shiromi: Kuroko, Akane seni kandırmış. Onların evi 4+1 ve eminim seni ağırlayacakları boş yerleri olabilirdi.

Kuroko: Yani, şimdi Akane beni başından mı savmaya çalıştı?

Shiromi: Olabilir. Ayrıca ben olayı duydum. Yani, aileni kaybettiğin olayı Kuroko. Onu birisi kasten öldürmüş. Bak, ben bu olayı çözmeye çalışabilirim. Söz veriyorum, anneni ve babanı öldüreni-öldürenleri bulacağım. Ama şimdi, senin kalabileceğin bir yer bulmalıyız. Emre'nin yanına gidebilirsin. Onu seviyorsun ya hani...

Kuroko: Zamanla bu sevgi artıyor. Onunla konuşacağım.

    Dedim ve ayağa kalkıp çantamı aldım. Shiromi de ayağa kalktı.

Shiromi: Sözümü unutmam Kuroko. Şimdiden başlayacağım.

    Dedi Shiromi ve uzaklaştı. Ben de Emre'nin yanına gittim.

Kuroko's Knife -1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin