3.1

104 14 41
                                    

"Eve bırakmana gerek yoktu ama teşekkür ederim"
Dedim, Seokjin gülümsedi. Arabadan inmek için hareketlenmiştim ki son anda durup Seokjin'e döndüm.

"Neden gittin ?"
"Niye gelmedin ?"
İkimizde aynı anda konuşunca susmak zorunda kaldık.
"Niye gelmedin mi ?!"
Dedi sinirle, bu kadar çıkışacağını beklemiyordum

"E-evet"
Dedim
"Jisoo senin gittiğin gün ben peşinden gelirken kaza geçirdim! Ölüyordum az daha, 7 hafta hastanede kaldım. Çıktığımda gerçekten gitmiştin!"
Dedi sinirle

Dolu gözümden bir damla yaş aktı.
"Ben özür dilerim"
Dedim ağlarken
"Bana sadece haklı tek bir neden söyle, neden gittin Jisoo ?! Niye herşeyi bıraktın ? Tüm engelleri aşmış kavuşmak üzereyken neden bunu yaptın ?!"
Dedi direksiyona vurarak

Korkuyla geri çekildim.
"Zorundaydım"
Dedim, bana döndü.
"Kafana silah mı dayadılar ?!"
Dedi
"Keşke silah olsaydı ama hayır!"
Dedim

"Ne o zaman ? Ne ?! SİKEYİM NE ?!"
Dedi
"Annen"
Dedim
"Annem ne ?"
Dedi
"Senin iyiliğin için uzak kalmamız gerektiğini söyledi ki bence bir anne olarak haklı. Benim yüzümden vurulmuşken ne yapmamı bekliyordun benden ?!"
Dedim

"İn arabamdan"
Dedi
"Ne ?"
Dedim, benim tarafıma eğilip kapımı açtı.
"İn"
Dedi
"Seok-"
"İn dedim!"

Arabadan inmemle kapıyı hızla kapattı ve beklemeden gaza basıp uzaklaştı. Gözyaşlarımı silip bahçe kapısından girdim ve uzun taşlı yolu yürüdükten sonra evime girdim.

Işığı açıp anahtarı masaya atar atmaz kendimi koltuğa bıraktım. Kapı çalmaya başladığında gözlerimi kapattım.
"Evde yokum!"
Dedim, daha sert çalınmaya başladığında oflayarak ayağa kalktım.

"Namjoon eğer sens-"
Seokjin'i gördüğümde duraksadım. Kaşlarımı çattığımda hiçbirşey söylemeden dudaklarıma yapıştı. Şaşkınca neler olduğuna anlam vermeye çalışırken kapıyı kapatıp beni kapıyla arasına aldı.

Geri çekildiğinde anlını anlıma yasladı.
"Dayanmıyorum sensiz"
Dedi, yakalarından onu kendime çekip dudaklarımızı birleştirdim.

•••••

Çıplak sırtımda dolaşan parmaklar huylanmamı sağlarken gözlerimi araladım. Kafamı arkaya çevirdiğimde kolunun üstüne kafasını koymuş sırtıma birşeyler çizen Seokjin'i gördüm.

"Ne zamandır uyanıksın ?"
Dedim
"Oldu baya"
Diyip işaret parmağını sırtımda gezdirmeye devam etti.
"Ne yapıyorsun ?"
Dedim

"Gözlerini kapat ve hisset"
Dedi
"Ne ?"
Dedim kaşlarımı çatarak
"Dediğimi yap"
Dedi, gözlerimi kapatıp kafamı yastığa koydum ve hissetmeye çalıştım.

"Ben..."
Diyerek durdum. Minik bir mırıltıyla beni onayladı.
"...nine"
Dedim
"Hayıır"
Diyip tekrar yazmaya başladı.

"Benimle"
Dedim
"Evet"
Dedi, parmağı sırtımda gezerken huylandığımda güldüm.
"Ev..."
Dedim

"Hm hm"
Dedi kulağıma doğru mırıldanarak
"...len"
Dedim ardından
"Birleştir"
Dedi fısıldayarak

Benimle evlen...

Aklımda bütünleşen kelime yüzünden kaşlarımı çatarak gözlerimi açtım.
"Evet ?"
Dedi sırıtarak
"B-benimle evlen"
Dedim sırtıma yazdığı cümleyi söyleyerek

"Ne diyorsun ?"
Dedi
"Sen ciddi misin ?"
Dedim
"Daha fazla kaybedecek zamanım yok"
Dedi

"Jin"
Diyerek ona sarıldığımda kollarını bana sardı.
"Cevabını alamadım"
Dedi
"Tabii ki de evet!"
Dedim ondan ayrılarak

Yüzümü elleri arasına alarak anlıma uzun bir öpücük kondurdu.
"En kısa zamanda düğün hazırlıklarını başlatıyorum"
Dedi, gülümsedim.
"Kim evleniyor ?"
Arkadan gelen sesle kaşlarımı çatarak o tarafa döndüm.

"Senin burda ne işin var ?"
Dedi Seokjin kapının kenarında elinde bir kupa kahve üstünde pembe bi bornozla dikilen Taehyung'a
"Sorma kuzen ya, benim evi su bastı bende kankama geleyim dedim"
"İçeri nasıl girdin ?"
Dedi Seokjin

"Bahçe kapısından, bu arada bahçe kapısını sürekli açık bırakma içeri hırsız falan girer aman aman"
Dedi
"O üstündeki bornoz benim mi ?"
Dedim kaşlarım havalanırken

"Evet, çok beğendim. Çok yakışmamış mı ? Pembe beni açmış"
Dedi gülerek
"KİM TAEHYUNG!"
Dedim sinirle
"Ben artık gitsem iyi olur"
Dedi

"Gel buraya gel gitme!"
Dedim yataktan kalkmaya hazırlanırken
"Eyvah bu beni parçalayacak, ben kaçtım!"
Taehyung koşarak gittiğinde Jin kolumu tuttu.
"Boşver bırak gitsin o üstündeki pembe bornozla yolda dayak yer zaten"
Dedi

•OBSESSİON• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin