1.3

147 23 40
                                    

Seokjin giydiği gömleğin düğmelerini iliklerken gözlerimi yerden kaldırmaya korkuyordum.
"Demek bunun yüzünden geldin sonra da masanın altına girip patronumu dikizleyeyim dedin"
Seokjin'in dediğiyle gözlerim büyüdü.

"Hayır! Hayır amacım seni dikizlemek değildi. İstifamı bıraktıktan sonra gidecektim ama..."
"Ama ne ?"
Dedi kol düğmeleriyle uğraşırken
"Karşı karşıya gelmekten korktum"
Dedim gözlerimi kapatarak

Ayağa kalktığını hissettiğimde gözlerimi açtım. Kravatını boynuna geçirdikten sonra yanıma doğru adımladı.
"Neden korktun ?"
Dedi dibimde durduğunda

Aramızdaki boy farkından dolayı kafamı yukarı kaldırıp gözlerine baktım.
"Çünkü..."
Diyerek duraksadığımda gözlerimi ondan kaçırdım. Çenemi nazikçe tutup ona bakmamı sağladı.
"Neden bırakmıyorsun kendini bana ?"
Dedi dudaklarıma fısıldayarak

"Seni kullanmak istemiyorum. Yapma Seokjin"
Dedim
"Ben senin oyuncağın olmak istiyorum Jisoo"
Dedi, kafamı hayır anlamında sallayarak bir adım geri çekildim.

"Umarım istifamı kabul edersin"
Dedim, arkamı döndüğümde bir anda bana sarıldı. Gözlerim büyürken olduğum yerde kaldım. Ne ileri gidebiliyordum ne de geri sadece öylece duruyordum...

"Bırak"
Diyebildim sadece ama bırakması için hareket etmiyordum.
"Günün sonunda kollarım arasında olmak seni de mutlu ediyor"
Dedi kafasını boynuma koyarken

Kalbim maraton koşmuş birininkinden farksız atmazken duyulmasından korkuyordum. Seokjin bir anda belime sardığı kolundan birini kalbime götürdü.

"Bırak"
Diyerek hareketlendiğimde belimdeki kolundan beni daha da çok kendine çekti.
"Kalp yalan söylemez"
Dedi kulağıma doğru

"Canını yakmak istemiyorum. Neden beni zorluyorsun ?!"
Kollarının arasından çıkmak için uğraşırken bir anda beni duvarla arasına aldı.

"Böyle yapman canımı daha çok yakıyor. Bırak kendini bana"
"Yapamam"
Dedim fısıldayarak
"Jisoo bana biraz olsun güvenemez misin ?"
Dedi

Gözlerimi gözlerine çıkarttığımda samimiyetine güvendim. Kalbimin gümbürtüsü herşeyi kabul ederken derin bir nefes alarak onu onayladım.

En fazla ne olabilir ki ?

Seokjin gülümseyerek dudaklarıma yaklaştığında kapı tıklandı. Jin sinirle yumruk yaptığı elini hemen yanımdaki duvara vurup omzunun üstünden kapıdan giren kişiye baktı.
"Bay Ki-"
"Defol Ji hoon"
Dedi

"Ama Bay Ki-"
Seokjin çocuğa nasıl bir bakış attıysa çocuk zar zor yutkunup saygıyla eğildi ve odadan koşar adımlarla çıktı.

Bana döndüğünde gülümsedi.
"Nerde kalmıştık ?"
Dedi
"Ben gidiyordum"
Diyerek kolları arasından çıktım.
"O çocuğu öldüreceğim"
Dedi sessizce

•••••

Araba evimin önünde durduğunda Seokjin'e döndüm.
"Bıraktığın için teşekkürler"
Dedim, inmek için hareketlenmişken bileğimi tuttu.

Ona döndüğümde derin bir nefes aldı.
"Sence bugün birşeylerin yarım kaldığını düşünmüyor musun ?"
Dedi
"Evet...konuşmamız yarıda kaldı"
Dedim

Seokjin'in gülen yüzü bir anda solduğunda kahkaha atmamak adına dudağımın kenarını dişledim.
"Sence tek yarım kalan şey konuşmamız mıydı ?"
Dedi

"Seni içeri davet etmek isterdim ama saat çok ge-"
"Bana uyar"
Dedi
"Ne ?"
Dedim
"Hadi gidelim"
Diyerek arabadan indiğinde şaşkınca peşinden baktım.

"B-bu da neydi ?"
Dedim, Seokjin arabanın önünden dolşarak kapımı açtıktan sonra elini uzattı. Tutuğum elinden yardım alarak indiğimde elimi bırakmadan yürümeye başladı.

Bahçe kapısından girip uzun taşlı yolu yürüdük. Namjoon'u kapının önünde gördüğümde gözlerim büyüdü. Hızla Seokjin'i kenardaki çalılıkların arasına ittim.

Namjoon beni gördüğünde göz devirerek kulağındaki kulaklığı çıkarttı.
"Sonunda!"
Dedi
"Burda ne işin var ?"
Dedim

"Sende kalacağım bugün"
Dedi
"Neden ?"
Dedim
"Canım istedi Jisoo! Sende kalacağım"
Dedi

"Sus ağzına tokadı basarım şimdi!"
Dedim sinirle
"Kapıyı aç hadi"
Dedi, kapıyı açtığımda içeri girdi. Namjoon'u kontrol ettikten sonra çalılıkların arasına attığım Seokjin'in yanına koştum.

"Jin iyi misin ?"
Dedim, acıyla ayağa kalktığında üstündeki toprakları silkeledim.
"Özür dilerim, ben o aptalı görünce"
Dedim
"Önemli değil, eve gitsem iyi olur"
Dedi

Onu onayladığımda arkasını döndü. Gidecekken seslenmemle bana döndü. Gülümseyerek ona yaklaşıp dudağıyla yanağı arasına minik bir öpücük kondurdum.
"Teşekkür ederim"
Dedim

•OBSESSİON• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin