1.0

153 21 10
                                    

"Hadi Jisoo"
Seokjin ayaklandığında ona baktım.
"Nereye ?"
Dedim
"Toplantıya"
Dedi

"Bende mi gireceğim ?"
Dedim şaşkınca
"Evet benim asistanım olarak orda olman gerek"
Dedi, ayağa kalkıp takım elbisemin ceketini üstüme giyindim.
"O halde gidelim"
Dedim

Birlikte odadan çıkıp bir alt kattaki toplantı odasına indiğimizde herkesin geldiğini gördüm. Masanın başında oturan Hae in'i umursamayarak Seokjin'in çaprazına oturdum.

"Evet herkes geldiyse başlayalım"
Dedi Bay Cha
"Tabii buyurun"
Dedi Seokjin
"Son zamanlardaki düşüşlerimizi eminim hepiniz fark etmişsinizdir. Bir önceki yıla kıyasla bu yıl zarardayız"
Dedi

"Dediğiniz gibi bunun hepimiz farkındayız. Bir çözümünüz varmı ?"
Dedi Hae in
"Tam olarak sizi buraya bu yüzden topladım. Çözüm üretmek için"
Dedi Bay Cha

"Boş arsaları satsak"
Dedi Hae in
"Daha çok zarara gireriz. Elimizde 2-3 tane iyi arsamız kaldı zaten"
Dedi Bay Cha
"En son 7-8 tane olduğu söylenmişti"
Dedi Hae in
"Satıldı"
Dedi Bay Choi

"Satılmasına rağmen mi zarardayız ?"
Dedi şaşkınca
"Evet, durum o kadar kötü yani"
Dedi, herkes kara kara düşünürken aklıma gelen fikri dışarıya vurdum.

"Eksantrik bir otel yapsak, eminim herkesin ilgisini çekecek birşeyler yaparsak bundan biyük bir kâr elde edebiliriz"
Dedim
"Eksantrikten kastın ?"
Dedi Bay Cha

Herkes konu ilgisini çekmiş bir şekilde gözlerini bana çevirdiğinde gerildim. Seokjin bunu fark etmişcesine masanın altından salladığım bacağımın üstüne elini koydu.

Göz göze geldiğimizde bana güven veren bir gülümsemeyle devam et dedi. Gülerek aklımda bulunan mimari fikiri herkese anlattım ve tüm herkes mantıklı bularak onayladı.

•••••

"Toplantıda çok iyiydin"
Dedi Seokjin, gülümseyerek sandalyeme oturdum.
"Bir anda tüm gözle bana döndüğünde çok gerildim"
Dedim

"Zamanla alışırsın"
Dedi
"Gerek yok böyle iyi"
Dedim, Seokjin güldü.
"Ciddiyim alışsan iyi olur çünkü seni müdür yapmayı düşünüyorum"
Dedi

"Hayııır yerimden memnunum, ayrıca torpil gibi olur. Asistanlıktan müdürlüğe yükselmek nerde görüşmüş"
Dedim
"Jisoo, insanların düşüncesinden niye bu kadar çok korkuyorsun ?"
Dedi

"Çünkü bir konuşmaya başladıklarında bir daha susmazlar, sen buraya tırnaklarına kazıyarak gelmiş olsan bile onlar sana çok rahat gelmişsin gibi davranırlar."
Dedim, Seokjin yanıma gelip aynı geçen hafta yaptığı gibi masamın kenarına oturdu.

Geçen hafta yaşananlar aklıma geldiğinde yutkunarak gözlerimi Seokjin'den kaçırdım.
"Ömür boyu onlardan korkup kaçamazsın, zaten önemli olan senin hakkında onun bunun düşündüğü değil senin benim düşündüğüm"
Dedi

Gözlerimi yerden çekerek ona baktığımda yine aynı şeyleri yaşamaya başladım. Gözlerine kapsoluyordum.

Bir insanın gözlerine hapsolduğunda ruhunun sonsuza kadar ona ait olduğunu okumuştum bir webtoonda umarım çizer uydurmuştur bunu

"...anladın mı ?"
Dedi
"N-ne ?..efendim ?"
Dedim
"Korkulacak hiçbirşey yok anladın mı diyorum"
Dedi
"Evet, evet anladım. Teşekkürler"
Dedim

Seokjin masamdan kalktığında rahat bir nefes verdim.
"Bu akşam iş yemeğine çıkmalıyız"
Dedi
"Neden ?"
Dedim

"Senin bulduğun bu çözümle iyi işlere imza atabiliriz de o yüzden, 8'de hazır ol seni alırım"
Dedi
"Ama Bay Kim be-"
"Ama yok, iş yemeğinde seni görmek istiyorum"
Dedi

Kafamı eğerek gülümsedim.
"Peki o halde, yine de ben kendim gelebilirim"
Dedim
"Öyle içim rahat olmaz. Gelir seni alırım işte"
Dedi

"Bay Kim zahmet etmeyin-"
"Zahmet olduğunu nerden çıkarttın ? Yolumun üstü, geçerken alırım işte seni"
Dedi
"Pekala, teşekkür ederim"
Dedim

"Güzel giyin"
Diyerek göz kırptı.
"Peki"
Dedim
"Ben toplantıya giriyorum sen istersen çıkabilirsin"
Dedi
"Peki Bay Kim"
Dedim, Bay Kim odadan çıktığında bende toparlanmaya başladım.

•OBSESSİON• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin