Murat cesetin üzerinde duruyordu. Elinde kardeşine hediye ettiği bileklik vardı. Bu bileklik kesinlikle Yavuzundu. İçine özel desen bile yaptırmıştı Murat. Şu an tek düşündüğü cesetin hemen yanında kanıt olan bu bileklikti. Neden buradaydı? Murat anlık şok geçirmiş gibi bileklikteki özel desene daha sonraysa cesete baktı.
Efe Muratın yanına geçti. Elindeki dosyayı açtı ve cesete bir bakış attı. "Adam 29 yaşlarında, tahmini ölüm günü vücut durumuna bakılırsa en fazla 2 gün önce ölmüş-" Murat Efenin lafını bitirmesine izin vermeden dosyayı elinden çekip aldı. Hızla sayfaları çeviriyordu. "Hoop yavaş biraz, kardeşim noluyor?" Efe hiçbir şey anlamamıştı. Muratın aniden sergilediği bu tavır çok garipti. Murat Efeye cevap vermeden dosyayı inceliyordu. "Oğlum neye bakıyorsun işte adamın elinde o işare var. O psikopat yapmış işte" Efe Muratın önüne geçti ve sert bir şekilde söyledi.
Murat sinirle dosyayı yere fırlatdı. "Bana ne diye kardeşlerimle oyun oynar o herif?"
"Noldu? Doğru anlat"
Murat bilekliği öne uzatarak " bu bileklik Yavuzun. Ona doğum gününde hediye etmiştim" dedi. İi
"O bileklikten bir tek Yavuzda mı var? Her hangi birinin ola bilir"
"Özel tasarım. Görünce hemen tanıdım."
Murat bilekliği cebine koydu.
"Delil değil mi o?" Efe öylesine sormuştu.
"Kardeşimi boşuna bu işe bulaştıramam. O psikopat bilerek Yavuzun eşyasını cesetin yanına bıraktı"
"Yine de delil-" Efe Muratın bakışlarını görünce sözünü yarıda bırakmıştı. "Tamam nasıl istersen kardeşim."
Murat kardeşlerine kendinden bile daha fazla değer veriyordu. Bu psikopat yüzünden onlara zarar gelmesine asla izin vermezdi. Evet, işi önemliydi. İş onun gerçekliğiydi ama kardeşleri onun hayatıydı.
En çokta Murata acıyorum. Yavuzun katil olduğunu bilmeden her gün kardeşlerini korumak için o katili araması...
Yavuz olay yerine daha yeni gelmişti. Efenin sessiz bir şekilde Muratın yanında durduğunu görüp onlara yaklaştı.
Hala yerde duran dosyayı eğilip yerden aldı. Efe konuşmadan gözleriyle Yavuzu takip ediyordu.
"Bu farklı vaka mı?" diye sordu aniden Yavuz.
"Neden böyle Düşünüyorsun?" Efe sormuştu. Yavuz cesete bir bakış attı.
"İşareti göremedim o yüzden."
Efe adamın elini gösterdi. Yavuz şaşırmıştı. "Evet bunu o psikopat yaptı" dedi Murat kardeşine taraf dönerek.
"Sana hediye verdiğim bileklik nerede?" Yavuz bu soruyu beklemiyordu. Bu yüzden bir kaç saniye düşünmesi gerekti.
"Evde. Normalde hep kullanıyorum çıkarmam ama duş alırken çıkarmıştım. Takmayı unutmuşum. Neden sordun?"
"Cesetin hemen yanında buldum."
"Bu mümkün değil" sanki katil o değilmiş gibi nasıl da içten söylemişti. Ama haklıydı. Bu mümkün değildi. Bu adamı o öldürmüştü bunun için pişman değildi. Bu pislik küçük çocukları satan iğrenç birinden başkası değildi.
Yavuz bu adamı burada öldürmemişti. Burayı tanımıyordu bile. Gelirken başka bir vaka olduğunu düşünmüştü. Demek ki birisi Yavuzun adamı öldürdüğü depodan çıkarıp buraya getirmişti.
"Bunu kim yapmış ola bilir?" Yavuz içten kendisine sormuştu. Birisi ona komplo kurmuştu. Her kimse onun evine girmiş ve bilekliğini bile çalmıştı. Şimdi katilin o olduğunu göstermek için bilekliği cesetin yanına bırakmıştı. Bunu kim yapmışsa katilin Yavuz olduğunu bilen birisi yapmıştı.
"Bunu DNA için Cemreye götürüyorun. Ama vakaya seni karıştırmayacağım."
"Neden?"
"İnsanlar ilk senin bu adamla ilgin olduğunu düşünecektir. Boşuna suçlanmana izin veremem. Kendim çözmeye çalışıcam" dedi Murat sadece.
Efe garip hissediyordu. Sanki delil saklamış gibi suçlu hissediyordu kendini. Bu yüzden sesini bile çıkarmadan sadece izliyordu. Murat onun en yakınıydı. Ona yardım edecekti. Efe Yavuzun suçlu olduğunu düşünmüyordu ama o bileklik delil gibi kullanılıp, DNA alınmalıydı. Her neyse Efe arkadaşına güveniyordu. İçindeki o garip duyguyu öldürerek arkadaşının yanında olmayı seçti.
"Abi işini benim yüzümden riske atma. En fazla uzaklaştırılırım. Benim yüzümden sen zor durumda kalacaksın"
"Tek yapmanız gereken bana güvenmek. Daha fazla boş konuşmayın ve herşeyi halletmeme izin verin" Murat bunları çok ciddi bir surat ifadesiyle söylemişti.
"Herşeyi tek başına halletmek daha iyi gibi gözükür ama birlikte daha güçlü olduğumuzu sende biliyorsun" Efe göz kırptı.
"Biliyorum ama kimseyi yakmak istemiyorum"
"Seninle yanmaya bile varım- hoop dur, dur fazla romantik oldu" Efe yine Muratı güldürmeyi başarmıştı.
"Yavuzcum çıkışta Efe abini kreşe bırakmayı unutma" Murat son lafını her zamanki gibi söyledikten sonra yanlarından ayrılmıştı.
"Dinleme Yavuzcum sen onu"
"Ama bana büyüklerimizi her zaman dinlemem gerektiği öğretildi" Yavuz gülüyordu.
"Ben senden büyügüm, beni dinle yeterli"
"Nasıl istersen"
***
Bir oda"Yardımın için teşekkürler"
"Ne yardım ettim ki?"
"Planımın en iyi kısmı olan bilekliği getirdin bana" adam gülümsedi.
Karşısındaki kız ve ya erkek her kimse ona yardım etmişti. Demek ki Yavuzun odasından bilekliği bu kişi çalmıştı.
"Yavuz herkesle oynuyor." dedi adam.
"Kendi yarattığı oyunda kaybetmek nasıl bir hiss ona gösterelim."
"Düşündüğümden daha zeki ve cesursun"
"Doğru yoldayım sadece"
"Kesinlikle" tekrardan gülümsedi adam.
____________________________________
Sondaki diyalogda olanlar kimdi?
Galiba Yavuz kendi kurduğu oyunun içinde başka bir oyuna yakalanmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood(kan)
Misterio / SuspensoGördü.. O siyah ama içi buz gibi donduran ölümle bakan gözleri.. Asla görmedigi o gözlerde ölümü gördü. Ve bir daha asla unutamayacağı gözlerde....