beş

306 52 12
                                    

Gözlerim sokak başında kaldı. Gelmiyorsun. İki haftadır yoksun. Ondan evvel de ben şehir dışına çıkmıştım ve bir türlü rastlaşamadık. Kıvranıyorum Sibel, hasretinden. Çıksan karşıma, tesadüfen olsa. Kucaklasam bakışlarımla seni. Sıcacık bir hoş geldin desem. Nasılsın desem. Yüreğimde dinsen.

Çok daha iyi görsem seni. Tarifsiz bir sevince bürünsem sayende. Gözlerindeki ışıklar yeniden yansa. İyileşsen. İyileşsek birlikte. Tutunsak sağlam bir dala. Sonra...

Ayrılık bitse artık. Cesaret edip karşına geçsem. Böyle böyle, desem sana. "Ben birlikte nefes alalım istiyorum, birlikte gülümseyelim, hüzünlenelim. Dertleşmemiz, ağlamamız, gülmemiz, gitmemiz, gelmemiz, her şeyimiz bir olsun istiyorum Sibel," desem. Duygularımı samimiyetle ifade etsem. Ve sen beni dünyanın en şanslı adamı olarak hissettiren bir cevap versen. Kabul etsen bu beraberliği.

Omuzlarındaki yükü benimle paylaşsan. Her ânında yanında olsam. Yaralarını sarsam. Merhem sürsem. En mahrem duygularımı yalnız sana açsam. Omzunda dinsem. Gözlerinde gülüşen çocukların yansımalarını seyretsem. Sesinden kuş cıvıltıları gibi huzur veren ninniler dinlesem. Ellerine uzansam, zarifçe tutsam. Hiç bırakmasam.

Olur mu dersin Sibel?

Temmuz 1991


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ZehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin